23
Temmuz 2018 Pazartesi / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet
Beyinler çalışıyor ve üretiyor..
Uzun zamandır kitapları taşımadım bu köşeye, bir siyasi analiz
yapmaktan daha değerli hepsi.
İlki, Işın Çelebi’nin “Dünyanın Şu Haline Bak” (Alfa Yayınları).
Epeydir elimin altında. Uzun zamandır bizim de yazıp çizdiğimiz, Herkese Bilim
Teknoloji’de sık ele aldığımız dünya ekonomi ve siyasetinin ana nirengi
noktalarında dolaşıyor Çelebi. Üstelik değişimin ve küreselleşme krizinin
gerçekleşmekte olduğu çeşitli merkezleri gezip bizzat gözlemleyerek... Çin’den
Hindistan’a kadar. Birleşmiş Milletlerde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
konulu toplantılara bizzat katılarak..
Çelebi “yaşayacağımız gelecek dönemleri” anlatıyorum diyor.
Siyasetin ve ekonominin zaaflarını gösteriyor. Kitabın bölümleri bir fikir
veriyor: Küreselleşme ve Dijital Devrim.. 4 dalga halinde oluşan ekonomik
krizler.. Bilimsel devrimin ürünü silah sanayi.. ABD’de küresel krizin etkileri.. Hindistan ve
Çin’den bakış.. Orta Doğu, petrol ve
silahlanma...Sürdürülebilir kalkınma, ne yapmalı? Türkiye’nin gelişme
potansiyelleri, sorunları nasıl aşacağız?
Kitapta 38 tablo var.. Önemli bir söz almış: “Şu anda önceden ektiklyerini
.içiyorsun.. Yarın ise şu an ektiklerini..” (Sheng-Yen Usta) Değişimin
merkezinde Çin var yorumuna da uygun.. küreselleşmeden içe kapanıklığa giden
biri dünyayı betimliyor, ama bu açı daha çok tartışılmaya muhtaç. Kolay, iyi
düzenlenmiş- meraklısına hap gibi bir kitap.
Afet Affetmez
Ülkemizin iyi yetişmiş atmosfer, meteoroloji, afet yönetimi uzmanı
Mikdat Kadıoğlu, yıllardır Türkiye’nin afet tehlikelerine ve yaşanmakta oan
iklim değişikliğine göre yeniden örgütlenmesi, yapılanması gereğini yazıp
çizer. Bilim insanı, hakikat arayıcısı ve bulgularını açıklayandır. Kadıoğlu
bunu sık yapar. Kadıoğlu’nu ABD’den doktorasını alıp ülkeye döndüğü zamandan
beri tanırım.
Kitap akademik dilden epey arındırılıp bir bilimsel rapordan çok
okurun rahatça okuyup anlayacağı popüler içerik kazanmış. Bir rapo okumak
sıkıcı ve ilgili kesimlerin işidir, ama bir raporu çok yaygın bir okura iletmek
önemlidir, sonuçta bilgilendirilmiş bir toplum, uzmanın bilgilenmesinden çok
daha önemli!
Bu bağlamda, afet, deprem, hava aartık kendi alanıyla ilgili ne
varsa bilgi kirliliğine savaş açıyor; ama yetmiyor tabii, ülkemizde cahilliğe
de savaş açıyor demek daha doğru olur. Bölümlerin başına “bu konuda neler
bilmeliyiz” diye madde madde bölümler eklemiş. Okuru “acaba ben ne biliyorum” diyerek
kendini test edebileceği bölüm girişleriyle karşı karşıya bırakıyor... Sel,
rüzgar, yıldırım, deprem artık ne yaşanıyorsa afet adı altında, hepsi var
kitapta. Tekin Yayınevi..
“Güç
Odaklarının Mücadelesi”
İlker
Başbuğ’un KırmızıKedi’de yayınlanan ve
“Osmanlı’dan Cumhuriyete” gibi geniş bir tarihsel dönemi inceleyen uzun soluklu
kitabı, ülkelerin büyümesine ve küçülmesine, yenilgi ve zaferlere, ülkeye etki
yapan, önemli- büyük güç odakları açısından bakıyor. Merkezi otorite ile
yanında ve karşısında olan güç odaklarının etki ve ilişkileri kitabın ana
merakı.
Tam 32 bölümde incelemiş Başbuğ konusunu
ve bölüm başlarına da ana konuları maddelemiş. Mesela 12.Bölüm “İnanılmaz
Reformlar ve Toprak Kayıpları”, II. Mahmud’un, imparatorluğu yenilemek ve
çağdaşlaştırmak için giriştiği büyük reformların yarattığı yeni güç odakları ve
İmparatorluğun zayıflamasıyla ortaya çıkan içeride, dışarıda olumsuz güç
odaklarını görüyoruz.
Etkisini sonraları iktidar savaşlarında
göreceğimiz “Harbiye”nin bu dönemde temeli atılıyor. Daha sonra da
“Mülkiye’nin.. II. Mahmut ile “başlangıçlar dönemi” başlıyor. Yani yeni ve
modern güç odaklarını yaratacak dönem. Mahmut diyor ki, Arapçayı iyi öğrenmek
en az 10 yıl ister.. tıp bilimlerinde eserlerin dilimize kazandırılması gerekir
acil olarak.. Dünkü yazımda Kuban’ın
Arapça ile ilgili söyledikleri aklıma geldi de.. Osmanlı’da üretmeye en önemli
engelmiş..
Etkileri taa bugünlere uzanan tarihimize
yeni bir bakış, yaklaşım sunuyor Başbuğ. Tarihi esas belirleyen güçleri öne çıkartarak.
Ne kadar hacimli olsa da, iyi bir özet ve yeni bakış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder