Başbakan Binali Yıldırım, bir kaç ay önce, devlet kurumlarından FETÖ ile ilgisi olmayan çalışanların da atıldığını, bunun OHAL gerekçeleriyle uyuşmadığını söyleyen gazeteciye verdiği yanıtta, mealen, biraz geniş tutuluyor, böyle şeyler olabiliyor... benzeri sözler söylemişti.
İktidarın Cemaati hep bir araç olarak kullandı. Hem bir araç hem bir sopa.
Kime karşı mı? Sayalım:
İktidar dışında herkese karşı: Ordu’ya, Kemalistlere, yazılı ve sözel
medyaya, yargıya, sola, öğrencilere, CHP’ye, hatta MHP’ye.. Tabii ki HDP’ye..
özetle tüm muhalefete..
FETÖ aracı ile neler yapıldı
* 2007’de kurgulanmış Ümraniye bombalarıyla başlayan Ergenekon davasında,
Cemaatin istihbaratçıları ve polisleri ve yargı elemanları işbaşındaydı.
* Davanın ileri aşamalarında sağda solda toprağa gömdükleri silah ve
mühimmatlar konusunda Cemaat iş başındaydı.
* Balyoz davasının tezgahlanmasında da Cemaat öncelikle medyası, polisi,
istihbarat ve yalan yayma makinesi olarak çalışan gazeteci kılıklı elemanları
ve yargısı ve mahkemesiyle de, iktidar partisinin en kullanışlı elemanlarıydı...
* Ankara’da Bülent beyin de içinde bulunduğu suikast olacak abuk sabuk
tezgahı ve Türkiye’nin sırlarının bulunduğu askeri odaların basılmasında da,
Cemaat bütünüyle iş başındaydı ve AKP’ce mükemmel kullanılıyordu.
* 2010 yılında Anayasa değişikliği için yapılan referandumda en büyük
müttefiki, ortağı F.G. Cemaatiydi. Onların gayreti olmasaydı, belki de bunun
gerçekleştiremeyebilirlerdi. Gülen, mezarlarından
kaldırıp oy kullandırın demeçleri verirken, RTE müttefiki iken operasyon elemanı olarak kullandığı Gülen’e
büyük teşekkür ve selamlarını gönderiyordu!
Dahası: “Gel Türkiye’ye bitsin bu hasret.”
“Buna kargalar güler”
Bülent Arınç “Gülen bize yol
gösteriyor, önümüzü aydınlatıyor”, “BSaşbakan selam gönderdi, bir emirleri olur
mu sor öğren” diyordu.
Şimdiki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Gülen’e çete derseniz,
haksızlık edersiniz,” diyordu
Parti propaganda eski şefi Hüseyin
Çelik “Cemaat devlete sızmış, buna kargalar güler” diyordu.
Eski Enerji Bakanı Taner Yıldız:
“Bu yapıyı 11 yıldır biz yarattık, hata etmişiz..”
* Bu sayede üst yargı neredeyse bütünüyle Gülen’in eline geçiyordu! Orduda
poliste istihbaratta Gülen’in önü alabildiğine açılıyordu.
Ankara Belediye başkanı: “Hoşgörünün, diyaloğun mimarı Fethullah Gülen
Hocaefendi”..
“Kullanış eleman”lık
Daha neler yazarız, ama burada keselim. Cemaat iktidara 2011’den itibaren
el koyma politikasına geçince, önce Şike, sonra MİT, arkasından Dershane krizi,
derken Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’na geçince, iktidar için “kullanışlı eleman- alet” olmaktan çıktı
ve bir numaralı düşman oldu.
Cemaatin en son kozu, darbe girişimiydi. Ordudaki silahlarını, elemanlarını
sahaya sürmüş, sahneye çıkarmıştı.
Bu birbirlerini temizleme, yok etme savaşında, Cemaatin işi bitti. Tüm
yurtiçi barutunu tüketti. AKP büyük bir temizliğe girişti.
FETÖ’yü kullanıp muhalefeti temizleme
Tüm bunları biliyoruz da, demek istediğim başka bir nokta var:
İktidar FETÖ’yu bu kez yine muhalefeti
temizlemek için kullanıyor.
Kendi içini sarıp sarmalayan, baştan sona kucak kucağa yaşayan FETÖ’cüler
dururken, bu örgütle zerre ilişkisi olmayanları FETÖ diye içeri atıyor.
En yakınımızdaki olay Cumhuriyet ve arkasından Sözcü.
Tabii üniversitelerden atılan, FETÖ ile ilişkisiz daha binlerce insan.
Saflaştırılmış, sadece AKP’lilerden oluşan bir devlet yaratıyor.
Sadece lidere evet diyen insanlardan oluşan bir de parti yaratılıyor.
Parti- Hükümet- Devlet...
Bunları yaratmanın aleti de yine FETÖ..
FETÖ ile mücadele büyük bir yalana dönüştü artık. Daha yıllarca “FETÖ ile
mücadele” yaftası altında yüzde 50’ye yapmadıklarını bırakmayacaklar
anlaşılan..
OHAL’i tam da bunun için seviyorlar.
23 Mayıs 2017 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder