İlk yazıda ana
fikir, CHP yönetiminin seçmen kitlesini (ana gövde) bütünleştirmekte zorlukları
olunca, tabandaki seçmenden özellikle MHP (ve Vatan) ile HDP’ye kaymaların
olduğuydu. Ciddiye alınabilecek ölçüde! Bu kaymaların ilki, CHP’nin ulus
devleti ve üniter birliği savunmada yetersizliği, kimlik siyasetçisi ve ulus
devlet dağıtıcısı (ve dini bütün) rolüyle piyasaya çıkan Bekaroğlu gibi
politikacıları vitrine konması...
Ve ikincisi de,
CHP’ye oy veren sol seçmenin görülür bir kesiminin HDP’ye yönelmesi. Tabanda
geçirgenlik artıyor. HDP’ye yönelmenin bir nedeni, yönetimin HDP ile arasına
önemli çizgiler çekmemesi ve seçmenini kendi saflarında kutuplaştırmaması.
HDP’nin sürdürdüğü “RTE’nin diktatörlüğünü ancak biz engelleriz” propagandası
etkili. CHP çözümsüz duruyor.
Buradan çıkacak
sonuç, açıklamadığı sürece seçmenlerde umutsuzluğu arttıran (sahada görüyorum!)
CHP ekonomik-sosyal programıyla AKP’den koparmayı umduğu seçmen kadar kazancı, seçmen kadar kaybına eşit olabilir. Bir
parti, önce kendi seçmenlerine sonuna kadar sahip olmayı başaracak; arkasından
yeni kitleleri transfer edecek..
Anketlerin
öngördüğü, AKP’nin kaybedeceği yüzde 8-10 kadar seçmen kitlesinin (alacağı oy
şimdilik yüzde 38 ile yüzde 42 arası gözüküyor) yüzde kaçı CHP’nin hanesine
kayacağı, başlı başına seçim stratejisini etkileyebilecek önemdedir. Yüzde 1-2
si mi yoksa 5’i mi.. AKP’den kopacakların en çoğu MHP ve BDP’ye gidecek
olmasın?! Bu durumda, CHP’den de oy alırlarsa? Mesela MetroPoll, AKP’den
kopacak üç oydan ikisi MHP’ye diyor.
Bunları dikkate
almadan strateji zor.
“Dinsel
mesajlar oy getirmez”
CHP’ye saha ve
strateji çalışması yaptığı Amerikalıların raporuna göre, CHP “dine yönelik”
mesajlarıyla AKP’den oy alamaz. Biz de diyoruz! Bekaroğlulara bakıp partiye
gelen olmaz, tersine parti kendi insanlarından yer.. Bu bakış, AKP’nin yüksek
seçmen kitlesinin ya tamamen ya da çok büyük ölçüde “dini saikler” ile partiyi
desteklediği gibi absurd sonuç sunar.
Oysa, mesele
ekonomik! Biz “milletin 200 milyar kredi kartı borcu var” diyerek, AKP’nin ne
fena bir iktidar olduğunu izah etmeye çalışıyoruz. Fakat, bu kadar büyük
borçlanmaktan memnun olan kesim büyük çoğunluk. Çünkü, harcama arzu ve isteklerine yanıt buluyor. Bir cebine girip
öbüründen çıksa da sonuçta elinde bir şey kalıyor. Kılıçdaroğlu “hedefimiz yüzde 35” derken, AKP
tabanından kopması muhtemel kitleyi hedef alıyor. Amerikalı şirket, kendi özel
yöntemleriyle sahada saptadığı boşta gezen yüzde 25 oyla bu sonucu üretiyor.
CHP’nin
planlama ve politika üretme kurmayı Sencer
Ayata, seçim bildirgesinin de ekonomik ve sosyal tabanlı olacağını
belirtirken, CHP’nin bütünü ile seçmeni arasındaki bağın güçlendirilmesi
gereğine işaret ediyor. CHP için esas olarak da MHP’yi görüyor. Sohbet ederken,
çalışan kesimin yaygın alt büyük çoğunluğunda reel ücret artışının fazla
olmadığını, ama orta ve üstü bir kesimde ise çok olduğunu belirtiyor.
BDP,
AKP’den oy kopartamazsa..
CHP Kürt
oylarından alabilir mi? Hayır. Tersine kaymadan bahsettik. Mesela Tunceli,
Malatya’da Alevi Kürt oyları, özellikle gençler BDP’ye kaydı. Kürt oyları, Kürt
politikasının iki ana aksı, AKP-BDP arasındaki kutupta bölünüyor. Çünkü iki
taraf da aktif, biri devlet ve üstelik parası da var, diğeri savaşçı.
(Sıcak-cephe savaşı). CHP, istese de de araya girip oy alamaz, taraftar olsa
bile!
Kılıçdaroğlu,
gerçi CNNTürk’teki programda, HDP’nin AKP ile işbirliği içinde olduğunu 7- 8
maddede sertçe vurgulamıştı. CHP içinde seçim, sonrası AKP-HDP işbirliği
yapacağı düşüncesi oldukça güçlü. Demirtaş’ın “RTE biz oldukça diktatör
olmayacak” biçimindeki, yakın gelecek endişe ve korkuları HDP’ye
kanalize etmeyi ve barajı aşmayı amaçlayan demeçlerine rağmen...
Metin Feyzioğlu,
Barolar Birliği Başkanı, şöyle diyor: CHP’den alabileceği oylar HDP’nin
Meclis’e girmesine yetmez. AKP’deki Kürt oylarından önemli bir parsel toplamak
zorunda...
Feyzioğlu çok
önemli bazı noktalara işaret etti, Çözüm Süreci ve Kürtlerin uluslararası
konumları üzerine. Ama önce Cumartesi Diyarbakır gösterisi.
Önemli,
Öcalan’ın Kandil’i sıkıştırmasının üst aşamasını izleyeceğiz.
Not: Türkiye Gençlik Birliği’nin Çanakkale
seferberliği takdire şayan. Helal olsun.
--19 Mart 2015 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder