1 Temmuz 2018 Pazar / Bilim ve Siyaset -
Cumhuriyet
Sigorta bayiliği yapan komşum, Ümraniye varoşlarında AKP
anonsları yapan seçim arabasına bakınca, bir paket içinde ne dağıtıldığını
merak ederek seyirtmiş, bir tane de kendisine istemiş, yüzüne bakmışlar kısa
bir tereddütten sonra vermişler, ve eklemekten geri durmamışlar: Oyunu bize vereceksin ha..
Kadınlar, yanlarında çocuklar kapışıyor tepsileri.. Yoksul
insanlar, ne verirsen alıyorlar.. Bedava olsun da. Açmış paketi, bir sıradan
tepsi, üzerinde AKP damgası ve ıvır zıvır...
İlk çöp bidonuna atmış hepsini.
Yoksullara 50 lira tutuşturup oy vereceksin yemini
ettirenler tutun çeşitli yol ve yöntemlerle sandıkta oyu garantileme
çalışmalarını sürdürdüler. Şüphesiz mahalle örgütlenmeleri en başarılı..
Sultanbeylinin bir mahallesinde sandık müşahitliği yapan Özlem Yüzak anlatıyor:
Okul içinde yakalarında
pembe ve mavi kurdeleler takılı türbanlı kızlar
erkekler sürekli bir koşuşturma içinde. Sandıkların kapanmasına 1-2 saat
kala seçmen listesinde kimlerin oy kullanmadıklarını bir bir saptadılar, sonra
mahalleye dağıldılar ve ambulansla, tekerlekli sandalye ile, seçim kütüğünde
kayıtlı ve kendi başına hareket edemeyecek zihin vb özürlü herkesi getirdiler
ve oy kullandırdılar. Böyle toplam 25 kişi saydım.
Seçim öncesi şüphesiz çeşitli yardımlar, destekler ile
ilişkilerini getirdikleri yer seçim günü sandık başı oluyor. Borç ödeme!
Şüphesiz yoksulluğun dinsel inançları ile AKP’nin dinci politika ve söylemlerinin
örtüştüğü ve eyleme dönüştüğü yer sandıklar.
Yoksulluğun yönetimi
Şüphesiz bu kadar basit değil. Hiç bir sosyal güvencesi
olmayan köylerdeki vb sigortasızlara bağlanan 600 TL’lik ihtiyarlık maaşından
tutun, bir maaş ikramiyeye, evlere yapılan yardımlara, kadınlara ödenen çocuk
başı paralara kadar onlarca kalemi bulan “yardımları” ister sadaka dağıtımı
kabul edin ister “sosyal ödentiler”..
Hiç biri ise yoksulluğu bertaraf etmeye yönelik değil. Tam
tersine, yoksulluğu sürdürmek, yoksulluğa mahkum etmek, bu tür ödemelerle
evlere minik kolaylıklar yaratmak: Allahım çok şükür! AKP iktidarı yaşasın.
Türkiye’de TÜİK verilerine
göre yoksulluk oranı ülkemizde yüzde 21-22 arasında. Bu da yaklaşık 17
milyonluk bir nüfusa denk geliyor. 17
milyon çocuk da aşırı yoksulluk içinde, eğitimde fırsat eşitliği yok.
Türkiye en ekonomik bakımdan eşitsiz ülkeler arasında. Bunu ölçen Gini
katsayısı 0.40’ın üzerinde ve iktidarın bunu indirmeye niyeti sıfır. Şunu
belirteyim: İskandinav ülkelerinde bu oran en az: 0.25.
Cehalet ve yoksulluk
birlikteliği
Yaşamını günlük nafakasını çıkarma ve ailesinin en temel
ihtiyaçlarını karşılayabilme çabası içindeki büyük bir çoğunluktan sağlıklı bir
siyasi hikaye çıkartamazsınız. AKP bu yoksulluğu, eğer son oy oranına bakarak
bir değerlendirme yapacak olursak, başarıyla yönetiyor!
Bu ciddi bir sorun, yoksulluk şüphesiz ki cehalet üretiyor,
var olan cehaleti daim kılıyor. Cehalet ile yoksulluk birleşince ortaya AKP
iktidarı çıkıyor. İktidarın politikası daha çok çocuk, daha yoksul kitleler,
daha büyük cehalet ve iktidarın sürmesi.
Şüphesiz AKP’nin başarıyla yönettiği kendi yeni orta sınıfıdır.
Bu sınıf özellikle eğer kaybedersek sahip olduğumuz imtiyazları, yüksel gelirlerimizi ve
hayat standardımızı da kaybederiz, korkusuyla sandığa gönderildi. Fakat
herşeye rağmen AKP’nin oyu şimdilik yüzde 42,5, düşüyor.
Adalet ve Özgürlük vaadi
nerede?
RTE, seçim bildirgesinde adalet ve özgürlük vaadini gündemine
taşımıştı. Adaletsizlik ve özgürsüzlüğü 16 yıl boyunca kendileri yaratmamış
gibi. Böyle bir beklentinin yalanı kısa sürede seçimin hemen ertesinde yeniden
ortaya çıktı ve eski CHP milletvekili Eren Erdem hakkında bir soruşturma
nedeniyle hemen tutuklandı. Eren’in Eylül’de mahkemesi olmasına rağmen hiç
beklenmedi.
İktidara iltihak etmeden önce RTE ve AKP hakkında
söylemediğini bırakmayan İç İşleri Bakanı S.
Soylu’nun, şimdi ise hiç bir AKP’li yöneticinin cesaret etmediği tehditlere
ve kargaşa yaratacak uygulamalara başvurması, iktidarın fıtratında var olan
ayrımcı, şiddet, kamplaştırıcı, adalete ve özgürlüğe karşı niyetlerinin biri
parçası ve AKP yönetiminden de takdir görüyor.
RTE, bu vaatlerinde millete
yalan mı söyledi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder