Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

10 Ocak 2014 Cuma

Beki’ye: Ufak Attılar, Civcivler Yedi! (CHP’nin Yanlış Hesabı!)

CHP 247 milyar TL yolsuzluk rakamı üzerine polemik yapıyor..
Bu rakamı, 12 yıllık AKP dönemindeki “yolsuzlukların toplamı” olarak mı hesap etmiş CHP? 
Ama iddiayı ortaya atan bir ciddi gazete, üstelik sahibi iktidara yakın! “Adliye koridorlarında dolaşan o iddialar” başlığıyla verilmiş haber ve “İran kökenli işadamı Reza Zarrab, altın kaçakçılığı, sahte belge ve hayali ihracat gibi yöntemlerle gerçekleştirilen bu para transferi 2009-2012 yılları arası 87 milyar Avro’yu buldu”…
Şüphesiz bir iddia! CHP de çarpmış bölmüş 247 milyar TL olarak hesap etmiş.. Umut Oran, Maliye Bakanına da Zarrab’ın şirketlerini, vergisini, zenginliğini sordu.. 87 milyar Avro ile neler yapılabilirin anlatımını sürdürüyor sitesinde..  Kılıçdaroğlu da kullanıyor.
Eski bakanlar Zafer Çağlayan ve Muammer Güler, (ve oğulları) Zarrab ile aşna-fişna ilişkileri içinde bulundukları iddiaları sonucu istifa ettiler! Zarrap’ın, Türkiye ile İran arasında altın- dolar-avro para trafiğini sürdürdüğü Halk Bankası’nın Genel Müdürü’nün evinde, ayakkabı kutusu içindeki 4,5 milyon $ yakalanmıştı..

Şimdi unuttuğumuz bir haberi anımsatayım: Başbakan yaklaşık şöyle demişti bu gelişmeler üzerine: Hazinemizin, bankamızın kasasından tek kuruş çalınmamıştır..
Bu şu demektir: Evet ortada bu paralar dönüyor, bölüşülüyor, ama bu paralar milletimizin paraları değil.
Ya kimin paraları? Demek istiyor ki “İran’ın paraları” bunlar..
Halk Bankası üzerinden yapılan aklama-paklama operasyonlarının tabii ki bir komisyonu, getirisi olacak..
Banka üzerinden sürdürülen parasal operasyonun toplam miktarı nedir? Bunu söyleyin, biz de mesela %10 veya 5 üzerinden komisyon hesabı yapalım.
Mesela savcılık kulislerinde yukarıda belirttiğimiz 87 milyar Avro iddiası, aradığımız toplam miktar olabilir mi? Eğer öyleyse, bu, banka üzerinden “yapılan yolsuz ilişkilerin” toplamı olabilir.. Yani bu para bölüşülmemiştir, İran’a transfer edilmiştir, bunun sadece komisyonu bölüşülmüştür..
***
Akif Beki dünkü Hürriyet’te, CHP’nin 247 milyar lira (87 milyar Avro) yolsuzluk iddiası için yazdığı yazının başlığını “Ufak atın da civcivler yesin” koymuştu!
Haklıdır Beki!
Fakat merak etmesin, İran ve Zarrab büyük lokmayı kimseye yedirmezler, çünkü, sonra adamı yerler!
Ama Beki’nin bunun porsiyonlarını civcivlerin yiyebilecekleri miktarlara küçülttüklerinden şüphesi olmasın. Baksa görecekti, o zaman bu başlığı da kullanmaktan korkacaktı!
Peki, burada, komisyonu kaçtır sorusu önem kazanıyor.. %10 olsa 8,7 milyar Avro oluyor, ki bu çok fazla.. %5 olsa 4,35 milyar Avro yapar ki… Bunu da fazla bulabilirsiniz..
Hadi diyelim ki komisyon %1 olsun. Bu da 870 milyon Avro yapıyor.. Az mı buldunuz.. Biz emekçiler azla yetinen insanlarız! Bu bile bana abooo dedirtiyor! Ama bunu da fazla bulanlar miktarları düşürebilirler… Herkesin hesabı farklı çalışıyor olabilir. Bize düşen olasılıkları ortaya koymak!
***
Olayın başka bir yönü de var.. Medyada (basılısı dahil) çıkan habere bakalım: MİT 8 ay önce, başbakanlığa da gönderdiği bir gizli bilgi ile, Zarrab için hükümeti uyarıyor.. Yukarıda isimlerini verdiğimiz iki bakanın ve oğullarının, Zarrab’ın uçak dolusu altın nakilleri operasyonlarına isimlerinin karıştığı belirtiliyor… Bu olayı Ertuğrul Özkök de köşesinde sorguluyordu dün.
Rapordan alıntı: “Zarrab’ın, bakanlar Zafer Çağlayan ve Muammer Güler ile mevcut ilişkisinin ortaya çıkması halinde, söz konusu hususların hükümet aleyhine kullanılabileceği değerlendirilmiştir..” Özkök, MİT’in hükümete yolsuzluk koruyuculuğu yaptığına işaret ediyor, ama başbakanlığın neden olayın üzerine gitmediği konusunda varsayımlarda bulunuyor..
***
Bütün bu iddialar doğruysa, İran altın/dolar transferleri, aslında Beki’nin civcivlerinin sürekli beslenmesine kaynaklık etmiş olabilir. Burada fikirler yürütüyoruz, çıkarsamalar ve değerlendirmeler yapıyoruz, başka bir şey değil... Doğrusunu, eğer bir gün olacaksa, bağımsız vicdanlı mahkemeler ortaya çıkartır.. O zamana kadar, bu akıl yürütmeler de ortada kalır..

Tabii sizin aklınızdan neler geçtiğini kestirebiliyorum..
Diyeceksiniz ki, MİT de uyardıysa eğer, bu olay en üst düzeyde herkesi kapsamaz mı.. MİT’in uyarısının da neden dikkate alınmadığını açıklamaz mı..
Zarrab- altın yumurtmayan tavuksa, kim onu kesmeye kalkar, diyorsunuz, biliyorum, bunu ben değil siz söylüyorsunuz..
Ben mahkeme kararı olmadan hiç bir şeye doğrudur demiyorum ve hepinizi de böyle şeyler düşündüğünüz şiddetle kınıyorum..

***
Galiba son bir not eklemeliyim (CHP-KİT tviti): 
Nereden Buldun Yasası 4369 sayılı yasadır. Servetin kaynağını sorgulama esası getirdi. 29.7.1998 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı… Sermaye kesiminin baskıları sonucu Nereden Buldun yasasının yürürlüğü, 4444 sayılı yasayla 1.1.2003'e ertelendi. AKP iktidara gelir gelmez, 4783 sayılı yasayı çıkararak Nereden Buldun'u yürürlükten kaldırdı (9.1.2003 tarihli Resmi Gazete).”
Bu iktidar her zaman yapacaklarının önce yasal zemini hazırlamaya çalıştı, ama Zarrab’a da yasal zemin hazırlanmaz ki! "Beklenmeyen fırsatlardan yararlanma" yasası devreye girer bu durumlarda!

Gelelim 247 milyar TL’ye!..
AKP yeni sınıfının “orta-üst ve en üst” düzeye yükselmesi için ne kadar bir “parasal kaldıraç” gerekir!
Buna 247 milyar yeter mi sanıyorsunuz..
Burada da CHP’ye derim ki, bu küçük yemle yeni yükselen sınıfın varlığını anlatamazsınız.. Biraz büyük atın da, inanalım!

---9 Ocak 2014 / Bilim ve Siyaset- Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder