Başbakanın
sözcüleri, dilleri, alt üst beyinlerinden büyük bir bağırtı koptu, duydunuz mu?
Susup geçiştirirler diye düşünmüştüm, ama nerede o kıvraklık veya derin
düşünce! Bodoslamadan bindirdi Başkanın Adamları, sille tokat, kafa-göz, küfür
bini bir para!
AKP’ye
yazdığı uyduruk, eklektik, göstermelik muhafazakar
demokrasi elbisesi giydiren “Başkanın kafasının yarısı” Y. Akdoğan’a bakın, nasıl köpürmüş: “Densizler, ilkesizler, naylon demokratlar...”
Artık Allah ne verdiyse’ye alışıklar ya! Bağır bağır, iyi gelir, rahatlarsın!
Tabi partinin propaganda şefi H. Çelik
de benzer tonda giydiriyor.. “İsterse 500
oskar alsın, ahkam kesmesinler”..
Tabii,
Başbakan’a kulak verelim: “Bunlar
düşüncelerini kiraya vermiş tipler, eğer bunlar gerçekten demokrasiye inansa,
yüzde 50 oyla iktidar olmuş bir partinin liderine diktatör deme ahlaktan
yoksunluğunu gösteremezlerdi. Bu dört dörtlük bir densizliktir… Times parayla
kendi sayfasını kiraya veriyor. Bu Times'ın da ahlaki zaafıdır. Times ile
ilgili olarak da hukuki girişimde bulunacağız.”
***
Kime
bu şiddet demeyin! The Times’da tam sayfa yayınlayarak Gezi Direnişi’nde
kitlesel şiddeti ile binlerce insanı yaralayan, sakat bırakan ve 5 kişiyi de
öldüren RTE ve polisini şiddetle eleştirenlere! (RTE’nin bu kitlesel şiddetinin
bir üst aşaması şu sırada Mısır’da yaşanıyor!)
Bu
ilan, tam 12’den vurdu iktidarı!
RTE’nin Strasbourg’da “İnsan Hakları Mahkemesi”nde bu
şiddetin hesabını verebileceğini ima etmeleri, anlaşılan iktidarın
çıldırmasının temel nedeni! Düşünebiliyor musunuz manzarayı, “diktatoryal yönetim” kurduğunu
söyledikleri RTE sigaya çekiliyormuş.. Türkiye’nin bu anlaşmanın altında imzası
var.. (İlanın tam metnini bloğuma koydum, http://orhanbursali.blogspot.com)
Kimler
var? Bilim, sanat, sinema, edebiyat, düşün dünyasının en kaymak tabakasından
insalar.. Sean Penn.. Kraliçelerin Sir’leri.. Andrew Mango! Davt Lynch.. Fazıl
Say.. Susan Sarandon... Hepsi doruk isimler..
RTE’nin
Kazlıçeşme ve Ankara toplantılarını kastederek, “Nurenberg Toplanması”
deyimiyle Faşist Hitler’in büyük kitlesel toplantılarını mı anımsatmıyorlar..
***
Hepsi
bu kadar değil, dünyanın demokratik güçleri RTE ve iktidarını kuşatmaya çoktan
başladı. Bu en ses getirenlerindendi..
Bundan bir hafta önce de, dünyanın bir numaralı bilim dergilerinden Science, aralarında 4 Nobel ödüllü
bilim insaın da bulunan 25 ünlü akademisyenin, RTE şiddetini sert bir şekilde
eleştiren bildirilerini bastı (19 Temmuz; Türkiye,
protestolara karşı şiddeti sona erdirmelidir!)
New York’ta Nobel
ödüllü bilim insanlarının da bulunduğu çok sayıda akademisyen,
Manhattan New School’da toplantı düzenlediler ve 'Gezi Parkı' göstericilerine ve
Türkiye'de doktorlara karşı hükümetin tavrını kınadılar.. Hükümetin doktorlara
karşı ayrıca gönüllü yardımlarını engellemek için yasal önlemlere başvurmaya
kalkışması da büyük tepki çekti..
Dünya Tabipler Birliği ayaklandı..
Başbakan mektup yağmuruna tutuldu, topluma karşı aşırı şiddetle karşılıkv
erilmesi ve kimyasal madde kullanılması kınandı.
Ayrıca: “70’e yakın ülkeden 500’ün üzerinde eğitim ve
bilim kuruluşuna üye 4000’den fazla akademisyen, barışçıl göstericilere
uygulanan aşırı polis şiddetini kınayan ve göstericilerin temel anayasal
haklarını özgürce kullanmalarını destekleyen bir bildiri yayınlandı.”
Daha önce
yayımlanan New York Times
gazetesindeki ilanı da anımsayalım! RTE ve adamları ilk o zaman hop oturup hop
kalkmış, NYT’a “haddini” bildirmiş ve nasıl gazetecilik yapacakları konusunda
ders vermişti!
Tabii, RTE ve
adamlarının Türkiye’de “hamamdaki ayı
nasıl ayakta durur, nasıl yatıp yuvarlanır’ı oynattıkları medyaya alışık
oldukları için, dünyadaki özgür sesler kulaklarına yabancı geliyor!! Sanki
onlar Mars’ta yaşıyorlar!
Tabii, dünya
kamuoyunun ve meslek örgütlerinin, Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda yaptıkları açıklamaların ise haddi hesabı
yok.. Biri geliyor biri gidiyor..
Dünya hukukçularını da unutmayalım..
***
Şimdi bütün
bunların hükümet için bir anlamı yok mu? Çeliklerin Akdoğanların çığlıklarına
bakılacak olursa, çok anlamı var…
Bu
bildirileri yayımlayanların, ilanları verenlerin dünyadaki temsil yetenekleri çok büyüktür..
Altlarında belki de 1 milyar insanı bulabilirsiniz,
görebilirsiniz!
Bir imza
beş-on- 20-50, adamına göre 100 milyonluktur..
Bütün mesele
de burada!
Bu sıradan
bildiri değil, aynı zamanda arkasında büyük siyasi desteği de görmemiz gereken
bir bildiridir!
***
Sonuç şudur: Türkiye’nin itibarı Büyük Gezi Direnişi-
Protestosu ile doruklara tırmanırken… RTE ve iktidarınınki ise yerlerde
sürünüyor..
Bu nedenle
hepsi bağırış halinde.. “eyvah,
demokratik çoğunluk tarafından kuşatıldık..” düşüncesinde…
Evet, dünya
demokratik kamuoyu, ülkeyi şiddete boğan RTE ve iktidarının diktatör yüzünü
gördü.
Olay budur..
Peki Yalçın
Akdoğan “yedirmem” dediği başbakanını
kurtarabilecek mi?
-- 28 Temmuz 2013 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder