Çıkarttığım ana fikri söyleyeyim öncelikle: Halk
doğrudan demokrasi yoluyla siyaset yapmaya başladı.. Gezi olsun parklardaki
forumlar olsun, halkın siyasete doğrudan katılımıdır...
Halkın siyasete doğrudan müdahalesi
karşısında derin kaygıya kapıldılar, biz
ne halt edeceğiz bundan sonra diyorlar. Haklılar! Halkın sahaya çıkması
“kaos”tur, “darbeye çağrı”dır onlar için! Bakın hele..
İktidarın adamları, Gezi direnişleri için “iktidarı sokakta yıkma girişimi, darbeye
davetiye çıkarmaktır” desin ve savcılarına darbe girişiminden dava açın desinler.. AKP’nin
bir “akiladam”ı, “sorunlu demokrasilerde
çare, kaosa ve despotik yönetimlere çanak tutmak değil, demokrasiyi ilerletmek
için yeni programlar oluşturmaktır” fetvaları versin..
“Sorunlu demokrasiler”de halk düğümü çözer, yol
gösterir, tıkanıklıkları giderir, dikta yönetimlerini dengeler.. Demokratik bir
denge kurar..
İşte Taksim Gezi’de olan tamamen budur!
***
Çağımızda halkın iktidara katılımcılığını artıracak
bütün programlar, demokrasiye niteliksel iyileşmeler getirir. AKP’nin, yerele dikkat edeceğiz, katılımcılığı
arttıracağız gibi yazılı metinlerinin aslında yüzdeyüz yalan olduğu ve
halkı aldatmak amacını taşıdığı açığa çıktı. Gezi Parkı’ndan RTE’ye ne!
Gezi Parkı’na sahip çıkmak için verilen büyük
mücadele, ülke çapında AKP’nin ülkeyi
yönetme biçimine de bir reddiye, bizzat siyasete katılmayı fiiliyete dökmedir.
Düşünün: bugüne kadar onmilyonlar, sadece sandıkta oy
vererek siyasete katılıyordu. Siyasete katılımlarının ikinci yolu, televizyonlarda tartışma programlarını
izlemek biçimindeydi. Çeşitli görüşlerin temsilcileri lak lak lak
konuşuyor, millet de pasif izliyordu…
Canlarına tak dedi.. Sahaya indiler. Taksim’e
çıktılar.. Gaz yediler. Gözünü canını kaybettiler.
Sonar bir şey daha oldu: Taksim’den İstanbul’un
parklarına çekildiler.. Parklar her görüşten insanın düşüncelerini doğrudan
dile getirdiği forum alanlarına dönüştü.. gecenin bir yarısı, alçakça yalan
haberler yazan iktidarın tasmalı medyalarının binalarına yürüme ve protesto
etme kararları bile alınmaya başladı!
***
Forumlar, halkın siyasete doğrudan müdahale ettiği,
doğrudan siyaset yaptığı alanlardır artık.
Siyasete aktif
katılımcılık dönemi
başladı. Bu forumların ateşi sönmemeli. Şüphesiz her gece her gün
sürdürülebilirliği bir süre sonra mükün olmayacak. Ama her önemli konuda,
parklarına doluşarak, iktidarın gündeme getirdiği sorunları tartışması,
kararlar alması, bunları topluma açıklaması ve en doğal hakkı olan yürüyüş ve
mitinglerle farkındalık yaratması, siyaseti doğrudan etkilemeye çalışması,
katılımcılığı hayata geçirmesi, demokrasiyi sadece güçlendirir..
Çok bilmiş yazarlar ve politikacılar der ki, kardeşim iktidarın icraatinden memnun değilsen,
bekle genel seçimleri, sandığa oyunu atarak iktidarı değiştir.. İşte sandık demokrasisi dediğimiz budur.
Düşünün: Ülkede demokrasi yok veya tamamen eksik,
sadece bir sandık var. Yüzde 10 barajı var. Siyasal kültür diktacı özellikte.
İktidara geldiğinde, her istediğini yapacağını sanma alışkanlığı yerleşmiş.
Basın özgürlüğü baskılanmış, gazeteciler içeride, medya patronları iktidarın
baskısı karşısında boyunlarını giyotine uzatmış.. İşverenlere bile büyük
saldırı var.. Bir polisiye devlet inşa ediliyor.. kamuoyu tek yanlı güdülünmeye
çalışılıyor. Yargı iktidar taraflısı kılınmış.. Haksızlık, hukuksuzluk diz
boyu.. Anayasaya yasalara uymaya bir iktidar var..
Neymiş, halk beklesinmiş, kurulacak sandıkta iradesini
belli etsinmiş..
Neden halk anayasal haklarını sonuna kadar
kullanmasın? Baskılara, beğenmediği yasalara karşı çıkmasın, parkları
doldurmasın, mitingler düzenlemesin..
İktidarın bütün olanaklarıyla, yasal veya yasadışı her
türlü araçıyla kamuoyunu etkilemesine v yönlendirmesine karşı, alternatif bir
demokrasi sesi olarak ortaya çıkmasın?
Ben park forumlarında halkın, 10 yıl sonra bile,
siyaset başta olmak üzere, kendisini doğrudan lgilendirecek sorunlar üzerine
fikirlerini dile getireceğini düşlüyorum. Park forumlarının kurumsallaşmış
demokrasi forumları olmasını arzu ediyorum!
Bu, Gezi Parkı direnişinin en büyük kazanımlarından
biri olacaktır.
Beraberce, birlikte içinde, hep beraber siyaset.. Halk
“siyasete indi”…
Ne güzel, dört yılda bir seçim sandığı onların olsun!
--- 1 Temmuz 2013 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder