28 Şubat 2019 Perşembe / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Sorum şuydu:
nasıl oluyor da “eğitimli” insanlar cemaat tarikat vb gibi yapılara kendilerini
teslim ediyorlar.
Bu soru
önemli.. Çünkü yeterince bilince çıkartılmadığı ve sosyolojisi araştırılmadığı
düşüncesiyle hareket ettiğimizde, topluma sunulan kapsayıcı araştırma sonuçları
ve bilgilendirmelerin olmadığı gibi bir gerekçeden yola çıkarsak eğer,
toplumsal bilinç aksak kaldı. Diyebilirsiniz ki bu araştırmalar yapılmış olsa
da yine dini cemaatleşme bu boyutlara varabilirdi.. Diyeceğim: Bilmiyoruz.
Bu
sosyolojik olayın şüphesiz ki dinle ilişkisi, eğitim ve düzeyi ile ilişkisi,
siyasi partiler ve devlet ile ilişkisi, ülkenin sosyal ve fen bilimlerinde
araştırma düzeyi ile ilişkisi, öğrencilerimize ne öğrettiğimizle ilişkisi.. var
oğlu var.
Ben gözlem,
deneyim, değerlendirme, yaşadıklarımızdan çıkarsama gibi hareket noktalarından
yola çıkarak, bir kaç noktaya değineceğim.
Azınlık
1)
Bir dini cemaatleşme toplumun çoğunu
saramaz, bunu Salı günkü yazımda belirtmiştim. Bir bir savdır. Toplumun işi
gücü var, aklı fikri var, toplumsal hareketlilik var, aş-iş peşinde koşma
var... Dini cemaatleşme / tarikatleşme ağırlıklı ve öncelikli olarak bir çevre
ilişkisini içine girme olayıdır. O ona, bu da diğerine... Yani sıradan bir
cemaate kapılanma bir azınlık olayıdır. Veya azınlık grupları olayı.
Eğitim
boyutu:
2)
Türkiye’de zorunlu eğitim daha düne kadar
5 yıldı! 1997’ye kadar hiç bir iktidar toplumsal bir talebe yanıt vermeye
yanaşmadı. Ülkenin insan yetişkin kaynaklarının gelecek açısından ok önemli olduğunu
bildikleri halde gereğini yapmadılar. 2000 yılına kadar ülkenin ortalama eğitim
yılı ilkokulun - 5 yılın altındaydı! Erbakan olsun benzeri merkez sağ partilerin liderleri olsun, asla
ve asla!
Çünkü eğitimsiz bir toplumu yönetmek kolaydır. Bugün
de iktidar partisi mensupları, hele hele üniversite rektör yardımcısı kılıklı
bir takım tipler çıkıp da demedi mi, bizim için en büyük tehlike okumuşlardan
gelir, diye. Toplumu kendi düşük kalibreleri çerçevesinde, geçmişin muhafazakar
kültürel geri takıntıları çerçevesinde güdülecek koyun sürüsü olarak gördüler.
Taa 1997’de askerler dayatıncaya kadar. Muhtıralarının
başında 8 yıllık eğitime geçilmesi vardı. 8 yıla geçildi. Aslında 12 yıl
hedeflenmeliydi. AKP geldi 4+4-4 gibi bir ucubeye dönüştürdü. Toplumda büyük
bir eğitim talebi patlayınca yine bir sürü cılız üniversiteyle, oy toplama
bakışıyla, buna yanıt verdiler. Eğitim artık iktidarın değil aslında milletin
temel sorunu oldu.
Azınlığı
yırtma girişimi.
3)
FETÖ’nün başı F.G. büyüyebilmenin başka
bir yolunu açtı. Bu belki de bir dinsel cemaat olarak var olmanın – kalmanın
çok ötesine taşan, doğrudan iktidarı gele geçirmeyi amaçlayan ilk yapılaşmadır.
Toplumun önemli bir kesimini kendi cemaati içinde toparlayabilmenin imkansızlığını
gördüğü için, taa başından itibaren hedefini koydu: Devleti, devletin tüm
kılcal damarlarını ele geçireceksin. Devlet = cemaat yapısı olacaksın.
Bir siyasi parti gibi davranıp oy çokluğu ile iktidara
gelerek bunu gerçekleştirmesinin olanaksızlığını görüyordu F.G. Bunun için
eğitimi ön plana aldı, altın nesil
lafları buradan türedi. İyi eğitim, üniversiteler vb.. Hepsini devletin ve
üstelik iş hayatının can alıcı kesimlerine yerleştirmenin ve bu yolla da insan
devşirmenin modelini kurdu. Partilerin içlerine de insanlarını yerleştirdi.
Bugün devletin içinden adamları atıla atıla tükenmiyor, düşünün!
Üniversitelerini kurdu. Bilim kurumları içinde çeteleşme ve yükselme
örgütlenmelerini yönetti. İçlerinde başarılı bilim insanları da vardı. Yardım
aydınları da devşirdi bir kanaat sahipleri yapısını, medyasıyla birlikte
toplumun önüne çıkardı
Devlet içindeki yapısı (polis, istihbarat, yargı,
hukuk, idari birimler... siyasi parti içindeki güçleri) aynı zamanda başta
iktidar partisi olmak üzere herkese bir büyük
güç olduğunu kabul ettirdi: Bensiz bir şey yapamazsınız). Hatta sermayeye
ve kendi dışındaki medyaya da!
SONRAKİ YAZI
Cemaatlerin toplumda
sosyal dayanışma manivelası, devletin görevlerini üstlenmek. İş hayatını ve
devlet- siyasi mekanizmayı kontrol eden yarı gizli cemaat yapıları. Siyasi dış
boyunduruk..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder