CBT Gündem, Sayı 1338, 9 Kasım 2012
YÖK’ün hazırladığı
yasa tasarısı epey bir süredir üniversitelerde tartışılıyordu. Tek tek öğretim
üyelerinden bile görüş soruldu. Onbinlerce yanıtı YÖK nasıl ve kimlerle
derleyecek toparlayacak da taslağa yansıtacak! Bunu duyduğumda gülümsemiştim!
“Görüş soruyoruz”, tutumunun olayın sadece vitrini olduğunu düşünüyorum!
YÖK sitesinde de
tartışmaya açılan yasa taslağı önerisinin özünde, yakın geçmişe baktığınızda
siyasi iktidarın kalın kalın izlerini
görürsünüz. Yıllar önce üniversitelerin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda Ömer Dinçer’den tutun çeşitli üst düzey
AKP’lilerin düşünceleri orada!
Bu bakımdan, taslak,
tabandan gelen görüşlerden çok, siyasilerin bu konudaki görüşleri esas alınarak
YÖK’çe formüle edilmiştir. Zaten AKP’den bağımsız bir yasa tasarısı hazırlanabileceğini düşünmek, eşyanın
tabiatına aykırı olur!
YÖK veya yeni adıyla
TYK (Türkiye Yükseköğrenim Kurumu)
daha büyük bir yetki ile üniversitelerin tepesine konuyor. Feshini öngördüğü Üniversitelerarası Kurul’un da yetkilerini üstleniyor. YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya YÖK’ün “planlama,
koordinasyon ve denetleme kurulu”na dönüştürüleceğini belirtiyor ve öğrenci
temsili sözü veriyor.
Yükseköğretim ile
ilgisi şu ilkeleri saptamışlar: Akademik
ve bilimsel özgürlük, kurumsal özerklik, çeşitlilik, şeffaflık, hesap
verebilirlik, katılımcılık, rekabet, kalite..
Ama bugüne kadar
YÖK’ün neden bu ilkeler çerçevesinde üniversiteleri yönetmediği, hangi kaliteye
göre rektörlük ve dekanlık atamalarını gerçekleştirdiği sorulabilir. Bilimsel özgürlük ve çeşitlilik kavramlarından
YÖK’ün ne anladığı ve neleri kastettiği
sorulabilir.
Bilmiyoruz.
Çeşitlilik ne demek? Mesela birbirinden çok farklı, taban tabana zıt “bilim
anlayışları” mı? Herkesin kendine göre kullanacağı çeşitlilikte bilim olabilir
mi? Bilimin yöntemi, ilkeleri, araştırma etiği vardır..
Örneğin İstanbul
Üniversitesi ilahiyatçılarından Prof. Dr. Abdülaziz
Bayındır ve heyetinin Kuzey Kutbu’na giderek namaz vakitlerinin nasıl
olabileceğini “araştırmaları” ve dünyayı Güneş’in aydınlatmadığı sonucu ile
dönmeleri “bilim” midir?
Diyorlar ki:
Norveç’in Tromso kentinde yaptığımız çalışmalar,
bize kutuplarda Güneş batmasa da gece, Güneş doğmasa da gündüzün olduğunu
gösterdi. Kur’an-ı Kerim’e baktığımız zaman da bunu destekleyen ayetler
görüyoruz.. Kur’an-ı Kerim şunu da gösteriyor ki Dünya’yı güneş aydınlatmıyor..
Dünya’yı aydınlatan, Güneş ışınlarını aydınlığa çeviren gündüz dediğimiz
varlıktır. Gündüz dediğimiz varlık ufkun altında da olsa, bunu aydınlığa
çevirmektedir. Karanlığın oluşması, Güneş’in batmasından değil, gece denilen
varlığın ortaya çıkmasıdır. Resim ve belgeseller üzerinde yaptığımız
çalışmalarda da Güneş’in tepede olmasına rağmen karanlık olduğunu, Güneş’in yok
olmasına rağmen gündüz denilen varlığın ortaya çıktığını görüyoruz…”
Bu sonuç bir
“çeşitlilik” midir?
***
Üniversiteleri, en
azından 10 yıllık devlet üniversitelerini üniversite konseylerinin yönetmesi
öngörülüyor. Bu konseylerde o ilin vergi rekortmenleri de yer alacak. Konsey’in
rektör adaylarını belirleme komisyonu da olacak. Bu kurulun başkanı da YÖK
genel kurulundan olacak (Doğrudan etkileme!) Konsey’e kesin şeklini de Bakanlar
Kurulu verecek. Üç rektör adayından birini ya Cumhurbaşkanı ya da YÖK
atayacak..YÖK genel kuruluna Meclis’ten atama yapılabileceği gibi, partiler de
Meclis’te temsillerine oranla üye gönderecek.
Yeni tasarıda ilk yıl zorunlu okutulan “Atatürk
İlkeri ve İnkılap Tarihi, Türk Dili” dersi de kaldırılıyor. Zaten Milli Eğitim
Bakanlığı da “Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda öğrenci yetiştirmek
temel amacını milli eğitim mevzuatından çıkarma çalışmaları” sürdürüyormuş!
Açıklanan tasarı
eleştirilere açıkmış ve gelen öneri ve eleştirilere göre yeniden
şekillenecekmiş. Dergimizde bu yeni tasarı hakkında da görüşlere yer vermiştik.
Gelen eleştiri ve önerilerin öz olarak ne kadar dikkate alınacağını merakla
bekliyoruz..
Bu haliyle, yeni
yasayla üniversitelerin ne kadar çağdaş ve bilimsel olacağı konusunda şüpheler
çok yoğun.
***
Gelecek Cumaya kadar
hoşçakalın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder