Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

24 Nisan 2013 Çarşamba

Dikta Medyası ile Karanlığa.. (İktidarın Başını Ne Yiyecek-4)


Evet bu kez Erdoğan söylemiyor: Batsın bu gazeteciliğiniz, televizyonculuğunuz.. Kim demişti: Gazeteler çıkmasa televizyonlar sussa, bu iktidarın milletin beynini satın alma olasılığı hızla düşer! Ama hayır, sağcısından solcusuna neredeyse bütün medya iktidarın değirmenine su taşıyor! Çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli noktasında, en çok konuşulacak ve tartışılacak bir zamanda, herkes susuyor veya tek taraflı beyinler satın alınıyor..
1) Türkiye, tarihinin en önemli kavşak noktalarında birinde. RTE, neredeyse tek başına, Türkiye’den başka bir ülke çıkarma peşinde.. Türkiye Cumhuriyeti yerine, örneğin anadolu islami federasyonu gibi bir ucube, bir yeni yapı kurma niyetinde.. Ne olduğunu ne olacağını, planı programı niyeti amacı konusunda bilen kimse yok, herhalde en yakın bir kaç adamı dışında, asıl niyetler bütün Türkiye’den saklanıyor.
2) Ama, eğer kafanız çalışıyorsa, izlediği yol, yöntem ve politikalarından bütün çıkarsamaları yapabilirsiniz; aptalsanız veya kasıtlı olarak RTE’nin bu programının destekçisi iseniz, susarsınız! Dahası iktidarın çözümünü tartışanlara bile saldırırsınız, vay bak çözüme karşı çıkıyorlar diye.. Veya “barışın galibi mağlubu yoktur, barış olsun da nasıl olursa olsun, isterse Türkiye’nin de adı ortalıktan silinsin, esas olan anaların ağlamamasıdır” diye ortalıkta aslanlar gibi dolaşırsınız.. 
Bir kara sis perdesi Türkiye’nin halkın kamuoyunun üzerine örtülüyor. İktidarbaşı bugünler için ve kendi geleceği için 11 yıldır medya özgürlüğünü baskılıyor..
3) Bursa’da miting yapılıyor. Belki de Bursa’nın tarihinde görülmemiş bir kalabalık bayraklarını kaparak alanlara akıyor. Çağrıyı MHP yapıyor, ama gelenlerin büyük çoğunluğu MHP’li değil. Kimisi 1 milyon kişi diyor, ama yarısını atın 500 bin kişi.. Hadi yine fazla mı buldunuz, onun da yarısını atın 250 bin kişi.. Ama Cumhuriyet dahil gazetelerin birinci sayfasında haberi yok! Neden? Hiç bir fikir alış verişi içinde olmadığım MHP çağırdı diye mi?
Konu MHP değil, Türkiye! İzmir’deki kalabalığı bilmiyorum, ama onun da haberini göremiyoruz gazetelerin ilk sayfalarında..
İktidarın eli, yaşamakta olduğumuz büyük olayları karartıyor.. Medya, muhalefette olanı bile, halkın eğilimini, tepkisini görmezlikten gelerek, bir şekilde iktidarın değirmenine su taşıyor.
***
4) Halkın oyunu alarak iktidara gelenler, adeta tam bir hak gaspı içinde. Ve büyük bir suskunlukla geçiştiriliyor yaşamakta olduklarımız. Türkiye Cumhuriyeti siliniyor. Tayyip Erdoğan, Atatürk ve Cumhuriyeti’ni ortadan tamamen kaldırarak, yerine kendisini geçiriyor yeni bir kurucu lider havasında... Türkiye Cumhuriyet yerine, Kürtleri, Apo’yu, PKK’yı, BDP’yi, yani tüm Kürtleri kullanarak, şimdiik onlarla birlikte hareket ederek (yarın onları ne yapacağını bilemem..), bir islami devlet kuruluşu peşinde koşuyor..
5) RTE, zaten geçenlerde İslamın, birlikteliğin temeli olduğunu açıkladı. Bu demektir ki artık Türk, bir tür mürktür.. Kürt vardır, Kürt sorunu vardır, ama artık Türkler ortadan kaldırılarak bu sorunu “çözecektir”! Oysa Türk denen olgu, kendini öyle hisseden yüzmilyonları bütün dünyada birleştirici tek duygudur.. Selanik’te bir satıcı abi Türk müsünüz diye yaklaşıyor bize.. Kimse müslümanlığımı sormuyor! Çünkü İslam bir birliktelik, bütünleşme aracı değildir ve hiç olmamıştır geçmişte de! Dile bakıyor, Türkçe ve hemen yakınlaşıyor.. Kendini de Bulgar Türkü diye tanımlıyor. Bulgar lafını da, yaşadığı coğrafi bölge tanımı olarak kullanıyor.. Biz Türküz diyor.. Olay bu kadar basittir..
6) Ulusal devletler zamanında, üstelik ulusal devletlerin dışında başka hiç bir devlet tipine yaşam hakkı olmadığı dünya koşullarında, RTE-Davutoğlu ikilisi ve adamları, bir ümmet toplumu yaratmak gibi bir hayal peşinde koşuyor.. İslamın, ülkenin birleştirici temeli olabileceği gibi, tarihsel herşeye aykırı, asla hayat bulamayacak bir pan islamist düşünce peşinde koşuyor.
Bu amaçla Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili ne varsa hepsi değişmeli ve yokedilmelidir..
Yokedecekleri aslında Türkiye’dir, millet bu büyük tehlikenin farkında, bu amaçla bayrağını kapıp alanlara koşuyor. Milletin bir kısmı da, eski ve yeni milletvekilleri, sendikalar, çeşitli kitle örgütleri ve liderleri, önderleri,  Ankara’da Milli Anayasa Forumu ve Merkez Kurultayı topluyor..
Bazı aymazlar sanıyor ki Kürt meselesini çözüyor iktidar, aslında Kürtler dahil Türkiye’yi çözüyorlar..
7) Bir iktidar seçilmiş de olsa, devletin, ülkenin, milletin benimsediği temel ilkelerde, değerlerde, varoluşta, ülke isminde ve biçiminde hiç bir değişiklik yapamaz..
Bu yolda ileri süreceği bir değişiklik milletin nitelikle çoğunluğunun onayını almak zorundadır!
CHP yönetimi sessiz bir işbirliği içinde midir? “RTE’nin çözümüne destek çık yoksa eriyip gidersin” diyen küstahların ve utanmazların tehditlerine boyun mu eğmiş durumda?
CHP’den bir kişi görevden ayrıldı mı, konuyu hemen ülkenin ana meselesine dönüştüren ama  muhalefeti ve milleti hiç görmeyen tam bir dikta medyası ortamında, nereye gider bu ülke!
***
8) Şimdi ileri sürülen temel kepaze görüş şu: Türkiye, kuruluşunda yanlış kuruldu!
İnsanın ne diyesi geliyor, biliyor musunuz..
Biliyorsunuz biliyorsunuz...
--23 Nisan 2013/ Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder