Diyelim ki AKP
muhalefette ana parti... Bir başka parti de iktidarda. Türkiye’nin bugünkü
koşullarında de seçime gidiliyor, iktidar partisi daha fazla yetki veya 5
yıllık bir dönem daha istiyor.. AKP neler derdi? Bir bakalım:
* Türkiye’yi
batırdılar. Ekonomi küçüldü, dolar 44e dayandı! Benim ülkemin şirketlerini
borca batırdılar. 208 milyarı $ olmak üzere toplam borçları TL dahil 347 milyar $.. 208 milyarın da dörtte üçü inşaata yola
yatırdılar..
* Bu iktidar ülkeyi
sanayisizleştirdi. Üretemeyen bir ülke yarattılar. Sanayinin payını yüzde
23’lerden yüzde 15’e düşürdüler. Dışarıya, emperyalist ülkelere muhtaç bir ülke
ekonomisi yarattılar. İktidar hemen yıkılmalı!
* Türkiye’ye
cehenneme çevirdiler, medyayı susturdular, bir korku imparatorluğu yarattılar.
Demokrasi çöpe! Türkiye’yi basın özgürlüğü ve diğer özgürlükler açısından
dünyanın en geri ülkeleri arasına soktular. Avrupa demokrasisi standartlarına
ulaşacağız diye yola çıktık, ama bir Afrika ülkesine olduk!
* Utanmadan bir de
daha çok yetki istiyorlar. İktidarlarını diktatörlüğe dönüştürmek ve böyle
sürekli iktidarda kalmak istiyorlar.
* Devlet ihalelerini
yandaş şirketlerine peşkeş çektiler, iktidar destekçisi devasa şirketler
yarattılar. İktidar kazan - kazan sistemi kurdu, hem şirketlerine kazandırıyor
hem ceplerini dolduruyorlar.
* Ülkeyi teröre teslim etti bu zihniyet!
PKK’nın 2004’lerde işi bitirilmişken, uyduruk barış politikalarıyla terör
örgütünü yeniden canlandırdılar.. Yüzlerce yurttaşımızı teröre kurban vermeye
devam ediyoruz.
* PKK yetmemiş gibi,
başımıza bir de IŞİD terörünü bela ettiler.
* Tüm bunlar
yetmezmiş gibi Suriye bataklığına saplandık.
* Ülke hapishaneye
döndü.. Yer gök hapishane.. Durmadan hapishane yapıyorlar, suçlular ülkesine
dönüştük..
* Ülkeyi
parçaladılar, böldüler, milleti birbirine düşman ettiler. Komşu komşunun yüzüne
bakamaz oldu!
* Dış müdahalelere
açık bir ülke yarattı bu iktidar.
* Hukuk’u yok etti,
adaleti, yargıyı tamamen kendine bağladı ve bir adaletsizlik mekanizması tüm ülkede kafa kesiyor. Dünya
karşısında itibarımız tam sıfır!
* AB’ye üyelik
hayal.. Bir Ortadoğu ülkesinin bataklığına saplandık.
* Atatürk’ün muasır
medeniyet seviyesine ulaşma hedefindan uzaklaştık.
* Yurtta Sulh
Dünyada Sulh politikasını mezara gömdü bunlar!
* Diktaya hayır!
* Demokrasi
istiyoruz!
* Hukuk ve adalet
istiyoruz.
* Özgürlük
istiyoruz!
* Üniversitelerde
kıyıma hayır! Akademiyi özgür kılın.. YÖK’e hayır, derhal kaldırılmalıdır!
Gerisini siz
tamamlayın lütfen.. Seyahatten yeni döndüm.
***
Araştırma
görevlilerinin intihar ettiği bir ülkeye dönüştük.. Bu, Cemaat- AKP iktidar
ortaklığı döneminde kumpas davalarında Tatar’ların intiharlarından farklı bir
olay değil.
Durmadan umutsuzluk
yaratan bir iktidarla, Türkiye bir yere varamaz.
OKURDAN: YÜKSEK TANSİYONDAN KAYIPLAR
“Sevinç Sokullu,
arkadaşım Ali Sokullu’nun annesi. Eczacı idi. Bu mesleğe ısınamadı. Parası
olmadığı için ilaç alamayan fakirlere -o ilacı almazsa muhtemelen ölecek-
bedava ilaç vermekten iflas noktasına geldi. 11 yaşında çocuk annesiyken, girdi
Dil Tarih’e tiyatro okudu. Çok başarılı bir Profesör oldu, birçok tiyatrocu
yetiştirdi. Bugün cenaze töreni vardı.
Ölüm nedeni ise çok
acıklı. Son işten uzaklaştırılan “barışçılar” var ya? onlar nedeniyle boşalan
kadrolara takviye yapmak için Sevinç hanıma telefon edip, “ders verseniz, hiç
değilse seminer yapsanız” diyorlar. Yapardı, dinçti. Ama 1926 doğumlu, 92
yaşında kadın. Duruma çok üzülüyor. Tansiyonu çıkıyor. Ali diyor ki,” tansiyon
aleti 25’in üzerini göstermiyor, ölçemedik”. Ardından beyin kanaması ve
Kocatepe camii.
Nitelikli insanlara 90
yaşında bile rahat vermiyorlar. Bunu da referandum
kefesine koymak gerek.”
26 Şubat 2017 Pazar/ Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet