Sancar,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yoğun daveti üzerine bir günlüğüne Türkiye’ye gelip
dönecek.
Mükemmel bir bilimsel sunum dinledik Aziz Sancar’dan. Stockholm
Üniversitesi’nin Aula Magna tören salonunda Kimya Nobeli kazanan bilimcileri
dinledik, tabii ki Sancar’ı da. Aziz bey kendisini Nobel ödülüne götüren 30
yıllık bilimsel çalışmalarını, bozulan DNA parçalarını onaran mekanizma odaklı
olarak anlattı.
30 yıllık bir yoğun emek ürünü çalışma ve
sonuçları, beyaz perdede grafik, yazı, şekiller ve anlatımlarla akıp durdu. Yani
Sancar’ın bilimsel hayatının müthiş alın teri dolu, bazen karamsarlıklarla
bazen sevinçlerle, övgülerle bezeli en önemli parçası... Üzerinde çalıştığı
konu, insanın biyolojik yapısının çok temel bir özelliğini anlamak için çok
önemliydi, temel bilimsel çalışmanın ta kendisiydi, bir sürü soruya yanıt
veriyordu ve dünya biliminin önünü açıyordu. Aynı zamanda kanser gibi tedavi
olanaklarının da..
Sancar 2 aydır hazırlandığı bu konuşmayı
başarıyla sonuçlandırdı. Yüzündeki gerginlik gitti. Alkışlar alkışlar. Aziz
Beyin bu konuşmasını dinlemeye devleti- iktidarı temsilen Cumhurbaşkanı Bilim
ve Teknoloji Başdanışmanı Prof. Davut Kavranoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüsü
Başkanı Prof. Fahrettin Keleştemur ve Prof. Bayram Yılmaz, TÜBA Başkanı Prof.
Ahmet Cevat Acar da gelmişti. Tabii, Aziz Beyin davetli bilim insanları, Mehmet
Öztürk ve eşi ile Tayfun Özçelik ve eşi ve başkaları da konferansta bulundular.
Göz
koyduğumuz koltuklar
Akşam geleneksel olarak her yapılan Nobel
Konseri’ni dinlemeye gittik. Franz Welser-Möst şefliğinde Kraliyet Stockholm
Filarmoni Orkestrası çalacaktı. Şimdi işin biraz magazin yönüne bakacağım.
İlk balkonda yerlerimizi aldık, Aziz ve Gwen
Sancar, sahneyi daha doğrudan gören koltuklarda yerlerini aldılar. Biz de 10
metre yakınındaydık ama sahneyi biraz daha yandan görüyorduk. Bu yıl Nobel
kazanan bilimciler ve eşleri de sahneyi bizden daha iyi görüyordu.
Orkestra yerini almıştı. Biz gözümüzü
Sancarların üç koltuk ötesinde boş duran koltuklara dikmiştik. Herhalde
Nobel’cilerden birileri gelememişti diye fikir yürütüyorduk. Konser başlayınca
biz Türkiye’den gelme cin fikirliler olarak üç koltuğu doldurmaya karar verdik.
Şef geldi büyük alkış.. Ama orkestra
başlamıyordu. Derken bütün salon hareketlendi, herkes ayağa kalktı, Kraliyet
salona girmişti ve balkonda Aziz Beylerin sırasındaki boş koltukları
doldurdular. Bize de hay Allah demek kaldı..
Aziz ve eşi Gwen (sağda) ile sol
taraftaki boş koltuklar
resim 2 Kraliyet geliyor ve koltukları
dolduruyor
Ama mükemmel bir konser dinledik. Deli bir
piyanist, Daniil Trifonov solistliğinde Rachmaninoff’in bir piyano konserini
dinledik. Sonra da, R. Strtauss’un Heldenleben’ini, yani “Kahramanın hayatı”
Nobelcilere adanmış oldu. İsveç Kraliyetine ayrılmış bir loca yoktu ama
balkonda iyi bir yerde oturdular.
Bugün (dün) Türkiye Büyükelçiliğinde Sancar
adına bir resepsiyonda bulunduk. Devletin yukarıda saydığım kurumlarının
temsilcileri kısa ama iyi konuşmalar yaptılar ve Sancar’a hediyeler verdiler.
Sancar cevaben, en önem verdiğimi konulardan biri ülkemizde kızların
okumasıdır, bunu başarmalıyız, dedi. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ABD’ye gelsin, görüşelim, buradan uçsun”
daveti üzerine, Aziz Sancar bu hafta başı bir günlüğüne Türkiye’ye gelecek,
Cumhurbaşkanı ile görüşüp ABD’ye laboratuvarına uçacak.
Yazıyı bitiriyorum, çünkü birazdan Nobel Vakfı
ile Kraliyet İsveç Bilimler Akademisi’nin Nordic Museum’da Nobel bilimcileri
onurlarına verecekleri kabule gideceğiz.
10 Aralık 2015 Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder