Uzun zamandır
yazacağım, sırasıdır şimdi.. Hele şu ODTÜ macerası üzerine söylediklerinden
sonra: AKP lideri, parti içinde ve
ülkede yükselen tek kişidir. Bütün arkadaşları (çelik çekirdek dahil) hep
ikinci üçüncü sınıftır veya devre dışıdır. RTE, kendi yıldızını sürekli
parlatırken, arkadaşlarının yıldızlarını da sönükleştirmektedir.. Ama sürekli
olarak.
Parti tüzüğü gereğince
üçüncü dönem milletvekili olamayacak “arkadaş’larına belediye başkanlıkları
ayarlamayı düşünürken, kendisini ise, ülkenin tek egemeni pozisyonuna yükseltme
çabası içindedir. Parti tüzüğü sadece kendisine eşit davranmıyor! Parti
tüzüğünü, sanki herkesi istediği zaman elemek için düzenlemiş!
Başbakan’ın
karşısında, kendi ayarında ve kendisine rakip tek kişi var: Abdullah Gül. Gül, gelinen siyasi
durumda, kolay üstesinden gelemeyeceği bir siyasi kişilik. En büyük
başağrısıdır, Gül.
***
Önce kısaca safdışı
bıraktıklarını veya safdışı kalanları anımsayalım. Bir çetele tutmadım, aklıma
ilk gelenlerden ikisi, Ertuğrul
Yalçınbayır ve Abdüllatif Şener’dir.
Bunlar siyasal dürüstlükleriyle tanınmışlardı ve en erken düşenler oldu RTE
çevresinden. Unakıtanlar, Dengi Mir’ler
ve daha neler. Herhalde kabarık bir listeyi okurlar tamamlar..
***
RTE, ilan
ettiği gönlündeki anayasa taslağı ile, bütün partiyi, bütün arkadaşlarını
aslında safdışı bırakmaktadır: Hükümeti tamamen meclis dışından kurmayı hayal
ederek! Cumhurbaşkanlığı köşküne çıkmak istiyor, ama oradan da partiyi yönetecek,
Partili Cumhurbaşkanlığını
dayatıyor! Partiyi arkadaşlarına bırakmıyor, bırakamıyor; sanki partiyi yönetebilecek, buna layık ve ehliyetli, başka tek bir
kimse yok orada!! Parti kendi yokluğunda biraz demokratikleşir, kendi
sultasından kurtulur, insanlar da düşüncelerini özgürce dile getirir korkusu mu
var? Ona göre RTE yok, AKP de yok! Belki de öyle?!
Onlara gizlice
şunu diyor adeta: Ben varsam size de varsınız!
İsteğine bakın:
Partiyi yönetecek.. hükümeti kuracak... Meclisi atayacak.. Üstüne üstlük
Köşk’te de oturacak!
***
RTE’nin tek bir
eşiti var dedim, Abdullah Gül.
Tam bir yıldan
beri bunun analizlerini yapıyorum ve o yazıların hiç biri eskimiş değil,
taptaze duruyorlar! Önce bu
tahlillere burun kıvıranlar, yeni yeni meseleyi ciddiye gündemlerine alıyorlar.
Cumhurbaşkanı
Gül, her siyasi güncel konuda, RTE’ye inat farklı siyasal tercihlerini dile
getiriyor. Başkanlık öngören anayasa görüşlerine itibar etmemişti; en son da,
kuvvetler ayrılığı görüşlerine katılmadı RTE’nin. Bunların bir çetelesini
yayımlayacağım..
Başbakan,
kuvvetler ayrılığı konusunda dile getirdiği o müthiş görüşlerinden, “konuşmam
içinde cımbızladılar” diyerek hafiften yan çizdi. Baktı ki ne monarklığı kaldı
ne diktatör hevesliliği.. Ve bu istek ve sözlerinden en çok Gül’ün yararlandığını
gördü! Gül, AKP ve çeşitli çevrelerde profilini hızla yükseltiyor.. Bir noktayı
daha belirteyim: Gül, dışarının daha çok
tercih edeceği bir AKP lideri konumuna gelmiştir!
Gül, yazıyorum:
RTE’nin en büyük kâbusudur!
2014
Cumhuurbaşlığı seçimleri de RTE için karabasandır. Hangi koşullarda ve nasıl
girecektir seçimlere, büyük bir bilinmezlikler içindedir..
Kendisine
çizdiği “Başkanlık Yolu” büyük
olasılıkla bataklığa çıkıyor. MHP’yi ikna etmesi çok zordur. Bahçeli’nin (ve
MHP’nin) defteri dürülür orada.
***
Olayı doğal
seyrine bırakabilir mi Erdoğan? Yani düz Cumhurbaşkanlığı ile yetinmek, Parti
Başkanlığını ve hükümet kurmayı da artık yeni parti başkanına bırakmak gibi..
Diğer bir olasılık:
Tüzüğü değiştirmek ve yeniden Meclis’e girerek Başbakan olarak kalmaktır!
Şimdiki yarı
etkili bir cumhurbaşkanlığı mı güçlü, Başbakanlık mı..
Gül ile makam
takasına yanaşır mı..
Her durumda,
RTE kendisi için başka bir siyasal yolun olmadığını görse ve bu takasa razı
gelse bile..
Eğer seçimleri,
oyları azalarak da olsa yeniden kazanırlarsa, Gül’ün yönetimi RTE’den epey
farklı olacaktır.
RTE’nin yıldızı
sönükleşmeye başlayabilir. O zaman çekirdek kadroya, yakın çalışma
arkadaşlarına da gün doğabilir.
Tabii, 2014-
2015’ler Türkiye’si neler getirir, hangi olağanüstü koşulları yaşarız, bunlar
bir kenara...
--- 24 Aralık 2012 / Bilim ve siyaset - Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder