Başbakan Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Davutoğlu Suriye ile “sıfır sorun”u gerçekleştirmemişler miydi? Evet, gönülden bravo demiştim.
İki ülke hükümetleri kaç kez toplandı? Aklımda kalan, iki kez..
Şimdi ise durum nedir?
İki ülkenin tankları sınırda birbirini gözlüyor!
Türk ordu komutanları Hatay’a gidiyor!!!
Suriye Türkiye’ye ateş püskürüyor!
Kardeşçe ve dostça ilişkileri biçak gibi kesilmekle kalmadı, neredeyse düşmanlığa dönüştü!
İki ülke arasındaki savaş olasılığından bahseder olundu dünyada ve Türkiye’de!
“Sıfır sorun” tam tersine dönüştü!
Neden, ne oldu?
***
Suriye’de bir kısım halk özgürlük istedi! Sokak gösterilerinin planlanmasının ardında ABD’nin olduğu ve parasal destekler verdiği ortaya çıktı!
Tamam, ABD desteklese de, hak ve özgürlükler isteğine haklı..
Ama bu hak ve özgürlükler, Ortadoğu’da yeni işgaller ve batı tasarımı için kullanılıyorsa, tamamen zırva! Orada ancak batının hak ve özgürlükleri olabilir!
Tamamen ABD kontrolüne girmiş ve Ortadoğu’nun ABD ve batı çıkarlarına göre yeniden tasarlanmış plan çerçevesinde, Suriye’ye ne olacak?
Parçalanmak mı isteniyor? (Neden demeyin, ama kontrollü bir yeniden biçimlendirme söz konuus olabilir)
İsrail’e peşkeş mi çekilmek isteniyor? (Suriye İsrail’a karşı Arap dünyası içinde önemli bir kale, Golan tepeleri İsrail’de!)
İran’a karşı bir harekata hazırlık mı? (Çünkü İran ile Suriye birbirlerini destekliyor, Suriye “düşürülürse” İran bölgede tamamen yalnız kalacak, tecrit olacak; bu anlamda, önündeki bataryalar, kaleler yıkılıp İran menzili netleştiriliyor!)
Bütün bunların içinde, Ortadoğu’nun “Kürt Meselesi” de var...
***
Seçimlere giden süreçte, iktidarın, Erdoğan’ın İsrail karşısında giydiği aslan giysisini de çıkardığını izliyoruz!
Kışkırtıcı gemi ikinci yolculuğundan vazgeçti!
İktidar ile İsrail arasında cilveleşme son sürat gelişiyor..
Derken, İran ile de ilişkilerde morarmalar olduğu haberleri ortalığa yayıldı!
İran, Ankara’nın Suriye tavrından hoşnut değil!
***
İktidar, Erdoğan, Davutoğlu, anladığım kadar, yeniden Batının (ABD’nin yani!) Ortadoğu politikalarına geri döndü!
Uygulayıcısı, destekçisi olarak...
Öyle mi?
Ankara, ABD’nin Suriye konusunda israrlı olduğuna, Libya’nın başına gelenin Suriye’nin de başına geleceğine kesin kanaat getirince, bu kez “erken davrandı”, Libya’da işgali gündeme gelince yaptığı gibi “NATO’nun orada ne işi var...” demedi, dememek için!
Bu şu demek: Ankara’nın Ortadoğu’da inşa etmeye soyunduğu ve kısmi başarı da elde ettiği “Ortadoğu’da kendine ait bir oyun alanı” –siz buna nüfuz politikası, Türkiye lehine gelişmeler de diyebilirsiniz– politika oyunu sona erdi!
Çünkü, Ortadoğu’daki oyunun esas sahibi Büyük Güç devreye girdi, burası benim alanım, hadi bakalım, sen ancak benim politikalarımın gerçekleşmesinde rol alabilirsin.. dedi..
Ankara’da “gerçeği” gördü!
Çünkü ortada blöf falan yok!
***
Peki, yabancı gazetelerde, Newweek’te, Der Spiegel’de okuduğumuz “Türkiye bölgede yeni Osmanlılık rolünde..” değerlendirmeleri, haberleri, yorumları nedir?
Bunlar,
a) Suriye’deki yeni gelişmelerden önceki değerlendirmeler olabilir, yani zamanlama hatalı, geç kalmış, bir versiyon önceki görüntünün yorumlarıdır..
b) ABD Türkiye’yi bölgede kendi politikaları yörüngesinde tutmak ve kullanmak için, Ankara’nın eline bir elma şekeri veriyor olabilir: Senin Ortadoğu’da önün açık, beni izle, sana da pay var orada, benim çekileceğim, seni bölgenin otoritesi yapabilirim (ABD politikalarının ağası, jandarması vb)..
***
Öyle midir? Sanki öyledir!
Türkiye’ye birden Suriye ile düşman eden güç, korkutucudur!
Irak işgaline keşke katılsaydık, diyen askeri mantığın emekli komutanlarca seslendirilmeye başlanması dikkati çekti; 2003’de Irak işgalina katılmayarak ciddi bir fırsat kaçırdığına şimdi inanan Erdoğan iktidarı, anlaşılan şimdi 180 derece döndü!
Bizim askerler sonunda ABD’nın hızasına geldi gibi.. (Bu yeni durum, davaları da bitirecek yeni olgu olabilir, buna daha önceki yazımlarımda işaret etmiştim!)
Türkiye bu kez Ortadoğu’da savaşın içine sürülebilir!
Suriye’nin işgalinde önemli rol oynayabilir!
Böylece iktidara “Ortadoğu’nun Yeni Osmanlı Aslanı” yaftası asılabilir!
Dikkat, çok tehlikeli sulardayız!
***
İktidarın, yönünü “Batının çıkarlarına” göre konumlandırmaya yöneldiği görülüyor!
Ortadoğu’da “oyun alanı” sıfırlandığına göre!
İktidarın kurduğu “Avrupa Bakanlığı” da, bu yeni politikanın bir ürünü olarak doğdu, diyeceğiz..
Dikkat CHP!
Dikkat Büyük Millet Meclisi!
-- 8 Haziran 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet