2010’de Suriye’ye dışsatım 1,845 milyar
dolar, dışalım ise 663 milyon $. Derken eğri hızla aşağı dönüyor. Bu yılın ilk
dört ayında ise dışsatımda yüzde 62 dışalımda ise yüzde 88 düşüş var.. yakın
kentlerimizde Suriye ile ticaret neredeyse sıfırlandı..
Bugün Erdoğan
Ortadoğu’ya gidebilir ve halklardan alkış alabilir mi? Bu, Başbakan için ancak
korkulu bir rüya olabilir!
***
Erdoğan ve Davutoğlu’nun Suriye ile kanlı bıçaklı olmasının nedeni, “Arap Baharı”nın etkisi ile Suriye’de
muhalefetin Esad Rejimi’ne karşı ayaklanması ve Rejimin yaptığı katliamlar”
olduğuna inanmamızı kimse istemesin.
Şüphesiz, komşu ülkede yüzlerce insanın
öldürülmesi kabul edilebilir değil. Ama ABD ve ortaklarının kışkırtıcılığı da
sır değil. Bence ölümlerin yüzde 50’sini Esad Rejimine yüzde 50’sini de
Amerikan rejimlerine yazmalıyız!
Eğer Erdoğan iktidarı “kanlı” hükümetlere o
kadar karşı olsaydı, bunu bir ilkesel politika olarak benimsemiş olsaydı,
örneğin uluslararası aranan Sudan
Başkanı ile al gülüm ver gülüm ilişkileri içinde olmazdı..
Daha pek çok örnek sayılabilir, ama en
önemlisi, Suriye’den hemen önce devrilen Libya-
Kaddafi örneğidir..
Libya’da iç savaşın, İngiliz, Fransız,
Amerikan kışkırtmalarıyla binlerce kişinin öldürüldüğü sırada,
Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin kılları kıpırdamıyordu.. Çünkü Kaddafi
iktidardaydı ve Türkiye’nin Libya’da milyarlarca yatırımı vardı!
Erdoğan, Libya’ya müdahaleye beş kalaya kadar
dayandı. NATO müdahalesi gündeme geldiğinde sarfettiği söz ünlüdür ve tarihe
geçmiştir: “NATO’nun ne işi var Libya’da!”
Hükümet, NATO’nun, Fransa- İngiltere- ABD
savaş üçlüsünün (ve İtalya) Libya’yı yerle bir etme kararlılığını görünce,
savaş konvoyuna katılmak zorunda kalmıştı!
Peki, “NATO’nun
ne işi var Libya’da” sözüne kadar, Libya’da kaç bin kişi ölmüştü ve
iktidarımız neredeydi? O tarihlerde ölüsevicilik
sözü yoktu!
***
Batılı emperyalistler Libya’yı halledip
Suriye’ye yöneldiklerinde ise, Erdoğan- Davutoğlu ikilisi Libya’dan derslerini
almıştı ve hiç tereddüt etmeden Esad
Rejimi’ne karşı seslerini adım adım yükseltmeye başladı.. Bütün hesaplarını
Esad Rejiminin yıkılması üzerine kurmuşlardı..
Eee, Kaddafi’yi yokettiklerine göre..
Libya’ya saldırının, emperyalizmin tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Yüzyılın
alçaklıklarından biridir.. Bugün parçalanmış ve hala savaş içinde, yıkılmış ve
tam bir emperyalist işgal altında bir ülkeden bahsedebiliriz!.. Bizim medyada
bir haber görebilir misiniz?
***
İktidarın Suriye hesabı bir yılı aşkın
zamandır tutmadı!
Medyadaki çok bilmişlere bakıyorum, bir yıl
önce “Esad bir kaç ayda yıkılır gider”
diyorlardı.. Bugün ise “Esad’ın yıl
sonuna kadar, bilemedin 1-1,5 yıl ömrü var,” diyorlar.. Ben bilmiyorum..
Onlara derdim ki “Tanrının verdiği ömrü
sen nereden bilebilirsin”!?! Niye, tanrının bu işlerle ilgisi yok muydu
yani?!
Suriye’de iç savaş, bugün daha çok, Esad
Rejimi ile paralarını Suudilerin verdiği, Amerikan CİA ajanlarının örgütlediği
ve kışkırttığı “Hür Suriye Ordusu” paralı askerleri arasında oluyor.
Görüldüğü kadar Esad rejimi halkın belki de
çoğunluğunun desteğine sahip.. Bizim hükümet, Esad ile Suriye halkını ayırmakta pek de titiz! Suriye halkı dostumuzdur diyor, ama
dostu oldukları Suriye halkı da ya Esad’ın dostu ise ve sana da hiç iyi gözle
bakmıyorsa!?
Çünkü dış kışkırtmaların altında canı çıkan
o!
Bunlar bilinmezliklerde dolu.
***
İktidarın hesap etmediği diğer bir olgu da, Rusya ve Çin’dir.. Rusya’nın Tartus
limanını sürekli kullanma izni vardır, nükleer silah yüklü savaş gemilerinin
Akdeniz’deki üsleri Suriye’dedir.. Bırakın Suriye Ordusu’nun tamamen Rus
silahlarıyla donatılı olmasını ve bunun ticaretini..
Bir Amerikancı rejim işbaşına geldiğinde
Rusya oradaki “işini” kaybedecektir.. İran ve Rusya Suriye’de askeri tatbikat
düzenlediler geçen hafta!
***
İktidar balıklama atladı, ama en azından
işler istedikleri gibi gitmiyor! Üstüne üstlük Antakya Savaş Cephesi’ne yanıt, Suriye’de ne haltlar karıştırmak
için gittiği tam açıklığa kavuşmayan uçağı top ateşiyle vurup düşürmek oluyor..
Spiegel’in
haberine göre, Ankara diplomatik kulislerinde, ikinci bir uçağımız tam vurulmak
üzereyde kaçabilmiş!
Yanlış hesap Bağdat’tan dönebilir mi? Zor
babo..
Ve neden Suriye işine balıklama atladılar?
Nedeni, ekonomidir! Ve ABD’nin politik desteğinin sürmesidir!
Türkiye ekonomisi cari açık üretiyor ve bu
açık Batıdan akan sıcak soğuk parayla kapatılıyor. Bu saadet zinciri,
kopmamalı.. Amerikan desteği
sürdüğü sürece, politik istikrar ve finansman devam eder hesapları var..
AKP bütün iktidar kumarını bunun üzerine
oynamaktadır..
İşler iyi gitmediğinde de bedelini
ödeyecektir ve Türkiye’ye ödetecektir..
26 Haziran 2012 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder