8
Nisan 2019 – Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Devlet Bahçeli, başarılı seçim
sonuçlarından sonra yeni bir atak yaptı ve sadece büyükşehirlere belediye
başkanı seçilmesini ve onun da ilçe belediye başkanlarını atamasını istedi. Adı
varmış zaten: Bütünşehir Yasası. Ayrıca büyükşehirlerde muhtarlıkların da
kaldırılması gündeme getirildi. Konu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile büyükşehirlerin
bütünleştirilmesi olarak sunuldu.
Konuya niyete nasıl
yaklaşılmalı? Mesela bu öneri bugünkü seçim sonuçlarına uygulansa, açama kim
kazançlı çıkar açısından bakılabilir. Bunu yapmayacağım ama MHP’nin AKP’nin altını
oyarak kazandığı belediyelerden güç alarak bu öneriyi gündeme getirdiği
üzerinde duracağım.
* MHP bu seçimde tüm belediye
başkanlığı sayısını 54 artırarak 173’ten 227’ye çıkardı. 7 ili AKP’nin elinden
aldı, çoğunluğu hem de ittifak yapılmayan illerdi. AKP ile ittifak yapmadıkları
illerde oyunu yüzde 19’a yakın arttırdı. Elinde 1 Büyükşehir, 10 il ve 145 ilçe
var. 2014 seçimlerinde elindeki il sayısı 6 idi.
* AKP 9 il kaybederek, il
belediye sayısı 48 iken (21’i büyükşehir) 39’a indi. Elindeki büyükşehir sayısı
16 kaldı.
Yani yerel seçimlerde Cumhur ittifakında MHP
yükselişi, AKP’nin düşüşü yaşandı.
AKP ve MHP ittifakının Beka
meselesini seçimlerin merkezine oturtmasından yarar çıkardıkları
düşüncesindeyim. Yoğun bir propaganda ile ekonomik krizi geri plana atarak,
aslında bu koşullarda gerçekleşmesi gereken daha büyük bir oy kaybını engellediler.
Ekonomik
kriz MHP ye kaçırttı
Ama bu Beka meselesinden
yararlanan, iki parti açısından bakıldığında AKP değil MHP oldu. AKP’ye eskiden
oy veren ve ekonomik krizden etkilenen seçmenin, yüzde 5’i dersiniz, önemli bir
kısmı, AKP’den oyunu çekti ve MHP’yi kaydırdı. AKP’den MHP’ye bu oy kaymasının
nedeni, ekonomik krizdir. MHP’yi krizden doğrudan sorumlu görmediler ve ana oy
kayması MHP’ye doğru gerçekleşti.. Madem Beka meselesi var, o halde MHP!
Her iki parti de kayıp kazanç
hesaplarını yaparken, Cumhur İttifakını bozmayacaklarını açıkladı. Çünkü bu
ittifakın bozulması, hele hele AKP’yi zor durumda bırakacaktır.
Bir daha seçimlere kadar 4 yıl
var. O zamana kadar siyasal ve toplumsal ortam ne kadar değişir bilinmez. MHP
şimdiden Bütünşehir Yasası’nı gündeme getirerek, yerel seçimlerde kazandığı
rüzgarı kendisine daha büyük yarara dönüştürmenin altyapısını hazırlıyor
olabilir.
CHP,
kazanımlarını arttırdı
CHP 10 büyükşehir, 11 il, yani toplam 21 ilde ve 187 ilçede belediye kazandı.
Toplam belediye sayısını ise 259’a
yükseltti (AKP 776, MHP 245).
2014 seçimlerinde ise CHP’nin
elinde 6’sı büyükşehir toplam 13 il ve 162 ilçe vardı.
Şüphesiz ki bu başarıdır, ama
İYİ Parti ve HDP’nin desteğiyle... Şüphesiz İttifak politikalarının hakim
olduğu yeni dönemdeyiz. Artık ittifak politikası seçimlerin ana unsuru oldu.
CHP acaba yerelde kazandığı
iktidarlarını iyi kullanabilecek, seçmenlerini katlayabilecek ve merkezi
iktidarı zayıflatabilecek mi? Bir dahaki döneme bu süre içinde nasıl
hazırlanacağı, tayin edici olacak.
HDP’nin, kalesi durumundaki
bazı illeri AKP’ye kaptırması, derin bir özgür ve bağımsız politika
değişikliğini partiye zorluyor.
CHP’nin de Doğu ve Güneydoğu’da
AKP ve HDP arasında üçüncü bir güçlü yol inşa ederek, belirleyeceği merkezi bir
politikayı buralarda uygulamaya koyması ve seçmene güçlü bir parti seçeneği
sunması zorunlu, ama bunu yapabilir mi, sorun burada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder