obursali@cumhuriyet.com.tr
Fırtına estirilirse ilk turda iş biter, birleşik tek parti...
Kılıçdaroğlu herkesi şaşırtan, düne kadar seçilemez diye tamtam çalan ünlü-ünsüz, CHP içinde dışında peşin kararlıları bile susturan bir zirve yükselişini sürdürüyor.
Bir adam değil üç adam var, meydanlar tıklım tıklım.
Kılıçdaroğlu, özellikle “Aleviyim” beklenmedik ve cesur çıkışıyla, tarihsel bir dönemeç atlattı ülkeye. Barajlar, önyargılar yıkıldı. Eee ne olmuş. Ne yapalım yani Aleviysen!
"Alevi iktidarı mı kuracak ülkede" sorusunun olmayan yanıtı üzerine sürdürülen bir propaganda çöktü. Bunu en güçlü olduğu zaman yaptı. Öyle ki rakibini neredeyse “Ben senden daha iyi Aleviyim!” diyecek noktaya getirdi.
Alevilerin kapılarına çarpı işareti koyan, milyonlarca Alevi yurttaşı dışlayarak ülkede bir sağcı Sünni mezhep diktası kuran ideoloji etkisizleşiyor. Alevi düşmanlığı bir iktidara tırmanma aracı olmuştu. Ülkede bir Alevi kaymakam bile yok! Ayrımcılığın, ötekileştirmenin boyutuna bakın! 23 yıldır Aleviliği İslam dışında gören, bu topluluğu siyasetle-parayla, elektrik su parasıyla, dede maaşıyla oyalayan politika çöp oldu.
Cama yazmak
Konum Alevilik değil, bir tabunun yıkılması bile, sadece Twitter sosyal medyasında 55 milyonu aşan bir görüntü rekoru kırdırdı ve bence Kılıçdaroğlu’nun yelkenini doldurdu.
Başkan adayının yanında, arkasında müthiş bir kampanya iletişim ekibi var.
Vaatler iyi çalışılmış, ülkeyi çip merkezi yapmak gibi, henüz yeterince düşünülmemiş bir iki vaadi bir kenara bırakacak olursak, dört koldan ve çok iyi tasarlanmış bir eylem planıyla, vaatlerin pek çoğu beş yılda gözle görülebilir hale gelebilir.
5 yıl yetmez
Bu Millet İttifakı'nın beş yıl boyunca tek işi, ülkeyi düze çıkarmak ve yeniden bir beş yıl daha seçilmeyi garantilemek olmalı. Burada tüm partiler ve liderleri, parti egolarını geri plana iterek ülke, millet egolarına başrol oynatmalıdır. Beş yılda tehlike geçmez.
Kurulacak iktidarın gücü, büyük bir millet temsiliyetine dayanmasıdır; parti çıkarı, liderlik egoları gibi sorunlar çıkmamalı ve “birleşik tek parti” gibi hareket etmeli.
Bu, ülkeye yeni, eşsiz zengin bir deneyim kazandırır... Dünyaya da!
Partiler ve liderler değil ama onlarla birlikte Türkiye kazanacak. Zaten partilerin kurulma amacı bu değil mi? Hadi bakalım öyleyse...
Fırtına bekliyorum
Evet muhalefetin 20 günde giderek şiddetini artıracak bir siyasi fırtınanın, kararsızları, İnce’ye oy vermeyi düşünenleri, özellikle de gençleri de etkisi altına alacağını görüyorum.
Bu “az zamanda çok iş yaparak” sağlanır.
Alttan bir dalga kabarıyor, daha da kabartılarak herkesi kapsama alanı içine almalı.
Bu işi ilk seçimde bitirmecesine...
***
BİR KİTAP: 1) Dr. Daniş Navaro’nun “Şirket, Quo Vadis? Modern Şirketin Çöküşü ve Başka Bir Şirket Önerisi”... Tartışılacak bir kitap, her şey paradır düsturunun dışında bir arayış. Navaro, bir başka şirket mümkün diyor, uluslararası yöneticilik deneyiminden yola çıkarak. Yeni liberal anlayış ve düzenin hasta yapısını, 500 sayfayı aşan kitabıyla irdeliyor. Çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yapıyor; liderlik, ekonomi politik, yönetim, işletme, organizasyon, strateji, iş etiği gibi konular uzmanlık alanları. Başka kitapları var. Navaro, bugünkü kapitalist sistem ve işleyişinin geleceği olmadığını söyleyerek daha bütünleşik bir anlayışın peşinde. Meraklısı için, okumaya tartışmaya değer. Bir sohbetin linki:
https://dergi.salom.com.tr/haber648-dr_danis_navaro_ve_yeni_kitabi_ sirket.html https://dergi.salom.com.tr/ haber-648-dr_danis_navaro_ve_yeni_ kitabi_sirket.html