Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

4 Nisan 2013 Perşembe

"Başkan"ın Propaganda Timleri


Yok hayır.. Onları salt Başbakanın memurları diye nitelendirmek haksızlık olur. Bazıları bazı konularda biraz mesafe koyuyor olabilir, ama listedekilerin büyük çoğunluğu şu veya bu şekilde Başbakanın politikalarının izleyicileri.. Belki de hepsi, RTE’nin en büyük dönüşüm projesi olan yargıyı ele geçirmek için düzenlenen 2010 Yetmez Ama Evet referandumunun destekçilerinden.. 
2010’da doğrusu çok iyi görev yaptılar. Mükemmel hem de! Listeyi bizzat oluşturan Başbakan, bu hizmetlerini unutmadığını ve vefa sahibi olduğunu gösterdi, hepsinin göğsüne birer Akil İnsan madalyası astı!
Daha ne olsun! Yemesinler de yanlarında yatsınlar! Gece yastıklarının altına koyarlar madalyalarını! Az şey mi! Kendisine 2023’e kadar koskoca Türkiye Cumhuriyetini tepeden tırnağa yoğurma plan ve programı koyan ülkenin tek egemeni, onları çağırıyor ve ülkenin en önemli sorununu çözme yetkisi veriyor!!! Kürt tarihi ile birlikte anılacaklar. Ayrıca Türk tarihiyle de.. bu hikaye artık nasıl sonuçlanacaksa... Tabii, en önemlisi, Akillerin RTE’nin özel tarihiyle birlikte anılmaları! Az şeref mi!
Yalnız Başbakanın Akil İnsanlarına verdiği “çözme yetkisi” konusu epey karışık!
Bu yetki, “sorun çözme”den çok, Başbakanın politikalarının halka iletilmesinde kolaylaştırıcı görev yapmayı içeriyor.. RTE’nin çözüm görüşlerini halka kabul ettirmeye çalışma.. Yani bir tür Başbakanın “Akil İnsanlar Halkla İlişkiler Kumpanyası”nın propaganda çalışmaları gibi..
PKK’nın liderlerinden Cemil Bayık bile bakın nasıl bir gerekçeyle karşı çıkıyor: Âkil İnsanlar grubu AKP tarafından oluşturulursa bu, âkil insanlar değil, AKP’nin oluşturduğu bir grup olur, daha çok da AKP politikalarına göre olur. Böyle bir grubu da kimse onaylamaz. Çünkü tarafsız olmaz, bağımsız olmaz.”
7 bölgeye 7 akil insan grubunun görevlerini de Başbakan açıklıyor.. toplantılar, paneller, yani bak ne kadar iyi olacak konuşmaları.. 7 bölgede bir ay boyunca RTE’nin politikaları çerçevesinde kafa yıkamaca.. Sonra durumu amirlerine raporlayacaklar! Başbakan adına ortamı hazırlayacaklar.. hangi ortamı demeyin, belki de Haziranda Meclis’e getirilecek RTE Anayasası için kabul ortamını..
Bir aylık çalışmadan sonra ortam uygun mu olgunlaşmış mı ölçülecek ve Öcalan’la birlikte İmralı’da kotarılan çözüm anayasası gündeme getirilecek.. Yani bu kumpanyanın görevi, Apo’nun destet verdiği Başkanlık Anayasası’nın önündeki “halk engelleri”ni temizlemek.. Bu nedenle bu kumpanya faaliyetine “temizlikçilik” adını da rahatça verebilirsiniz!
Bu kumpanya bir ay sonra dağıtılmaz umarım! Hadi bakalım şimdi de dikta anayasasını halka anlatın biraz da, görevinden kaçmasınlar! Hiç biri “ay biz bu sonuçları bilmiyorduk” bahanesini öne süremez..
***
RTE’nin listelerine bakıyorum, gülüyorum... RTE’nin yarı veya tam gönlü Akit gazetesi de, düne kadar PKK propagandacıları diye kamuoyu önünde sopaladığı insanlarla birlikte, bu kez kolkola çözümü anlatacak..
Ege listesi, Akdeniz listesi, Karadeniz listesi...
Mesela Ege listesi elemanlarının temel görevi ne olur sizce? Egelileri hızaya getirmek.. Onlar “ırkçı ve faşist” ya! Zaten Diyanet İşleri Başkanı da Egelilerin, kendilerinde eksik olduğu görülen dince irfanlanması gerektiğini buyurmuş ve müftü olarak bir profesör atamıştı! Egelilerin işleri zor.. Hem Diyanete hem RTE’ye hem Kürt Çözümü’ne entegre edilecekler... Diyanet adım adım şeriatlaşma aracına dönüşüyor..
Diğer bölge listelerine bakıyorum da, bir şey demiyorum!
Dün Cumhuriyet iyi bir haer yaptı.. Meğer İstanbul’un işgalinde halka boyun eğdirmek için de yine 7’şer kişilik heyetler oluşturulmamış mı! Bahadır Selim Dilek’in haberinde, Prof. Hüseyin Pazarcı, Heyeti Nasiha (nasihat heyeti!!!!) adıyla oluşturulan 7’şer kişilik heyetlerin halka ‘barışın ancak koşulsuz teslim ve düşmanı kızdırmamakla sağlanacağını anlatmakla’ görevlendirildiğini söylüyor!..
Bu habere Allahhhh derim ancak!
Nedenini sormayın! İktidarın Yeni Osmanlılık politikasına bu kadar cuk oturur bir olay!
Bilerek mi bilmeyerek mi, önemi mi var..
***
Biraz daha izin yapacaktım, ama ne mümkün! Herşey, yazı yazmayı kaşıyıp duruyor..
Hepinize merhaba..

NOT: Tarihçi Derya Tulga Heyeti Nasiha'nın İstanbul'un işgalinden sonra değil, çok daha önce Yunan işgalindeki Ege'de Kuvayı Milliyeyi baltalamak için kurulduğunu ve heyetlerin başlarında da şehzadelerin bulunduğunu belirtti..

Gazeteci Müyesser Yıldız, Müyesser'in Not Defterinden-381 nolu yazısında, Nasihat Heyeti’nin İngilizlerin fikri olduğuna ilişkin belgeler olduğunu belirterek, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Cumhuriyet Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mevlüt Çelebi’nin Heyet-i Nasiha kitabından, Damat Ferit ve bakanlarının açıklamalarıyla gazete manşetlerini anımsattı..

--4 Nisan 2013 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder