“Seçim Sonrasına
Bakış-2”yi yazacaktım ama notlarımı evde unutunca.. dünden devam.
Koray Çalışkan dostum (oturup bira rakı içtikJ), yazımdan 27 Mayıs darbeciliğimi
çıkardı ya.. Buradan gidelim.. Seçilmiş bir iktidar Anayasayı rafa kaldırır,
oyunun kurallarına uymaz, diktaya gider, demokratik hak ve özgürlüklerini
kullananlara zulmeder, muhalefete kumpas kurar, ülkeyi vatan cephesi-düşmanlar
diye böler ve milleti birbirine kışkırtır, ortada göstermelik sandık görüntüsü
kalırsa… Seçimler için demokratik bir kamuoyu ortadan kaldırılmıştır ve sandık
manipülasyonları gündemdedir..
Şüphesiz ki böyle bir durum ülkede direnişe götürür.
Çeşitli kesimler sokaktadır. Seçim olsa bile ne önemi var düşüncesi yayılır.
Toplum sokulmak istediği cendereye sığmaz.. Ordu darbe yapar.. (27 Mayısı
anlatıyorum yanlış anlamayın.)
Kurulu düzen bozulmuştur..
Ama bu düzeni bozan aslında ne halktır ne de ordu.
Bozan iktidardır. Oyunun kuralını çiğneyince, iktidarın seçilmişliği mi kalır?
“Aman seçilmiştir susalım, yapacağını
yapsın, hepsi hakkıdır..”, kim der? Böyle iki odak düşünür, iktidardan yana
olanlar ile halk isyanı veya askerin müdahalesi gibi olaylardan ve düzenin
bozulmasından müthiş korkanlar, endişe edenler. Aslında düzen çoktan
bozulmuştur! “Aman, zaten iktidar baskı
yapıyor, bir de karşı isyanla memleketi daha büyük kargaşalığa sürüklemeyelim..”
Oysa toplumların
dinamiği farklı işler.. Biz, fani bireylerin tek tek çabası ile ne direnişi
durdurabilirsin ne de askeri. Çoğunlukla da belanı bul anlayışı
egemen olur.
Şimdi bir oyun kuralım:
Hitler yasal yollardan, herşeyi
kendine dönüştürerek, ama provokasyonları ve sabotjları da iktidar iken yaparak, İkinci Dünya Savaşı’na doğru hızla gidiyor.. toplumu her
kademeden ele geçirmiş. Yahudileri, çingeneleri kesecek.. Dünya büyük endişe
içinde. Bu nasıl durdurulacak.. En kötüsü dünya savaşı. En iyisi, Hitler’in
çevresinden, içinden, devletten, Ordu’dan vb bu felaketi durduracak bir
komplonun tezgaha konması.. Valla bütün dünya dans eder miydi etmez miydi..
Peki hangi toplum ve siyaset bilimci “yoo
hayır, Hitler sandıktan çıktı, ayıptır, bu demokratik olmaz” diyebilirdi!?
Hitler aşırı bir örnek mi? O, iktidarda bütün güçleri
adım adım ele geçirdikçe Hitler oldu. Siyaset böyle bir şeydir. Kişinin içinde
demokrasi, kural, vb gibi şeyler yoksa, veya bunları adım adım kırıp döktüyse,
gideceği yer diktatörlüktür.. Önce bir adım sonra 2, 5 ve 10’ar adımlarla,
koşarak..
12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbecilerine karşı Ordu
içinden karşı darbe olsaydı ve hemen büyük bir demokrasinin yolunu açsaydı, ne
yapardınız?
Demek istediğim şu: Siz ilke olarak askeri darbelere
karşı olabilirsiniz, ama toplumların dinamiği sizi dinlemez. Toplumlarda
ilkeler bozulunca tam bozulur. Bu durumda ilkesel bakışın da ne anlamı kalır ne
geçerliliği.
Sonuçlar Ne Diyor
Siz o zaman ne yaparsınız? Sonuçlara bakarsınız.. Dostum Ergin
Yıldızoğlu şöyle diyor: “Her siyasi olay,
şiddet olayları, darbe vb de dahil, tarihsel bağlamı ve yarattığı sonuçlar
üzerinden tanımlanır. Apriori olarak bir anlama sahip değildir..”
Hadi bakalım, sonuçlara “iyi gözle” bakarsanız,
K.Ç.’na göre darbecisiniz.. Yahu darbeyi ben yapmadım nasıl darbeci olurum? Bir
bakmışsınız ayol herkes darbeci!
Ergin, bir de bir makale göndermez mi.. Adam münafık..
“The Democratic Coup o’Etat”.. “Demokratik Hükümet Darbesi”. 27 Mayıs
1960’ı diğer hükümet-askeri darbelerle kıyaslayan ve dünyada büyük destek almış
ve yankı yaratmış bir makale.. Yazan Ozan
O. Varol, Doçent, Chicago-Kent College of Law’da. Makalesinin yayınlandığı
dergiye bakın: Harvard International Law
Journal, Volume 53, Sayı 2, 2012 Yaz.. Makaleye ulaşabilirsiniz, 60 sayfa,
işim çok..
Şu darbeciye bak
hele, hem bilimci hem de hiç çekinmeden makalesine demokratik darbe adını
takmış.. Yahu darbenin demokratikliği mi olur! Bu konuya çok da katkı var. Ama
belki hepsine bloğumda açacağım yeni bir sayfaya yayına koyarım
Not:
Diyanet,
Çanakkale Zaferi için geçen cuma
camilerde hutbe okuttu. İçinde tek kelime Atatürk yok.. Bunlarda utanmak,
vicdan, hak hukuk da mı yok? Evet yok…
---17 Mart 2015 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder