28 Mart 2019 Perşembe
/ Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Seçimlerde düğüm şüphesiz ki İstanbul. İktidar Ankara’ya kaybettiğini kabul
etmiş durumda; Mansur Yavaş’a
şiddetli saldırılar, Ankara’yı kazansa bile görevden alırız laflarının da
gösterdiği bir olgu ile karşı karşıyayız.
Tamam da İstanbul ne durumda? Kimi diyor ki, Binali bey 51- 49. Kimi başa
baş gidiyorlar görüşünde. Fakat nabız tutan bazı anket şirketleri durumun AKP
için 49’a 51 olduğunu görüyor. Seçim sonucu gerçekten, düşecek de hangi tarafa
düşeceği tartışılan ip üzerindeki cambazın durumunda mı?
Seçim sonuçları aslında belli, biz bilmiyoruz, son üç gün bu sonuçları
değiştirmez. Bir iki bin oy o tarafa veya bu tarafa çekilse bile üç günde bu
kadar incelmiş bir sonuç beklemiyorum.
Eğer Binali bey kaybediyorsa, yüzde 48’in altına iner düşer oy oranı.
Burada Ankara etkisi söz konusu
olacak ve Binali beye kaybettirecektir.
Bu da ne derseniz...
25 yıllık iktidarın
sonu mu
Dün CHP dışında farklı çevrelerden, siyaseti damardan izleyen iki tanıdıkla
sohbette Ankara etkisi gündeme getirildi. Siyaseti ve siyasi dengeleri çok
incelikli izleyen bir dostlarının tezi olarak masaya kondu.
Tez şu: Bu iki kent birbirini izler, birbirine benzer hareket eder. Eğer iktidar
Ankara’yı kaybediyorsa, İstanbul’u da kaybedecektir.
Bu tez doğru olabilir, domino etkisinden mi söz edelim, Ankara’nın
İstanbul’daki iktidarı da devireceğinden mi, yoksa ülkenin benzer koşullarının,
her ikisi de birer Türkiye ortalaması veya kargaşası veya bileşimi olan bu iki
kentte, 25 yıllık iktidarı sona erdirmesinin normal ve doğal olacağını mı
dillendirelim.
Şüphesiz ince farklılıklar, sonuçların aynı olmasını etkileyici olabilir.
Bunu bilmiyoruz, ama şu savı ileri sürebiliriz: Binali bey ya ince bir farkla,
51- 49 ile alacak veya daha büyük bir farkla kaybedecek: Ankara’nın domino
etkisi işleyecek.
Durumu merakla bekleyeceğiz. Eğer üç gün içinde büyük olaylar olmaz ve
İstanbul’da sandıklar imzalı tutanaklarıyla çok büyük ölçüde kontrol altında
tutulabilirse, tüm olgular Ekrem beyin kazanmasını destekliyor gibi.
Demokrasi başlayabilir
Ülke tek adam yönetiminin girdabı içinde dibe doğru yol almayı sürdürüyor. Başkanlık sistemi tek bir işe yaradı:
Hemen her alanda daha
hızla dip yapan bir ülkeye dönüştük. Hukuk
devletinde, demokraside, anayasa uygulamalarında, ekonomide, millet olmada,
toplum olarak var olmada, eşitlikte...
Bu tersine çevrilmeli.
Ülkemizde demokrasi İstanbul’dan ve Ankara’dan başlayabilir.
Evet bu mümkün, yerel tepeyi zorlayacak, değiştirecek veya devirecek.
Kaybetme yoluna girdiklerini, asaplarının son derece bozulduğunu, artık
halkı aşağılama noktasına girdiklerini görüyoruz: AKP milletvekili Ahmet Uzer halk için diyor ki “şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar”.
Şeyin dediği “ineğin”..
Seçim sonrası şunu tartışıyor olabiliriz, veya hiç tartışamayabiliriz bile;
en kötümserlerin ileri sürdükleri görüş şu: RTE iktidarı verir mi?
Ortalıkta kalmış “demokratik” tek tutanak olan sandık da tekmelenirse,
Türkiye başka çevrime geçecek demektir.
--