Gündem, CBT sayı 1243,
14 Aralık 2012
Gazetelerimizde
dış ülkelerde çalışan etkin ve yetkin bilim insanlarımızın hangi ülkelere
dağıldığını gösteren harita yayımlandı. TÜBİTAK’ın epey bir süredir üzerinde
çalıştığı veri tabanı demek ki açıklanacak hale gelmiş! Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakan Nihat Ergün toplantı
düzenledi. En çok bilim insanımızın ABD’de olduğu, Kanada, İngiltere Almanya,
Fransa’da yayıldıkları zaten biliniyordu. 47 ülkede 1335 isme ulaşmışlar.
Veri tabanına
ekledikleri isimlerin alan dağılımları şöyleymiş: %37 mühendislik ve teknoloji, %27 doğa bilimleri, %18 sosyal
bilimler, %13 tıp ve sağlık bilimleri, %4 insani bilimler, %1 zirai bilimler...
Başka bir
bilgi: Bu bilimcilerin %76’sı üniversitelerde, %12’si araştırma merkezlerinde,
%10’u özel sektörde, %1’u kamu kurumunda ve %1’i uluslararası kurumlarda
çalışıyor.
Topu topu 1335
bilim insanımız mı varmış dışarıda.. Çok az; bu listeyi nasıl, hangi kriterlere
göre oluşturduklarını bilmiyoruz, ama sayıları çok daha fazla olabilir. Zaten
bu sayfadaki listedeki sayılar da eksik.
Bakan’ın
söylediklerine göre, bu bilimcilerle etkileşime geçecekler, orada veya burada
işbirliği isteyecekler..
Ülke dışındaki
bilim insanlarımızın bulundukları yerlerde kaliteli iş ürettikleri ve iyi
uzmanlar oldukları söylenebilir. Onların Türkiye’ye şu veya bu şekilde
yardımlarının sağlanması şüphesiz ki iyidir. TÜBİTAK ve Bakanlığın böyle bir
uğraş içinde olması da..
Ama fazla
hayalci olmayın derim!
Yanıtının da,
niçin Türkiye’de değiller de bulundukları yerlerdeler, sorusunda yattığını
belirtirim.
***
Şimdi bazı
olguları anımsayalım:
Bulundukları
ülkelerin büyük çoğunluğunda bilim, teknolji üretimine, ARGE’yi önem verilir.
Kurumsallaşmış bilim kültürleri vardır. ARGE harcamaları genellikle milli
gelirini yüzde 2 ve üzerindedir. Araştırma konuları üst düzeydedir ve ciddi
araştırmalara yüksek miktarda hemen fon bulmakta zorlanmazlar. Takdir alırlar,
madalya alırlar, gelirleri iyidir, bilimci olarak tatmin içindedirler... daha
sayabilirsiniz.
Bizde ise
araştırma kültürü onlara kıyasla yeterince gelişmemiştir. Bu, ARGE
harcamalarımızın milli gelirin 10 yıldır %0,85 ve altında seyretmesinden de
bellidir. Bir kriz olsa hemen paraları kesilir. Özel sektörde araştırma kültürü
ve bilinci hiç de yaygın yerleşmiş değildir. Sadece bazı noktasal yoğunlaşmalar
vardır. Bu kültür aslında ciddi olarak devlet kurumlarında da yoktur. Şüphesiz
ki TÜBİTAK bir çaba içindedir, ama YÖK olsun TÜBİTAK olsun, AKP gibi bir siyasi
iktidarın tahakkümü, siyasal yönlendirmesi altındadır ve genellikle kurumların
başlarında da siyasi atanmışlar oturur..
Bütün bunları
yurt dışındaki bilimciler bilmiyorlar mı sanıyorsunuz?
***
Siyasi iktidar
Türkiye’nin en seçkin bilim kurumunu, TÜBA’yı
darmadağınık etmiştir! İçine
de, büyük çoğunluk olarak dünyada hiç bir bilim akademisine seçilemeyecek
nitelikte insanları doldurmuştur.
Bunu dünya
bilmiyor mu?
Sen TÜBA’yı
dağıt, bilimde seçkinlikten nefret et, TÜBA
üyeliğini genellikle yandaşlara dağıtılacak ulufe say, sonra kalk dünyadaki
seçkin bilimciler üzerine hesap kitap yap!
TÜBİTAK veya
Bakana, bu bilimciler dese ki, TÜBA’yı
dağıtan bir siyasal bakıştan ne üretilebilir; ne diyeceksiniz? Yarın
hükümet TÜBA’sını da atacaklar dünya bilim kurumlarından...
Ve diğer en önemli konuya geliyorum: Üniversiteler
ve bilim kurumu yöneticilerinin hepsi siyasal olarak atanmış, pek çoğu yetkin
olmayan insanlar ve gelişmiş ülkelerde herhangi bir kurumun başına
seçilemezler. Üniversitelerde ve kurumlarda, liyakata göre değil yandaşlığa ve
siyasal kayırmalara göre atama yapılıyor.. Düşünüyorum da, dışarıdaki bilim
insanlarımızın bu atanmışlarla nasıl bir ilişki kurabileceğini, aklıma bir şey
gelmiyor.
Çok önemli
başka bir noktayı daha vurgulayayım: Bakan ve TÜBİTAK çırpınıyor, teknoloji üreteceğiz diye.
İyi niyetlerinden zerre kadar şüphem yok!
Ama ülkede temel bilimcileri dışladığınız sürece, teknoloji falan hayaldir.
Tabii ufak tefek bir şeyler olabilir! Ama teknoloji üretimi bir iklim
meselesidir. Bu iklimin, ortamın, atmosferin ana unsuru da temel bilimcilerdir.
Size yeniden, biraz ağır kaçacak ama söylemeliyim, TÜBA’da yenen siyasi haltı
düşünmenizi önerebilirim! Üzerinizde böyle bir siyasal otorite ve baskı olduğu
sürece, hiç bir şey yapamazsınız..
Yazacak başka
noktalar da var, ama bu hafta yeter..
Gelecek Cumaya
kadar hoşçakalın..
ABD: 652
Almanya 145
Kanada 101
İngiltere 77
Fransa 45
İsviçre 30
Hollanda 28
Avustralya 20
İspanya 19
Japonya 18
Norveç 17
Belçika 15
Danimarka 14
Suudi Arabistan
14
İtalya 12
İsveç 11
Birmleşik Arap
Emirlikleri 10
Kırgızistan 9
Güney Kore 7
Yeni Zelanda 7
Kuveyt 7
Finlardiya 6
Katar 4
İsrail 3
Bosna Hersek 3
Azerbaycan 3
Bahreyn 3
Irlanda 2
Rusya 2
Polonya 2
Romanya 2
Kazakistan 2
Türkmenistan 2
Çek Cumhuriyeti
2
Macaristan 2
Güney Afrika 2
Yunanistan 1
Meksika 1
Çin 1
Tayland 1
Malezya 1
Hindistan 1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder