CBT Gündem, Sayı 1498, 4 Aralık 2015
Haberi Hürriyet “patlattı”, dehşet vericiydi, yok
böyle bir şey yapamazlar derken konu 50 bin kitabının toplandığı haberiyle
sürdü. Olay Yeniçağ gazetesinde
yayımlanan bir köşe yazısıyla gündeme geldi. İngiltere’den bir dizi olarak
alınarak çevrilip TÜBİTAK’ın bastırdığı kitapların bazılarında, Hıristiyan
bayramları vb. ile ilgili, çocukların izlemekte zorlanacağı bazı örnekler
olduğu gibi bırakılmış. Yazar da bunları görünce milli kültürümüze aykırı bu
kitapların neden basıldığını sormuş.
TÜBİTAK başkanı da, haklısınız bunları toplayıp “yerlilik- milli kültürümüze uygunluk”
kriterlerine göre yeniden gözden geçireceğiz” demiş. Olay 50 bin kitabın
toplanıp yok edildiği haberine gelip dayandı.
Kitaplar yok edildi mi bilmiyoruz. Konuyu çok
yakından izleyen ve bu kitap yayınının da bir zamanlar içinde olan Prof. Ali Alpar (Bilim Akademisi Derneği
Başkanı) ile görüştüm. Alpar, “aslında bu
dizi kitapları çevrilirken, yabancı kaçacak konular yerlileştirilebilir,
düzeltilir ve basılırdı”, dedi.
Haklı, bir bardak suda kıyamet koparmak buna denir.
TÜBİTAK Başkanı Arif Ergin, umarız akli davranır, kitapların yeni baskılarında
bir düzeltme yapılır..
Fakat, kitapların “yerlilik- milli kültüre uygunluk”
açısından gözden geçirileceği, bu kriterlere uymayanların yok edileceği vb.
gibi açıklamalar mide bulandırıcı. Tabii ortalık, evrim konusunu işleyen
kitapların da ortadan kaldırılacağı söylentileriyle karıştı. Böyle bir şey var
mı?
***
Bilim bir bütündür, çağdaştır ve çağdaşlıktır.
Bilimsel bilgiyi rehber almayan ülkelerin gidecekleri yer, dünyadan düşmek ve
sömürge olmaktır. Ülkeyi ve kitapları, bilim mi din mi çatışmasının içine
sokmak kadar vahim bir yakın geleceği düşlemek bile istemiyorum.
TÜBİTAK geçmişte büyük hizmet yaptı popüler bilim
kitaplarını yayınlayarak. AKP içinde bazı aklı evvellerin “vay evrim yazısı
haa..” kaba sabalığı ve küstahlığı ile olaya yaklaştığını ve Bilim ve Teknik dergisinde yasaklamalara
gidecek kadar bu ülkenin geleceğini hançerlemeye kalkıştığını biliyoruz..
TÜBİTAK Başkanı, “yerlilik milli kültüre uygunluk” derken, İslami inançlarla
çeliştiklerini düşündükleri kitapları, bilgileri yok etmeyi mi düşünüyordu? Bu
konudaki varsayımlara ve şüphelere bir açıklık getirse iyi olur.
TÜBİTAK zaten özellikle yetişkinler için
yayımladığı, onlarca baskı yapan ve yüzbinlerce satılan popüler bilim
kitaplarından çoğunu artık basmıyor. Böylece aklı evvel İslami çevrelerin
eleştirilerinden belki kurtulmuş oldu! Bu kitapları serbest bıraktı ve piyasada
bazı yayınevleri bu çevirileri basıyor. Ali Alpar “ama bu önemli dizi
parçalanmış, bozulmuş oldu” diyor.
Bir de, TÜBİTAK basınca popüler bilim kitapları
okullara daha rahat giriyor ve bugün ülkelerin temel zenginlik kaynağı olan
bilim konuları gençler arasında yaygınlaşıyordu. Bu yaygınlığa önemli bir darbe
vurulduğu aşikar..
Bilimi, bilimsel düşünceyi, buna bağlı olarak
teknoloji geliştirmeyi dışlayacak her tutumun, ülkenin geleceğine büyük
darbeler indirmekle eş anlamlı olduğunu bilelim. Bu “kesin bilgi”dir...
YARIN İKİ
BİLGE KONFERANSINA ÇAĞIRIYORUZ
Bahçeşehir Üniversitesi’nin Beşiktaş yerleşkesinde
düzenlenen İki Bilge, Bozkurt Güvenç ve Doğan Kuban konferanslarının dördüncüsünün,
yarın 5 Aralık Cumartesi günü saat 17.00-19.00 arasında Bilim,
Teknoloji ve Çağdaşlık teması üzerine yapılacağını duyuruyoruz.
Gençleri, üniversiteli öğrencileri bekliyoruz, ana
baba herkes davetlidir, giriş ücretsizdir, soru sormak serbesttir ve
konferanslar halka yöneliktir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder