O gece ne oldu.. Bunu az çok biliyoruz. FETÖ çetesi darbe
girişiminde bulundu.
Hepimizin bildiği başka bir şey daha var:
MİT darbe gününü-saatini en azından o
gün, yani 15 Temmuz günü haber aldı. En azından o gün diyorum. Bunu bize sunulan haberlerden, yazılardan biliyoruz.
Böyle önemli bir girişim üzerinde, iktidar cephesinin elinde çok çok daha
farklı bilgiler olduğunu, biz iktidar cenahının bize sunduğu kısıtlı bilgi ile
olay hakkında senaryolar çizdiğimizi unutmayalım. Bu bakımdan, MİT ve iktidarın
“darbe olacak” bilgisine daha önce sahip olabileceğini kabul etmemiz gerekir.
Fakat “bir gün önce” bilgileri var mıydı bilmiyoruz.
Fakat iktidarın FETÖ çetesinin darbe
girişiminde bulunabileceğini, darbenin çapı boyutu vb hakkında o kadar bilgi
sahibi olamayabileceğini düşünmeliyiz.
Kronolojilere göre, bir binbaşı 14.45’de
MİT’e geliyor ve darbeyi haber veriyor. 16.00’da MİT müsteşarı
bilgilendiriliyor; o da hemen Genel Kurmay 2.Başkanına bilgi aktarıyor. Yarım
saat sonra Hulusi Akar bilgi sahibi oluyor. Bu arada “muhbir” binbaşının
sorgusu sürüyor. 18.00’de MİT Müsteşarı Hulusi Akar’a gidiyor. Söylentiye göre,
Hakan Fidan Cumhurbaşkanının koruma müdürünü arıyor ama bilgi iletmiyor. Akar
hava kuvvetlerine bazı talimatlar veriyor..
Neyse buraya kadar, bildiğiniz şeylerle
kafa ütüledim, özür dilerim.
İnanılmayacak
iddia
Bize inandırılmak istenenlere gelelim:
Cumhurbaşkanına bilgi aktarılmadı! Hatta Başbakana da!
Buna inanacak salak varsa ne diyeyim.
Bir darbe girişimi tezgahta, MİT-
Genelkurmay Başkanı toplanıyor, en az 2 saat konuşuyorlar. Ama Cumhurbaşkanına
haber verilmiyor. Kime? Darbenin hedef aldığı 1 nolu kişiye!
Bu olasılık 1000 kez 0’dır.
Burada sorulacak soru şudur: Fidan ve
Akar Cumhurbaşkanı ile neler konuştular? Kaç saat haberleştiler ve hangi
önlemleri kararlaştırdılar?
Bizi anlatılmayan “karanlık saatler” veya
darbe kronolojisinde gizlenen sayfalar burasıdır.
“Başlarını
kaldırdıkları anda ezilecekler..”
Tabii bir de darbenin kaç gün önceden
bilindiği de bir sorudur. Çünkü darbecilerin haberleşme uygulaması By Lock,
darbeden çok önce epey çözülmüştü, ve “40 bin üyenin isimleri, yerleri, telefon
numaralarına varıncaya kadar” tasnif edilmişti. MİT ve siyasi iktidar
yapılanmadan haberli. Bilgiler Cumhurbaşkanına aktarılıyordu, taa mayıs ayında!
Darbeye kalkışabilecekleri de, çok daha önce, mesela Fuat Uğur’un iki makalesinden de biliniyordu. Devlet, “Başlarını kaldırdıkları
anda ezilecekler..” diyordu.
Fuat Uğur’un devletten aldığı duyumların
tıpkısının aynısı gerçekleşti.
Başlarını kaldırmaları bekleniyordu ve
ezildiler.
Burada “kontrol altında darbe girişimi” yüzde 99 gerçek durum olarak ortaya
çıkıyor.
15 Temmuz günü harekete geçecekleri haber
alınınca, MİT-Gn.Kurmay ve Cumhurbaşkanlığı (belki de Başbakan) o bilmediğimiz karanlık
saatlerde, durumu gözden geçirmiş olmalılar. Birinci Ordu diğer ordular,
kolordular vb. Hiyerarşi büyük ölçüde korunuyordu.
“Çıksınlar
ortaya toplayalım”
Ordu içinde hiyerarşi korunuyorsa, bir
darbenin başarıya ulaşma olasılığı sıfıra yakındır ülkemizde. Bunu sonra
yazacağım.
O karanlık saatlerde “ortaya çıksınlar, toplayalım hepsini ve
ezelim” kararının alınmış olması büyük olasılıktır.
Bu karar ne kadar riskliydi? Riski azdı
ve bu nedenle üstlenebilir bir risk olarak görülmüş olabilir. Bu girişim
bastırıldığında ise, risk, getireceği siyasi kazançlarla karşılaştırılamazdı
bile.
Şüphesiz, darbe girişiminin başından sona
denetimli olduğunu söylemiyoruz. Hele hele darbe
tamamen tezgahtı gibi komplo teorilerini sığınmanın da olayı aydınlatmaktan
çok, kararttığını bilmeliyiz.
Meclis’te kurulan darbe soruşturma
komisyonunun gidişatına bakıyorum da, CHP milletvekili ve komisyon üyesi Aytun Çıray’a çok hak veriyorum.
Komisyon, darbenin bütün boyutlarıyla ortaya çıkmasını önlemek için çalışıyor.
Yani karanlık sayfaları gizli tutuyor. Fidan ve Akar’ı komisyon şefi
çağırmıyor. Darbecilerin ifade vermesini istemiyor.
Aytun bey çok haklı bir istekte bulundu:
Fidan’ın ve Cumhurbaşkanı’nın o gece yaptıkları telefon görüşmelerinin
dökümlerinin ve içeriklerinin istenmesi..
Çıray da yani, en saklı tuttukları
bilgileri istiyor.
29 Kasım 2016 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet