Kabataş Lisesi
“Proje Okulu” yapılınca neler oldu.. İçeriden bir öğretmenin mektubuna yer
veriyorum. Yazılarımı doğrulayan, bir intikamcı yokedişin örneği:
“Size
adım adım gelişmeleri ve vardığı noktayı anlatayım. Hükümet bu okulların tüm
idarecilerini değiştirdi, başka okullardan özenle seçerek (tamamı
Eğitimbirsenli) ve hatta tamamı hemşehri olmak üzere (bizim okulda tamamı Trabzonlu,
Cağaloğlu'nda Malatyalı gibi) yenilerini atadı. Onlar da yine tamamı aynı
sendikadan, her okulun öğretmen kadrosuna %25'lik ek yaptılar. Velilere
de sürekli bir "enkaz edebiyatı"... Okullar çok kötü, öğrenciler başarısız,
sosyal etkinlik yok vs.. Oysa başarısız dedikleri Kabataş'ta son üç yılda beş
LYS birinciliği, YGS'de ise okul olarak sürekli birincilik ya da
ikincilik hali vardı.
TEOG devre dışı kalacak
“Okulun
her yeri kameralarla donatıldı çünkü Türkiye'nin zeki çocukları kriminal
tiplerdi ve potansiyel suçluydu. Ne kadar dinci vakıf, yazar varsa okulda cirit
atmaya başladı. Öğrencilerin bu etkinliklere katılmaları zorunlu yapıldı.
Eğitim yılının
başında (1 Eylül) çıkan yönetmeliği iki kısımda ele almak gerekli. Birinci
kısım öğretmen çalışma süreleri ve seçimi; Kamuoyu şu anda sadece bununla
ilgileniyor. Ben ikinci kısma dikkat çekmek istiyorum.
Bu
bölümde "Gerekli görülmesi halinde bünyesinde ortaokul bulunan proje
okullarına öğrenci alımı, okul yönetimince yapılacak yazılı veya yazılı ve
sözlü sınav sonucuna göre belirlenebilir." diye
özetlenebilecek olan bölümdür. İşte bu madde ile amaçlanan ülkenin en başarılı
okullarına (155 adet) bir ortaokul kısmı açma yetkisi vermek, sonra
da bu okullara öğrenci alımını zihniyeti belli okul yönetiminin
keyfine bırakmaktır. Yani merkezi
sınav (TEOG) proje okulları için devreden çıkarılacaktır. Bu
asıl tehlikedir.
Temel çökertme gerekçesi
“Proje
okuluna dönüştürülen okulların en büyük niteliği çok güçlü laik ve Atatürkçü veli/öğrenci profilidir. Neden çökertilme
çabası içine girildiğinin en önemli gerekçesi de bence budur. Bugünlerde gündeme
gelmezse iş işten de geçecet.
Proje
okullarıyla ilgili şu anda en çok öğretmenlerin değiştirilmesi tartışılıyor.
Bu da bir manipülasyon. Proje okulunda 8 yılını dolduran öğretmenlere
atama zorunluluğu getirildi; 4 yılını dolduranlar da da okul müdürünün
keyfiyetine bırakıldı. 8 yılı dolduran öğretmen sayısı tüm proje okullarındaki
öğretmenlerin %25'i kadardır.
Peki
durum böyleyken geri kalan %75'in kaçta kaçı müdürün keyfince atamaya zorlandı
ve bu öğretmenlerin kaçta kaçı laik/demokrat/Atatürkçü öğretmenlerden
oluşmaktadır… Sadece Kabataş Erkek Lisesi özelinde bakarsak, Eğitim-Sen ve
Eğitim-İş üyelerinin %95'i başka okula atanmak için tercih yapmaya zorlandı. Burada
atama için utanç verici hilelere başvuruldu.
Yandaşları koruma formülleri
“8
yılı dolduran Eğitimbirsen üyesi
öğretmenler de var derseniz... Bakın onlar için nasıl formüller buldular: 1) Diğer
proje okuluna atanmak (başka bir okulda ikinci sekiz yıla engel yok). 2),
Eğitimbirsenli öğretmeni valilik kararnamesiyle kısa süreliğine sıradan bir
okula atayıp bakanlık kararnamesiyle eski okuluna geri almak.. 3) öğretmeni müdür
atamasıyla idareci yapmak.
Kamuoyu
öğretmen tartışmasını yanlış yürüttü: "Ne yani bu öğretmenler hep burada
çalışmak zorunda mı; bu kadar iyilerse başka okullarda da yararlı olsunlar..”
gibi.
Peki,
bu yeni öğretmenlerin seçilme kriteri
nedir? Proje okulları yönetmeliğinde bu okullarda çalışmak isteyen
bir öğretmenin hangi şartlarla başvuru yapacağına ve seçimi kimlerin hangi
kritere göre yapacağına dair bir yöntem var mı?
“Ben süleymancıyım”
“Yönetmelik
dese ki: TÜRGEV'den, İlim Yayma'dan,
Ensar'dan, Süleymancılardan ve Eğitimbirsen'den (şu anda
okulumuza üç tane atandı, açıkça biz Süleymancıyız diye derste söylüyorlar) referansı olanlar
arasından seçim yapacağız, daha dürüstçe olurdu.
Mesela
bakanlık "iyi" öğretmen seçiminde samimi ise neden tüm öğretmenlere açık sınav
düzenlemiyor. Mesela biz yıllar önce aynı hükümet tarafından yapılan sınavı
kazanıp buraya atanmıştık.
Okullar
geleneksel ve köklü kültürel yapılarıyla var olur. Keşke ülkenin her okulu bu
kalitede olsa ve her okul bahçesine övünç duyduğu sembol isimlerinin büstünü
koysa. Bunu yapmak yerine Cumhuriyet'in binbir güçlükle var ettiği değerleri
yıkıp dökmekle meşguller.
Mesele bir okuldan diğerine gitmek değildir. Mesele
neden bu okullara saldırıldığıdır.
Neyin yıkım projesidir bu?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder