Epeydir moda, kahrolsun sözü, aslında bu sözü burada
kahrolsun faşizm ve dikta, diye de okuyabilirsiniz.. Neden demeyin, %10,
ülkemizde meclise, demokrasiye, ülke yönetimine siyasal katılımın adı.. Daha
doğrusu halka, halkın oyuna, sandığı verilen değerin adı.. %10, AKP’nin,
iktidarın adı.. Kim AKP ve RTE? “Sandık/millet
iradesi”ne tapanların, veya yüceltenlerin ta kendileri.. Ama asla gereğini
yapmayanların da...
Bu kadar yazıp
çizdik, CHP’nin seçim barajı %3’e düşsün önerisi daha yakınlarda AKP’ce
reddedildi! Şimdi bir kişi, Aylin Kotil, %10 barajının kalkması
için 7 Temmuzda Haydarpaşadan yola çıktı Ankara’ya doğru, tek başına.. “Gezi Parkı’ndan toprak aldım onu Kuğulu Park’a serpeceğim”. Gezi Parkı Direnişçilerinden
kaybettiklerimizin tişörtlerini de giyiyor.. Düzce civarlarında şimdi..
12
Eylül 1980 darbecilerinin anayasında yüzlerce madde değiştirildi.
Dokunulmayan pek az maddesinden biridir %10 barajı. Türkiye çapında toplam oylarınız
%10’u geçmezse, milletvekili dağılımında yoksunuz, yani aldığınız bütün oylar
boşa gidiyor.
Diyelim ki 50 milyon seçmen var, 5 milyondan bir eksik oy
aldınız, hepsi çöpe, siz de meclis dışına.. “Milletin iradesi” Meclis dışı!
Aylin Kotil, seçim barajının kaldırılması için bir toplumsal duyarlık,
farkındalık yaratabilir umuduyla uzun maratona soyundu.. Gücünü, fikrini tabii
ki GeziDirenişinden alıyor.
GEZİ DİRENİŞİ KİTABI
Emre Kongar ve Aytekin Küçükkaya arkadaşlarımız, “Türkiye’yi sarsan otuz gün –
Gezi Direnişi”nin belgesel tadında kitabını hazırladılar. Daha çok kitap
çıkacak, incelemeler yayınlanacak, ama bu onların ilki.. Bir devrimci ay’ın hem kronolojik günlüğü
hem de Kongar’ın sıcağı sıcağına yaptığı bilimsel ve dikkate değer
değerlendirmelerin yer aldığı bir ilk.. Şüphesiz tartışılacak, yazılacak çok
yönü var GeziDirenişi’nin. Gezi Diliyle söylersek “Bu daha başlangıç”. Direniş
çeşitli yönleriyle, iktidarın komplo teorileriyle ve medyada çeşitli yazarların
yazılarından ve tvitlerinden alıntılar ve değerlendirmeleriyle donanmış..
Cumhuriyet Kitap’larından yayımlandı, 15 TL, bir GeziDirenişi kitaplığında
yerini aldı.. ellerine sağlık diyorum..
MEŞRULUĞUNU YİTİREN İKTİDAR
Direniş hem Türkiye hem de AKP sürecinde en önemli bir dönüm
noktası.. İktidarın zorba, faşist, diktatör ve tabii ki katil yüzünü bütün
açıklığıyla sergilemeye başladığı bir döneme girdik.. Bütün diktatörlerin
ayaklarının altından toprak kaymaya başladığı zaman, başvurdukları zulümden,
tabii ki bu iktidar da geri kalmıyor. İktidarın polisi, hedef göstererek,
kitlesel teröre başvurarak ve üstüne üstlük sivil sopalı katillerinin iplerini
çözüp meydana salarak, demokratik direniş ve protestonun önünü kesmeye
çalışıyor.
Polis içine katil nişancılar mı yerleştirildi,
bu gurup bir gizli bir cinayet örgütü tarafından mı yönetiliyor? Nişancıların
göstericilerin can alıcı yerlerine nişan almaları, ateş etmeleri bunu
gösteriyor... RTE iktidarı öldürerek, cinayet işleyerek mi kitlesel
protestoların önünü kesebileceğini sanıyor?!
GeziDirenişi’ne karşı tutumu, iktidar için
iki olguyu gündeme getirdi:
İlki, yurttaşına ateş ederek,
kitlesel zulüm ve terör uygulayarak ve sivil katillerini meydana salarak meşru
bir iktidar olma niteliğini kaybetmek..
İkincisi, siyasal İslami nitelikli bu
kişilerin iktidarda kalabilmek için her türlü zulmü ve hileyi yapmaya, her yola
başvurmaya hazır olduklarını göstermeleri..
Üçüncü bir nokta da, dünyanın, bu iktidarın
dışardaki efendilerinin, RTE’nin ipini çektiği gerçeğidir..
Önümüzdeki aylardan tutun, iki yıla yayılan süreç Türkiye
için çok önemli olacaktır.
--- 14 temmuz 2913 Pazar/ Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder