“Yazınızı
sabah kahvaltısında ailecek okuduk… Bir yanda Kabataş’in müdür yardımcısının
söylemi, öte yanda mezunu olduğum Kadıköy Anadolu Lisesi'nin basket sahasında
toplanmış öğrenciler… Eğitim üzerine isyan her yerde yaşanıyor.
Kısaca
şu an 8 yaşında olan çocuğum üzerinden çoğu kez göz yaşı döktüğüm ve çocuğum
daha iyi eğitim alabilsin diye U dönüşleri yaptığım anaokulundan beri devam
eden 5. yıldayız.
“Burası
benim okulum, beğenmeyen gitsin!" Bu tavır çok tanıdık. sadece proje
okullar için geçerli değil. İlkokulunu öğretmenine ve okulun fiziki koşullarına
göre seçtik… 2014-15 eğitim döneminde 700 kadar müdür okulların ilk açıldığı
gün görevden alınmıştı. Kuledibi'ndeki ilkokul içine İmam Hatip Kız Lisesi
açmayı başaran müdür Ü.B okulumuza atandı. Kendisi zaten dürüst bir şekilde bu
tayini, kariyer hedefinde güzel bir merdiven olarak iade ediyordu. Geleceğin Beyoğlu Milli Eğitim Müdürü, belki
ileride bir milletvekili ve bakan olmayı hedefleyen genç bir nefer…
Kaçırt, terfi et
“Nasıl
ki muhtarlar mahallede olan herşeyi ihbar etmek için teşvik ediliyor ve
herkesin günlük hayatı istenilen hizaya çekilmek isteniyor. Okul müdürleri de
öğretmenler ve veliler üzerinden benzer bir çalışma yapıyor. Bu tarz devlet
okulu müdürleri kendilerinden olmayan öğretmen, veli kim varsa yıpratıp, üzüp,
azarlayıp, sindirip yaldızlı terfi puanı filan alıyor…
İşte
bizim kaçtığımız ya da bundan başka çaremizin bırakılmadığı bu sistemde, bir
zamanlar en iyi okullara en iyi öğrencilerin yollandığı bir ilkokul, topu topu
3-4 aykırı/farkında veli, dayanma koşullarını zorladıktan sonra kaçma durumunda
kaldı.
Burada
sadece öğrenciler üzerinden özel okullara zorunlu/çaresiz bir yönlendirme yok,
aynı şekilde öğretmenlerin de emekli edilerek özele yollanması ya da devlet
okulundan atılması da amaçlanıyor. Kimi tayin ediliyor, kimi daha fazla bu
kadar baskıya dayanamıyor ve istifa ediyor.
“Ben
durumu şimdiden kabullendim, TEOG, vs o gün geldiğinde Anadolu Lisesi diye
çabalamaya değmez artık… Fırsat eşitliğini geçtim, şu an en azından benimle
medeni bir şekilde muhatap olan, çocuğumun eğitim ihtiyaçlarına dikkat eden bir
okulda okuduğu için kafam geçen senelere göre daha salim. Bunun da tam bir
çözüm olmadığını bilsem de çocuğumu kendi geleceğine huzurla hazırlamak en
büyük arzum. Tabii yarın bizleri ne beklediğini bilemeden...
Didem Özbek
Karma eğitimden çıkınca kalite düştü
"Proje
Okul" konusunu gündeminize aldığınızda "mezunların örgütlenip
harekete geçmesi" önerisinde bulunuyorsunuz. 2007 Beyoğlu Anadolu Lisesi
(English High School) mezunuyum. 1858 yılında kurulan okulumuz "Proje Okul"
projesi kapsamında değil. Ancak bu yıl itibari ile okulumuz "karma
eğitim" modelinden vazgeçti. Okula erkek alımını durdurdu.
Okula
kayıt yaptıran öğrencilerin başarı
sıralamaları da %2'lik dilimden %10'luk dilime düştü
böylece. Türkiye'nin mevcut durumunda, kimlerin kız çocuklarını kız
okuluna yollayacağı çok açıktır. Herhalde okulumuz fiilen imam
hatipleştiriliyor.
Okul
vakfımızın yönetimindeyim. Aynı zamanda da taze bir mezunlar derneğimiz var. Okulumuz
senede sadece 50 mezun verir. Ne yazık ki kendi küçük iletişim ağımızda,
yeterli kamuoyunu oluşturamadık, yeterli desteği sağlayamadık. Karma eğitimden
dönüş kararının iptali için dava açacak destek yoktu. Bizim gibi köklü fakat
bizden daha örgütlü okulların yardımı ile bir şeyler yapabiliriz miyiz..
Alican Kartalkanat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder