İktidar
ve yandaşlarının ağzından düşmüyor: “Bir bir siyasi operasyon”…
Habertürk’te “Enineboyuna”
programında ve aslında bütün diğer tartışmalarda da yaşanan ve söylenen bu: Ama
bu bir siyasi operasyon!
Yani
siyasi amaçlı olduğu için, bakanları boyunlarından vuran rüşvet belgeleri,
iddiaları gerçek dışı mı?
Bu
operasyon siyasi amaçlı olabilir, hatta siyasi amaçlıdır derim, ama böyle
olması iktidarın taaa bakanlar kuruluna kadar uzanan rüşvet ve yolsuzluk batağı
üzerine güçlü ipuçlarını görmezlikten mi gelelim?
Siyasi
bir amacı olmasa ne diyecektiniz? “İftira
atılıyor” mu?
İktidar
ve medya yandaşları ne diyeceklerini şaşırmış durumda.
İktidara
karşı operasyonun siyasi amaçlı olması nedeniyle, yolsuzluk ve rüşveti görmezden gelin, diyecekler ama onu
diyemiyorlar.
Tam
bir sefalet ve çıkmaz sokak…
***
12
yıllık ortaklarına demediklerini bırakmıyorlar..
En
büyük dış müttefiki ABD, Türkiye’nin “istiklaline (bağımsızlığına!) el uzatılırsa,
kirli tuzaklar kurulursa o elleri kırarız”ın hedefi oldu!
Ne
demiştik? İçeride işler karışınca, “büyük dış düşmanlar yaratmak” bütün sağcı
ve otoriter politikacıların başvurduğu ebedi ve ezeli yöntemdir
En
büyük “iç müttefiki” ve koalisyon ortağı Cemaat ise en
hafifinden devlet içindeki “çete”
oldu.. Bu kadarla kalsa iyi, hain ve
ajan statüsü de eklendi: O dış
düşman “Hangi ajanı hangi haini
kullanırsa kulansın, bu millet .. gereken cevabı vermesini bilir.”
Şüphesiz
“yasal olmayan yapılanma” da, Cemaate yönelik büyük bir tehdit.
..Yani
kanun dışı,
..Yani
hakkında dava açılabilir..
Şimdi
bütün bu ve benzeri tanımlamalarla, hain ve ajan nitelemelerini de bir
araya getirirseniz, ortaya dört dörtlük bir “yabancılarla
işbirliği halinde devlet içinde yasadışı örgüt kuran ve Türkiye’nin
menfaatlerini ve sırlarının yabancılara peşkeş çeken” bir suçlama ve
dava açma iddianamesi çıkıyor.. Acaba hangi savcılık bu bu dosya ile
ilgileniyor dersiniz?
Tabii
iktidarın unuttuğu bir şey var: Saldırdıkları “örgüt” ile, 12 yıldır etle ve
tırnak gibi birbirine yapışmış yaşıyorlardı!
Yani ortada bir “suç örgütü” varsa, en büyük
destekçileri ve müttefikleri de kendileriydi!
Eeee.
Ne olacak şimdi?!
Gülen Bir Siyasi Liderdir!
Gülen
Hareketi’nin lideri Fethullah Gülen’i
siz bir “emekli vaiz” sanıyorsunuz..
Bu sıfatla Gülen’i küçük görme eğilimi var..
Gülen
aslında tam bir siyasi lider
karakteri çiziyor. Şüphesiz ki farkı görüşler olabilir aralarında, ama Gülen’in
otoritesi bütün bu farklılıkların üzerinde ve hepsini kapsıyor.
Gülen,
din ile siyaseti, başarılı bir şekilde birleştirmiş ki, küresel işler yapacak
kadar büyüyebilmiş..
Gülen’in
“entelektüel kapasitesi” ile de
RTE’yi “dövebilecek boyutta” olduğuna inanmaya başladım!
Ama
Gülen, devlette ve toplumsal hayatta en etkin erklerde iyi yetişmiş
elemanlarıyla örgütlenmeyi ana faaliyeti saptadığı için, seçmen kitlelerini
peşinden sürükleme ve demagoji konusunda Recep Tayyip Erdoğan ile baş edemez..
Baş edemez mi dedim?
Gülen’i
meydanlarda büyük kitlelere nutuk atarken hayal etsek, belki fikrimiz değişir..
Böyle
bu durumda, mesela diyelim, Recep Tayyip Erdoğan vallahi Gülen’i, dini siyasete alet ettiği gerekçesiyle
içeri attırabilir!
Kısa
bir süre önce, Gülen’i “vatana dönmeye” ikna etmeye çalışıp durdu!
Şimdi
de “gel
parti kur, seçimlere katıl” diyor ya..
Şüphelenmeye
başladım!
--- 24 Aralık 2013, Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder