9 Nisan 2919 Salı / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Çekip vuracaklar
İstanbul’u! 25 yıllık sevgilisi tarafından birden bir gecede terk edilmenin
kabusunu yaşıyorlar.. Çocuklarının anası mı, sağmal ineği mi, 25 yıldır varını
yoğunu kullandığı ve milyonlarca oy deposunu beslediği mi, yandaşlarını ve tüm
aile çevresini emzirdiği mi..
Hepsi, ve daha neler!
“İstanbul başka kocaya
kaçtı” havasındalar!
İhanete uğramış kızgın,
silahlarını kuşanmış, gözü dönmüş 10 gündür pusuya yatmışlar!
Vurup öldürecekler..
Önceki “Kırmızı Pazartesi” işleyeceklerdi
cinayeti. Hemen o meşum gecenin ertesi günü! Birileri durdurdu: Belki ihanet
etmemiştir! Belki kandırılmıştır; veya belki kandırırız geri döndürürüz!
9 gündür çılgınca bir
çaba içindeler.. Yüzleri morarmış, gözleri dönmüş, burunlarından soluyan
soluyana!
Yoksa 16 milyonu çekip
öldürecekler. YSK adında bir adliye kapısında!
İstanbul göğsünü siper
etmiş, cinayeti önlemeye çalışıyor...
“3 bin farkla
cumhurbaşkanı seçilemem”
Diyor ki Cumhurbaşkanı "Bu
kadar az bir farkla seçimin sonuçlanması halkı rahatlatmaz. 10 milyonu aşkın
seçmenin olduğu İstanbul'da kalkıp da şöyle 13-14 bin oy farkla seçimi kazandım
havasına kimsenin girmeye hakkı yoktur."
Biliyorduk kestiriyorduk
öyle düşündüğünü iktidar ve partinin.
O zaman soralım:
Başkanlık
yasası Referandum’da sadece 5.000 oy ile kabul edilseydi, milletin
iradesi böyle tecelli etti, hakimiyet milletindir, demokrasi sandıktan ne çıktıysa odur, diyecektiniz..
Cumhurbaşkanlığı
seçiminde eğer 3 bin oy farkla seçilseydiniz, “56
milyonu aşkın seçmenin olduğu Türkiye’de kalkıp da şöyle 13-14 bin oy farkla
seçimi kazandım havasına girmeye hakkım yok mu diyecektiniz?
Yoksa “millet seçimini yapmıştır ve Cumhurbaşkanını
seçmiştir” mi?
“15 bin
farkla seçim kazanılmaz”
Böyle bir kural nerede
var, hangi tarihte, hangi ülkede, sandık demokrasi olsa bile hangisinde, hangi
hukukta..
Anayasa’da yasalarda
böyle bir şey nerede yazılıyor?
Organize işlermiş.. 21 bin
fark 16- 15 bine inmiş, geçersiz oylardan bütün partilere yazıldı, ama en çok
size yazıldı 4 bin oy daha aldınız.
Hepsi o kadar...
Devlet Bahçeli bile 1 oy
fazla yeter derken... AKP’nin topundan daha “demokrat” davranırken..
Ve siz de
Sonuçta ortada 15 bin oy
fazlasıyla Ekrem İmamoğlu seçildi..
Konuşmalarını dinleyin,
ben çok şey öğreniyorum nasıl konuşulacağı konusunda, sizler de biraz bir
şeyler öğrenebilirsiniz! Yok yok eminim öğrenirsiniz..
Dünkü konuşmasında da aklınıza protesto etmek geldiğinde gülün,
mesela Anadolu Ajansı, aa dersem kahkahayı basın!
Beyaz
yeleli at İstanbul semalarında
Referandum’da
Cumhurbaşkanı yüzde 50+1 oyun önemini vurguluyordu.
Üsküdar’da 3 bin oy ile
kazandığınızda, üstelik şüpheli olarak, Atı Alan Üsküdarı geçti demişti.
Ey iktidar, ey İstanbul’u
karıları sevgilileri ilan edenler..
Bir dünya güzelinden
ayrılmak zordur, sancılıdır, hele ihanete uğramışlık düşüncesi, ilkel beynimiz
‘amigdala’da intikam duygularını tavan yaptırır, ateşler.
Hepsini anlamak mümkün.
Ama yapacak bir şey yok.
İstanbul tasarladığınız
cinayete karşı göğsünü siper etmiş.
Kırmızı Pazartesi ancak
Kolombiya’da olur.
Elinizden hiç bir şey
gelmez.. Ankara’daki seçimlerin patronundan da elinden sadece mazbatayı hemen
vermek gelir.
Çünkü..
Ekrem bey beyaz yeleli
kısrağına binmiş İstanbul semalarında at koşturuyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder