Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 30 Mart Salı, 2021
Önümüzdeki iki yıl süre içinde iktidarın torbasında seçim malzemesi olarak kullanacağı çok şey birikmeye başladı, baksanıza Montrö Boğazlar anlaşmasının feshi bile piyasaya sürüldü, Katar ile Su anlaşması yapıldı, sanırsınız ki Katar’a su verilecek, konu tamamen Kanal İstanbul ile ilgili. Bu çerçevede de Montrö’nun feshi ile Türkiye’nin egemenliğini tamamen tehlikeye atma niyetleri patladı.
Fakat Saray’ın gündeme soktuğu şu yeni anayasa konusunu tamamlamam gerekir, çünkü bir de muhalefetin, yani Millet İttifakının “güçlendirilmiş parlamenter sistem” öngören anayasa değişimi önerisi söz konusu.
Ortada tehlikeli bir durum var.
Sanırım biz Saray’ın anayasa önerisi üzerinde iki yıl boyunca tartışacağız!? Ön aldılar. Muhalefet de bunu mu tartışacak, karşı çıkıp şunu yapmayın şöyle yapın mı diyecek?
Ana ilkelerde uzlaşma var
Hayır tabii ki, CHP ve İyi Parti ile AKP’den kopan Gelecek ve Deva partileri de tek adam sistemini değiştirmek için yeni anayasa çalışmaları yapıyor. Dahası bu çalışmaların tüm ana hatları belli.
Hemen hepsinin sistemin ana hatları üzerinde uzlaştığını görüyoruz. Etkisiz ve sembolik bir Cumhurbaşkanlığı. Güçlü bir başbakanlık ve meclis. Güçler ayrılığı. Yargı sisteminin tamamen yeniden ve bağımsız inşası. Hesap veren bir yönetim ve güçlü denetim. Başbakanın düşürülmesi için yeni başbakan üzerinde Meclis’te fikir birliği.. kurulması kolay ama düşürülmesi zor hükümet... tabii hükümetin dışarıdan değil Meclis içinden kurulması...
Bu partiler arasında görüşmeler oldu, ana konularda fikir alış verişi, değiş tokuşu gerçekleşti.
Ama ayrıntılar belli değil. Şeytan da oralarda gizli duruyor.
Sarayın anayasası kadük olur
Saray’ın “referanduma götüreceğiz” iddiası ile hazırlatıp tartışmaya açacağı anayasa için 360’u bulması için en az 20 milletvekiline ihtiyacı var. Meclis’te kabulü için en az 60 (400 oy gerekmekte).
Bunlar olanaksız gözüküyor. Yani Saray aslında bir tartışma açarak kendi dışında milletvekillerinin desteğini arayacak! Bu noktada HDP’yi yoklayacak, (eğer Meclis’de HDP’li kalırsa! Bu nedenle Saray aslında milletvekilliklerini düşürme ve HDP’yi kapatma konusunda çok sıkıntılı!)
Türk laflarının bir bir ayıklanmaya başlanmasının nedeni de bu.
Süreç nasıl ilerleyecek?
Muhalefetin tasarladığı yeni anayasanın Meclis’te kabulü, ancak seçimleri en az 400 milletvekili ile kazanmasına bağlı. Seçimleri daha az milletvekili ile kazanırsa onların da önünde referandum seçeneği duracak.
Bu sistemle kendi Cumhurbaşkanlarını seçecekler. Tek adam yetkili. Üzerinde uzlaşacakları ortak aday üzerinde, seçildiği takdirde, bağlayıcı anlaşmalar göreceğiz.
Bir süre muhalefet de, iktidara gelirse, demokrasinin önünü açmak, insan hak ve özgürlüklerindeki tıkanıklıkları gidermek, tek adam rejiminin yarattığı büyük tahribatı onarmak için, tek adam yetkilerini kullanacağı açık. Hızlı yol almak bakımından önemli.
Bu sürece yeni anayasa için hazırlıklar eşlik edecek.
İki ciddi mesele var
Birincisi, muhalefet üzerinde anlaştığı güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda oldukça geniş- kapsamlı ilkeler bildirgesini hazırlayıp açıklamak zorunda. Hatta, Saray’ın yeni anayasa hazırlığından önce. Saflarını sağlam tutması ve geniş bir kampanya konuyu tartıştırması son derece önemli.
İkinci sorun bundan çok daha önemli: Saray rejimi iktidarı bırakmamak için her türlü yolu deneyecek. Hem önümüzdeki iki yıllık süreçte buna uygun çok sert politikalar sahneye konacak kutuplaştırma için, millilik aldatmacaları içeren... Hem de seçim kontrolüne yönelik.
Ben çok ciddi sorunlar yaşayacağımızı öngörüyorum.
Bunlar üzerinde muhalefetin kendi stratejisini hazırlamak gibi bir düşüncesi var mı?
Yoksa başa gelen çekilir, hele bakalım, anlayışı mı yürürlükte olacak?