3 Temmuz 2018 Salı / Bilim ve Siyaset -
Cumhuriyet
Seçim analizi - 4
Bu seçimin özellikle büyük kentlerdeki mitinglerde
gözlemlediğim çok önemli bir özellik, yoğun genç katılımı idi. AKP ideolojisi
gereği, özgürlüğe, adalete ve haklılığa
düşman tutumu nedeniyle, verebileceği hiç gelecek hayali olmadığı için
gençlerden uzaklaşmıştı. Bunu, Referandum sonuçlarında görmüştük.
Bu seçimde gençler kendilerini ortaya koydu ve
“kazanacakları inancıyla” İnce’ye destek verdi. Sonrası toplumu büyük bir hayal
kırıklığı sardı. Özellikle gençlerin mesajlarını okurken, bir genç kızın
ağlayarak dile getirdiği hayal kırıklığının geniş etkisi olduğunu fark ettim.
“Kazanacağız” beklentisi ve
hayal kırıklığı
Hayal kırıklığı CHP yöneticilerine yönelikti. “Kazanacağız” beklentisi ve “hiç bir oyunuzu çaldırmayacağız” sözüne güvenen insanlar ve gençler, neredeyse
“siyaset mi, CHP mi, bir daha asla”
noktasına geldiler. “Hiç bir açıklama
yapmadan böyle ortadan kaybolmaları mümkün değil” inancı, komplo
teorilerinin hızla gündeme sokulmasına neden oldu.
Bunda tabii ki, “mutlaka kazanacaktık” inancı,
İstanbul’da 6,5 milyon gibi çok abartılı mitinge katılım olduğu görüşlerinin
piyasaya sürülerek inanç mertebesine çıkartılması, insanları- gençleri ortaya
çıkan seçim sonuçları konusunda asla ikna etmedi.
Diyelim ki, seçime yoğun ilgi
gösteren gençlerin gelecek endişesi ile iktidarı asla veremeyiz propagandası
çarpıştı. Kırılan gençler oldu.
Yüzüstü bırakılmak deyiminin bu kadar kitlesel ölçekte
karşılık bulacağını düşünmezdim. Ama bunun CHP yönetiminde sorumluluk açısından
bir karşılığı olmadı.. Olmalıydı.. Kitlelerle ilişki bunu gerektirir. Ağır hata
ve üstlenilen görevi hiç mi hiç yerine getirememenin hiç mi bir karşılığı olmayacak:
Evet insanlar böyle düşünüyor ve umudunu kesiyor.
Hiç mi karşılığı olmayacak
Sistemi kurduk anbean izleyeceksiniz, asla profesyonel olmayan bir acemiliğini
üstlenen yok. En az üç ay önceden kurulması gereken ve sanki seçim bilgileri-
jpegleri giriliyormuş / yükleniyormuş gibi bir yoğunluk testinden geçirilmemiş
sistem, olsa olsa ancak çöp olur.
Diyorum ki, CHP, gençlerle
yepyeni bir dil oluştursun. Hayır “gençlik örgütümüz var ya” değil mesele.
Örgüte paralel bir de “Genç / Gençlik
CHP Yönetimi” gibi, var olan genel merkez değerinde ona paralel bir gölge
yönetim.. Görüş açıklayan ve daha bir dizi göreve sahip çıkan.
Bu nasıl olur bilemem.. Genel
uygulama kimsenin yetkilerini bölüşmeye yanaşmamasıdır.
Bırakın gönül verenler ve
umut bağlayanlar partiye sahip çıksınlar. Parti, öncelikle oy verenlerindir...
Muharrem İnce,
tamam ülkeyi dolaşsın...
Ama öncelikle tüm ülkede
gençlerle, uyduruk değil. Hedefi ve amacı olan toplantılar yapmalı..
Bu gençlik bir sırt çevirdi
mi, belinizi doğrultamazsınız.. Onları mitinglerinizde bu böyle göremezsiniz..
“Kaybedenler klübü”
Hep şu söylenir ya: CHP
muhalefet yapamıyor, aslında bir yapsa, AKP iktidarı bir dakika yerinde
duramaz.. Bunu en çok AKP yandaşları dile getirdi, bir de onlara
inananlar. Amaçları “on para etmeyen,
iktidar asla olmaması gereken bir parti” görümünü yaratarak yıpratmak ve gözden
düşürmek oldu hep.
CHP seçim ilanından sonra
seçime hazırlanan bir parti görünümünde hep.
Muharrem İnce’yi çıkardı
meydana, çok iyi bir muhalefet yaptı.. Peki niye kazanamadı?
500 gün zamanı olsaydı
İnce’nin kazanır mıydı? Geç aday gösterildiği bir gerçek olsa bile..
Önce şunu görmeliyiz:
Kamplaştırma ve muhalefeti ötekileştirme büyük bir seçmen bloğunu bir arada
tutuyor. Bu seçmen bloğu geçmişin şimdi ortadan kalkan üç önemli merkez sağ
partisinin insanları...
Bu nedenle bu bloğu CHP ile
karşı karşıya getirerek “dövüş sonucu”na bakmak, orantısız güçlerin savaşı
anlamına gelir ki sonuç bu koşullarda genellikle değişmez.. CHP kaybedenlerin
klubu olarak nitelenhdirilyir.
Ama bu seçimler başka bir
kapı açtı.. Gelecek analizde..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder