2 Temmuz 2018 Pazartesi / Bilim ve Siyaset
– Cumhuriyet
Bugün, kaybettiğimiz bir büyük
bilim tarihçisini anacağız.
İslam Dünyasının şüphesiz ki
İslam’ın Altın Çağı olarak tarihsel olarak kabul edilen ve 9.-15.yy’kapsayan
dönemi ortaya çıkartan Prof. Dr. Fuat
Sezgin hocayı 94 yaşında kaybettik. Yakından tanıdığım nitelikli bir
araştırmacı- bilim insanı olan Sezgin yıllar önce bir Pazar günü Cumhuriyet’e
gelmişti. Nadir Nadi ve İlhan Selçuk’ın odasını da görmek
istemişti. Hocayı yukarı çıkarmış ve Nadir Nadi’nin koltuğuna oturtarak sohbet
etmiştik. Kitap ve resim dolu odayı, tarih sayfalarını karıştırır gibi inceden
inceye izlemişti.
O sırada Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergisinde, Sezgin hocanın yaptığı
büyük çalışmalara yer veriyorduk. Hocanın İslam Bilim Tarihi üzerine 400-500
yılı inceleyen yapıtları yayınlanıyordu. 12 Cilt halinde İslam Bilim ve Teknik
Tarihi üzerine eseri Türkçe de yayınlanmıştı. Sezgin hoca, İslamın geçmişte
özellikle Abbasiler döneminde bilimde büyük başarılara, buluşlara imza attığını
bilince çıkartıyordu.
Üniversiteden kovuluyor
Fuat hoca 27 Mayıs 1960’da
askerlerin yönetimi devralmasından sonra üniversitelerden uzaklaştırılan 147
bilim insanından biriydi.
Türkiye’de siyasi yönetimlerin
hedeflerinden biri hep üniversite ve bilim oldu, özellikle radikal siyasi
dönüşümlerde. 1940’ların ortasında Cumhuriyet Halk Partisi döneminde kendisine
ülkede yaşaması dar edilen, dünya sosyal psikoloji biliminin baş kurucularından
Muzaffer Şerif gibi..
Siyasi iktidar kültürünün her
zaman bilim kültürünü baskıladığı bir ülke olan Türkiye’de bu gelenek, Demokrat
Parti zamanında, 1972 ve 1980 askeri darbe zamanlarında sürmüş ve tabii ki
şimdi de AKP iktidarı döneminde de devam ediyor.
Özgürlüğün olmadığı yerde bilimin
yeşeremeyeceği ve güçlü bilim kültürünün yerleşemeyeceği gerçeğine uygun ve bu
geleneğin sonucu olarak, Türkiye kültür yoksunluğunun ve cehaletin kol gezdiği bir
ülke niteliğinden kurtulamamaktadır.
Ben, siyasilerin özellikle de
bunu istediklerini artık kabul ediyorum.
Gidenlere kızmayın
Hayal ettiklerini, bilimsel
başarımlarını bu ülkede gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığını düşünen
beyinlerden en cesurları soluğu yabancı ülkelerde alıyor. Gidenlere hiç kızmamalı,
bir tane hayatları ve yapmak istedikleri var, önemli olan kendilerini
gerçekleştirecekleri bir ortamda yaşamlarını sürdürmek ve insanlığa katkıda
bulunmak.
Fuat Sezgin’e Almanya kucak açtı.
Frankfurt Üniversitesi’nde daha sonra İslam Araştırmaları Merkezi kuruldu (Frankfurt Üniversitesi Arap İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü).
Fuat hoca, Batı biliminin bugünkü
düzeyine ulaşmasında, hep göz ardı edilen İslam’ın katkılarını gün ışığına çıkardı
ve bu çalışmaları geniş kabul gördü.
Hoca, aynı zamanda, İslam
bilimcilerin teknolojik katkılarının bire bir örneklerinin yapılmasını da
sağladı, bu şekilde 800 kadar 3 boyutlu bilim ve teknoloji katkılarını anlatan
asıllarına uygun objeler yarattı. Bunlardan bir kısmı Gülhane Parkı’ndaki İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nde
sergileniyor.
2008’de açılan müzede 570 kadar
obje sergileniyordu.
Yükseliş ve çöküş
İslam Bilimi, Avrupa’da henüz
modern bilimler doğmadan, mesela Rönesansdan önce, eski Yunan bilimini ve Hint
bilimini kaynaklarından devralmış, o dillerdeki eserleri Arapça’ya çevirmiş,
üzerine önemli katkılar yapmış, Avrupa bu kaynaklardan hareketle, modern bilime
geçmişti. Avrupa’nın Orta Çağ’dan çıkışı ve rönesansı başlarken, İslam Dünyası
bilimi terkediyor ve kendi Ortaçağına gömülüyordu. Ve bu Orta Çağ hala sürüyor!
Dünya bilim tarihi ilginçtir.
Eski Yunanın bilime katkıları
sona ererken (İ.S 6.yy), İslam Dünyası bilimi üstlenmeye başlayacaktı (8.yy).
Özellikle Bağdat merkezli Abbasi imparatorluğunun etkileri Kuzey Hindistan’dan
İspanya’nın Endülüsüne kadar geniş bölgeye kadar yayılmıştı. Akıllı Halifeler,
bilimin önemini biliyorlardı ve egemen oldukları bölgede bilime, sanata, kent
planlamasına, düşünceye, tıbba vb yapılan katkıları özellikle benimsediler.
Yarattıkları ortamda İslam alimleri bu katkılara çoğalttı.
15.yy’dan itibaren de Avrupa ve özellikle
coğrafi keşiflere yönelerek dünyaya açıldı ve İslam egemenliği yıkıldı.
Yeniden ayağa kalkması için de
ufukte bir işaret yok..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder