Düşünün TV’ye birini çıkartıyorlar,
üniversiteden ilahiyatçı akademisyen imiş.. Namaz
kılmayan hayvandır diyor. Bunu diyen insan mı, insanın nesli tükenmiş alt
insan türlerinden biri mi.. Çünkü geçmişimiz ortak bir havuza dayanıyor.
Çeşitli insansılar arasında şüphesiz ki gen alıverişi olmuş.
Mesela Neandertal insanı ile bizim Homo sapiens
kuşağı cinsel etkileşimlere girmiş. Neandertaller dünyadan ellerini eteklerini
çekmişler, fakat gen havuzumuzda yaşıyorlar, bizden biri gibiler. Bir şekilde,
genetikleri içimizden bazıları tarafından yoğun olarak taşınıyor.
Mesele
daha derin
Mesele salt Neandertaller olsa.. Onlar da bir
şekilde, Afrika’daki ilk insansılarla acaba ne tür birliktelikler içinde
olmuşlar. Sadece bu kadar olsa.. Bizim Homo sapiensler Afrika’dan dünyaya
yayılmışlar, Bereketli Hilal, yani Ortadoğu Fırat-Dicle ve aşağısına
geldiklerinde, Afrika’dan kimlerle ilişki içindi olmuşlardı? Yani kimlerden
hangi genleri alıp bugüne taşıdılar?
Gen havuzu böyle bir şey. Birlikte yaşadığımız
insanların hepsi bir mi ve gerçekten hepsiyle ortak bir başlangıç yapmaya uygun
muyuz?
Sanıyor musunuz
ki herkes doğuştan masum
Herkes, bilimin genel kabul ettiği “tabula rasa”
mı (boş lavha) doğuyor? Evet öyledir, ama genlerle de doğuyor. Genleri neler
taşıyor, nerelerden ne alıp gelmiş? Nöronları kavrayışa, sorgulamaya, anlamaya
ne kadar müsait? Neandertallerden ve daha önceki insansılardan neler taşıyor?
Kafası analiz etmeye uygun mu?
Geleceği, insanları anlamaya kucaklamaya yeterli
mi?
Yoksa bir yere saplantılı mı kalmış.. Asla
değişmesi mümkün olmayan. Yargıları değiştirmek, inançları değiştirmek kadar
zor bir şey yok. Neden bu böyle?
Nasıl aramızdan bir insansı çıkıyor ve namaz kılmayan hayvandır diyebiliyor
öyleyse?
O halde
insanı da keser
İnsanları “kötü ruhlu” eden sadece çevre mi?
Veya toplum mu? Küt kafa, kör kuyu, karanlık ruh, sevgisizliğin uçurumu,
ruhsuzluğun kötülüğü, salt toplumdan, çevreden, ana baba eğitiminden mı geliyor
sanıyorsunuz?
Bu adam kafa keser mi? Keser.
Çünkü kendine benzemeyen herkesi “hayvan”
görüyor.
Hayvan kesiyor mu? Kesiyor. O halde insanı da
keser.
Bu adam IŞİD’li mi? Üye mi bilemem, ama kafa
aynı IŞİD kafası.
Oraya gitse kitlesel katildir. Raslantısal
olarak, burada bir üniversitede ilahiyatçı olmuş. Uygun ortam bulsa ortalığı
kan revan içinde bırakır.
Neden tonlarca ilahiyat bölümleri açılıp
duruyor? Bir sorgulayın.
Siyasal
uygun ortamda yeşerenler
Bu gibi gen havuzumuzun insansılarıyla birlikte
yaşadığımızın bilincinde olalım. İsterseniz bunlara Homo sapiensin bir alt türü
diyebilirsiniz.
Topluma çağdaş insana uyum sağlayamamış.
Beyni küt kalmış. Nöronları çağdaş ilişkileri
kotaramayan. Kafasının körlüğünü aşması mümkün değil.
Bunlardan ne kadar çok var toplumda..
Bunlardan kimisi uygun ortam bulduklarında
serpilip gelişiyorlar ve su yüzüne çıkıp kendilerini ele veriyorlar.
Bu uygun ortam, siyasal olabiliyor. İktidarda
kendisine yol verecek ve alkış tutacak bir ortam.
Katiller, cinsel sapıklar, seri katil
psikopatlar, iflas olmaz iktidar düşkünleri, diktatör manyakları ve
tapıcıları..
Say sayabildiğiniz kadar.
Toplumsal
sapkınlık neden böyle fırladı
Birisi de iktidar kayıtsız şartsız milletindir
lafına takmış ve onu kurumsal uygulamalardan çıkarmış.
Şüphesiz ki, egemenlik
kayıtsız şartsız Allahındır düsturunu kabul etmiş birisinin, bu egemenlik
milletinmiş falan filan gibi pırtlamış laflara karnı toktur. Söküp atar!
Sapkınlık aynı zamanda her türlü inançta da vardır.
İnsanlık ve gelecek için ne büyük, belki de en
büyük tehlike!
Toplumda toplumsal sapkınlığın alıp başını
gitmesi ve alt insansıların kendilerini bu kadar dışarı vurmasının nedenini
merak etmeyin, siyasal iklime bakın yeter.
14 Haziran 2016 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder