Türkiye’yi sarsan bu olay, milletin
kendiliğinden örgütlenip sokakları ve alanları işgal etmesi zerre kadar sıradan
bir olay değildir.. Dünyada da böyle aniden gelişip bir günde bütün ülkeyi
saran bir halk hareketi, protestosu görülmemiştir.. RTE’nin
tahtı 7,4 büyüklüğünde bir halk hareketi depremiyle sarsıldı.. Karizmasında ve krallığında derin bir fay
yarığı açıldı!
Bu deprem, barışçıl, korkusuz ve kararlıydı.
Bir şanlı düğün gibi gerçekleşti..
Birinci büyük olay budur..
İlk kez halkın, gençlerin, kızların,
annelerin, kadınların, babaların, çocukların bu depremi, hiç bir örgüte,
partiye ait olmadan gerçekleşti. Bayrağını kapıp gelen particikler oldu, ama
halktan insanların, burada örgüt kimliği
yok lütfen bu bayrakları indirin uyarılarıyla karşılaştılar..
İkinci büyük olay budur.
Direniş veya protesto büyük olgunlukla, amaca
ve hedef yönelik olarak yapıldı..
Bu da önemlidir.
Hedef
Taksim’in kurtulmasıdır. RTE, halkın bu malına dokunmazsa, halkın malını
geri verirse, deprem durulacak ve sona erecektir. Şimdilik bu kadar. Gerisini
halk sonra düşünür !
***
RTE diyor ki, “mesele 5-10 ağaç değil ideolojiktir”.. Su ve Orman bakanı da inanılmaz
saflıkla veya herkesi aptal sanarak, “başka
yerde bunun bin mislini dikeriz.. 5 ağaç için değer mi..” benzeri şeyler
söyledi..
RTE haklıdır, mesele Gezi Parkı’ndaki 5 ağaç
değildir..
Meseleyi 5 ağaç olarak gösteren bizzat
kendileridir!
Mesele, öncelikle şüphesiz ki Gezi
Parkı’dır.. Bütün İstanbulluların gezdiği bildiği, anısının olduğu, nefes alıp
verdiği bir yeşil alanın ellerinden alınmaya kalkışmasıdır.. Recep bey halkın
bu malını gaspetme niyetindedir. Oraya moktan bir kışla, avm ve zenginlere
şahane katlar inşa etmek istemektedir. İstanbullu ise istemiyor.. Bu kadar..
Mesele, buna paralel, RTE’nin doğayı bizzat
yıkma, kesme biçme eylemlerini doruğa çıkarmasıdır ayrı zamanda. Kuzeyini ve
ormanları tamamen yokedecek projeleriyle, gerisinde bir İstanbul leşi bırakmak
girişimidir.. Taksim Gezi Parkı, bunun yanında çok çok anlamsız kalır.. Ama
Taksim Gezi Parkı işte hemen sahiplenebileceğimiz gözümüzün önünde bir
yerdedir.. Bu açıdan mesele, RTE kaynaklı bir doğa katliamı eylemcisi
görüntüsüyle ortaya çıkmasıdır..
***
Bu büyük deprem hareketinin nedeni sadece
bunlar da değildir..
RTE’nin birbir ardına halkın düşüncesine, kendisinin benimsemediği inançlarına, yaşam tarzına
saldırmasıdır.. Kapsamlı alkol yasağı, etkilenen milyonlarca insanın haydi işine git diyebileceği bir, dinci bir söylemin inanılmaz bir hoyratlıkla
üstelik, ülkeye millete dayatılmasıdır.. Halk bunu reddediyor!
***
Sadece bu da değildir büyük depremin nedeni: Atatürk ve arkadaşlarına ayyaşlar diye
saldırılmasıdır.. Atatürk, bu ülkenin ve bu ülkede bizim varoluşumuzun büyük
simgesidir. Büyük kitlelerin her yönüyle, bütünüyle sevip bağrına bastığı,
kalbine gömdüğü bir lidere saldırmayı, hele hele iktidar düzeyinde, kimse kabul
edemez.
Bu deprem, aynı zamanda RTE’yi bir Atatürk
ayarı depremidir. Dokunma Atatürk’e.. Kendisinin kutsal saydıkları konusunda
yeri göğü titretirken, milletin yaşamsal saydığı ve kendisiyle özdeşleştirdiği
varlıklarına saldırmak, tek kelime ile kendini bilmezliktir.. RTE Atatürk’e
kastetmediğini açıklamadığı sürece, toplumda oluşan algı budur..
Mesele, Atatürk'le ilgili herşeyi, 19 Mayıs'ı, 29 Ekim'i, 23 Nisanı ... silinmesine isyandır aynı zamanda..
RTE’ye teşekkür, milyonlarca gencin Atatürkle
bütünleşmesine yardımcı olmuştur!
***
Mesele sadece bunlar mıdır?
Hayır, bin kere hayır..
Balyoz, Ergenekon, Odatv sahtekarlıklarının
ortaya çıkması ve suçsuz insanların hapishanelerde öldürülmesi, süründürülmesi,
tutulmasıdır...
Hayır.. hayır ve hayır..
Mesele RTE’nin diktatörlük kurduğuna ilişkin
güçlü algıdır.. Millete sık sık hakaretamiz saldırılarıdır..
RTE’nin 11 yıldır millete sunduğu bir RTE-Düşüncesi-
Eylemi-Kimliği- Kişiliği bütünlüğüdür mesele. Bu itici bir güç oluşturmuştur
artık..
Mesele bütün bunlarla bardağın dolmuş olmasıdır..
Taksim Gezi Parkı, bardağa son damla olarak düşünce, bardak taşmıştır.. taşacaktı da,
Gezi vesile oldu!
Mesele ideolojik midir? Buna sadece gülmek
gerekir.
AKP’ya karşı olmak ideolojikse, evet
ideolojik..
RTE tepeden tırnağa, enlemesine genişlemesine
ideolojik bir insandır. Her şeyiyle, her adımıyla, her yaptırımıyla..
Bir dinsel söylem, sağcı, gerici yani
muhafazakar olarak duruyor ortalıkta..
Eh yani, size karşı olmanın da bir ideolojik
yanı-yönü olduğunu sanmanın aramanın ve söylemenin, fazla bir zeka
gerektirmediği de açık değil mi?
İdeolojikse ideolojik..
---2 Haziran 2013, Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder