23 Nisan 2919 Salı /
Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Kılıçdaroğlu’na büyük geçmiş olsun..
Arkadaşlarına da.. İnönü’yü de taşlamışlardı, Ecevit’i de resmen öldürmeye
kalkışmışlardı. Sağ görünümlü, ama aslında dinci kışkırtıcılıklarını hiç elden
bırakmayan aşırı sağ ve faşist partilerin hepsi bölücü, ötekileştirici
politikalarıyla bilinir. Nefret ve kin eken söylemleri, ülkenin cehaletten
muzdarıp insancıklarında karşılık bulur.
Sonuç gözü dönmüş saldırılarıdır. Normal insan,
gider oy verir sağ partiye, sorarsan görüşlerini açıklar, belki nedenlerini de
söyler.. Ama güdülenen bu insan kalıntılarının yaptıkları saldırmak,
öldürmektir; en azından teşebbüs etmektir.
Tek başlarına bir şey yapamazlar, cesaretleri
yoktur, eğer tetikçi olarak tutulmamışlarsa. Ama bir güruh olarak hareket
ederlerse çığırlarından çıkarlar. Bu güruh psikolojisidir. Bir arada
birbirlerine sığınırlar, birbirlerinden güç alırlar. Biri çığlığı basar ve taşı
atarsa, diğerleri de robot gibi aynı hareketi yapar.
Fareli köyün kavalcısını bilirsiniz. Tabi,
burada saldırganların kavalcısı kim?
Zihin
deneyimleri geri
Çubuk nasıl bir yer bilmem.
Ankara’yı bilen bir dostuma sordum, Türkiye’ye turşu satarlarmış, bu açıdan ünlüymüş.
Artık turşuları da murdar mı oldu? Dostum, gayet tutucu bir yer, sanki
çağdaşlığın dışında kalmış.. böyle yerler var Ankara çevresinde, dedi.
Anadolu’da da var. Kapitalizmin giremediği
parçalayamadığı yerler. Sosyalleşme kapitalistleşme politikalarıyla bu içe
dönük yarı kapalı yapılar Türkiye ile dünya ile bütünleştirilmeli.. İnsanların
sadece kendi kendilerine kaldığı, başka görüşlerle temasa gelip beynini
geliştiremediği, başka deneyimler kazanamadığı yerler, sağcılığın aşırısın kök
saldığı bölgeler olarak kalır. Şüphesiz bu saptama her zaman doğru değildir,
kentlerdeki yapıyı açıklayamayız.
AKP’den
MHP’ye oy devşiren söylem
Bu kitlelerin kulaklarını dayadıkları siyasi
mihraklarda sorun bitiyor veya başlıyor. Mesela Bahçeli artık ülkenin en gerici
mihraklığına soyunmuş durumda, AKP’den oy devşirdiğini görünce söylemini
şiddetlendirme yoluna gitti. AKP içindeki baş müttefiki de İç İşleri Bakanı S. Soylu; söylemiyle sürekli olarak
MHP’ye çalıştığını söyleyebiliriz.
AKP içinde adeta Truva’nın Tahta Atı gibi;
AKP’yi eritiyor, her ne kadar derdi bize düşmese de! Soylu’nun yeri MHP’dir ama
Bahçeli istemez, çünkü AKP’de kalmasında sonsuz yararı vardır.
AKP gibi partiler Turgut Özal’ın Anavatanı
gibidir, lider partisidir, lidere bağlıdır, lider yoksa dağılır veya başka
partilerce yutulur; geride en iyisi yüzde 15- 20’lik bir çekirdek kalır. Anavatan’ı düşünün, bir şirkete
dönüşmüştü, sonra satıldı gibi bir şey oldu.
Liderin güdümü, partiye kurumsal bir kimlik
kazandıramaz. Kurumsal kimlik kazanmasına izin vermez lider çünkü. Lider
giderse, parti başı kesilmiş tavuk gibi dolaşır.
Bunu çok net bir AKP’ye oy veren biri söylemişti
bana: Biz AKP’ye değil, RTE’ye oy
veriyoruz!
Türkiye’yi aşağı, her açıdan dibe doğru
çekiyorlar iktidar ve ortağı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder