CHP 247 milyar TL yolsuzluk rakamı üzerine polemik yapıyor..
Bu rakamı, 12 yıllık
AKP dönemindeki “yolsuzlukların toplamı” olarak mı hesap etmiş CHP?
Ama iddiayı
ortaya atan bir ciddi gazete, üstelik sahibi iktidara yakın! “Adliye
koridorlarında dolaşan o iddialar” başlığıyla verilmiş haber ve “İran kökenli işadamı Reza Zarrab, altın
kaçakçılığı, sahte belge ve hayali ihracat gibi yöntemlerle gerçekleştirilen bu
para transferi 2009-2012 yılları arası 87 milyar Avro’yu buldu”…
Şüphesiz bir iddia!
CHP de çarpmış bölmüş 247 milyar TL olarak hesap etmiş.. Umut Oran, Maliye
Bakanına da Zarrab’ın şirketlerini, vergisini, zenginliğini sordu.. 87 milyar
Avro ile neler yapılabilirin anlatımını sürdürüyor sitesinde.. Kılıçdaroğlu da kullanıyor.
Eski bakanlar Zafer Çağlayan ve Muammer Güler, (ve oğulları) Zarrab ile aşna-fişna ilişkileri
içinde bulundukları iddiaları sonucu istifa ettiler! Zarrap’ın, Türkiye ile İran
arasında altın- dolar-avro para trafiğini sürdürdüğü Halk Bankası’nın Genel
Müdürü’nün evinde, ayakkabı kutusu içindeki 4,5 milyon $ yakalanmıştı..
Şimdi unuttuğumuz bir
haberi anımsatayım: Başbakan
yaklaşık şöyle demişti bu gelişmeler üzerine: Hazinemizin, bankamızın kasasından tek kuruş çalınmamıştır..
Bu şu demektir: Evet ortada bu paralar dönüyor,
bölüşülüyor, ama bu paralar milletimizin paraları değil.
Ya kimin paraları?
Demek istiyor ki “İran’ın paraları”
bunlar..
Halk Bankası
üzerinden yapılan aklama-paklama operasyonlarının tabii ki bir komisyonu, getirisi
olacak..
Banka üzerinden sürdürülen parasal operasyonun toplam
miktarı nedir? Bunu söyleyin, biz de mesela %10 veya 5 üzerinden komisyon hesabı
yapalım.
Mesela savcılık
kulislerinde yukarıda belirttiğimiz 87 milyar Avro iddiası, aradığımız toplam
miktar olabilir mi? Eğer öyleyse, bu, banka üzerinden “yapılan yolsuz
ilişkilerin” toplamı olabilir.. Yani bu para bölüşülmemiştir, İran’a transfer
edilmiştir, bunun sadece komisyonu bölüşülmüştür..
***
Akif Beki dünkü Hürriyet’te, CHP’nin 247 milyar
lira (87 milyar Avro) yolsuzluk iddiası için yazdığı yazının başlığını “Ufak
atın da civcivler yesin” koymuştu!
Haklıdır Beki!
Fakat merak etmesin, İran ve Zarrab büyük lokmayı kimseye yedirmezler, çünkü, sonra adamı
yerler!
Ama Beki’nin bunun
porsiyonlarını civcivlerin
yiyebilecekleri miktarlara küçülttüklerinden şüphesi olmasın. Baksa
görecekti, o zaman bu başlığı da kullanmaktan korkacaktı!
Peki, burada, komisyonu
kaçtır sorusu önem kazanıyor.. %10 olsa 8,7 milyar Avro oluyor, ki bu çok
fazla.. %5 olsa 4,35 milyar Avro yapar ki… Bunu da fazla bulabilirsiniz..
Hadi diyelim ki
komisyon %1 olsun. Bu da 870 milyon Avro yapıyor.. Az mı buldunuz.. Biz
emekçiler azla yetinen insanlarız! Bu bile bana abooo dedirtiyor! Ama
bunu da fazla bulanlar miktarları düşürebilirler… Herkesin hesabı farklı
çalışıyor olabilir. Bize düşen olasılıkları ortaya koymak!
***
Olayın başka bir yönü de var.. Medyada (basılısı
dahil) çıkan habere bakalım: MİT 8 ay önce, başbakanlığa da gönderdiği bir
gizli bilgi ile, Zarrab için hükümeti uyarıyor.. Yukarıda isimlerini verdiğimiz
iki bakanın ve oğullarının, Zarrab’ın uçak dolusu altın nakilleri
operasyonlarına isimlerinin karıştığı belirtiliyor… Bu olayı Ertuğrul Özkök de köşesinde
sorguluyordu dün.
Rapordan alıntı: “Zarrab’ın, bakanlar Zafer Çağlayan ve
Muammer Güler ile mevcut ilişkisinin ortaya çıkması halinde, söz konusu
hususların hükümet aleyhine kullanılabileceği değerlendirilmiştir..” Özkök,
MİT’in hükümete yolsuzluk koruyuculuğu yaptığına işaret ediyor, ama
başbakanlığın neden olayın üzerine gitmediği konusunda varsayımlarda
bulunuyor..
***
Bütün bu iddialar
doğruysa, İran altın/dolar transferleri, aslında Beki’nin civcivlerinin sürekli
beslenmesine kaynaklık etmiş olabilir. Burada fikirler yürütüyoruz,
çıkarsamalar ve değerlendirmeler yapıyoruz, başka bir şey değil... Doğrusunu,
eğer bir gün olacaksa, bağımsız vicdanlı mahkemeler ortaya çıkartır.. O zamana
kadar, bu akıl yürütmeler de ortada kalır..
Tabii sizin
aklınızdan neler geçtiğini kestirebiliyorum..
Diyeceksiniz ki, MİT
de uyardıysa eğer, bu olay en üst düzeyde herkesi kapsamaz mı.. MİT’in
uyarısının da neden dikkate alınmadığını açıklamaz mı..
Zarrab- altın
yumurtmayan tavuksa, kim onu kesmeye kalkar, diyorsunuz, biliyorum, bunu ben
değil siz söylüyorsunuz..
Ben mahkeme kararı olmadan
hiç bir şeye doğrudur demiyorum ve hepinizi de böyle şeyler düşündüğünüz
şiddetle kınıyorum..
***
Galiba son bir not eklemeliyim (CHP-KİT
tviti):
“Nereden Buldun
Yasası 4369 sayılı yasadır. Servetin kaynağını sorgulama esası getirdi.
29.7.1998 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı… Sermaye kesiminin baskıları
sonucu Nereden Buldun yasasının yürürlüğü, 4444 sayılı yasayla 1.1.2003'e
ertelendi. AKP iktidara gelir gelmez, 4783 sayılı yasayı çıkararak Nereden
Buldun'u yürürlükten kaldırdı (9.1.2003 tarihli Resmi Gazete).”
Bu iktidar her zaman yapacaklarının önce yasal zemini
hazırlamaya çalıştı, ama Zarrab’a da yasal zemin hazırlanmaz ki! "Beklenmeyen
fırsatlardan yararlanma" yasası devreye girer bu durumlarda!
Gelelim 247 milyar TL’ye!..
AKP yeni sınıfının “orta-üst ve en üst” düzeye
yükselmesi için ne kadar bir “parasal
kaldıraç” gerekir!
Buna 247 milyar yeter mi sanıyorsunuz..
Burada da CHP’ye derim ki, bu küçük yemle yeni yükselen sınıfın varlığını anlatamazsınız.. Biraz
büyük atın da, inanalım!
---9 Ocak 2014 / Bilim ve Siyaset- Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder