Bulunan Hazine
Bugün siyaset
yok, analiz yok.. Kitaplar var!
Tarihte
benzerleri vardır.. Romanlar, yazarın ölümünde sonra ortaya çıkartılır.. Yazar
basmamıştır, sandığına atmıştır ölümünden sonra bulunmuştur, üne kavuştuğu için
önemli eser olarak basılır adından. Veya kitabı yarım kalmıştır.. Düşünürler,
araştırmacılar da arkalarında yüzlerde not bırakırlar. Bunlar ya yeni bir
kitabın taslaklarıdır, ya da henüz adı konmamış bir araştırmanın parçaları..
Şimdi elimde
tuttuğum Doğan Avcıoğlu’nun kitabı
da benzer bir öyküye sahip.. Arkadaşım Doğan
Yurdakul, 1983’de aramızdan ayrılan eniştesinin çalışma odasında, 180
sayfası hazır notlarının aslında yeni bir kitaba ait olduğunu saptadı, uzun
süren bir çalışma sonucu, Türklerin
Tarihi dizisinin 6.kitabı olarak, Osmanlı’nın
Düzeni (Kırmızı Kedi yayını)
adıyla bizlere kazandırdı. Doğan Yurdakul “bulduğum
bir hazine değerindeydi” diyor. Notların bulunuş öyküsü bile başlı başına
ilginçtir!
Avcıoğlu,
Türkiye düşünce tarihini, siyasal hayatını önemli ölçüde etkilemiş bir düşünce
ve politika insanıdır. “Türkiye’nin
Düzeni”, “Devrim Üzerine”, 4 ciltlik “Milli Kurtuluş Tarihi”, “Türklerin
Tarihi”, “Devrim ve Demokrasi” kitaplarını, Atatürk ve arkadaşlarının başlattıkları
devrimin nasıl sürdürüleceği arayışlarının da önemli parçaları olarak görmek
gerekir.. Avcıoğlu, Yön ve Devrim dergileriyle de bu arayışlarını güncel
siyasette sürdüren bir politik insandır! Yurdakul, Uğur Mumcu’nun Avcıoğlu için “tek
kişilik üniversite” dediğini aktarır.
Gülten Kazgan,
Doğan Avcıoğlu için, özetle, Türk’ün tanınmasını da Türklerin Tarihi’ini
de ona borçluyuz. Ne yazık ki bu dev çalışma tamamlanamadan aramızdan ayrıldı,
notları derlenip toparlanmalı.. demişti. Çok sayıda tanık, Avcıoğlu’nun iki
cilt daha yazma hazırlığında olduğunu söyler. Avcıoğlu son kitabına da “Altıncı Kitap, Osmanlılar” diye not
düşer.. İşte Doğan Yurdakul’un bize kazandırdığı eser budur. Yurdakul, çok
ciddi bir araştırma-tamamlama çalışması sürdürür; eniştesinin, kitabın nasıl
basılacağı konusunda bıraktığı ipuçlarından yola çıkar.
Yurdakul diyor
ki: “Avcıoğlu, Osmanlı’nın tarihine
klasik şemadaki gibi ‘Yükselme-Duraklama- Gerileme Dönemleri’ biiçiminde
bakmıyordu... Onun şeması ‘Kuruluş ve Fetihler Çağı – Cihanşümul İmparatorluk
Çağı - Süleyman Sonrası Çağ’
biçimindeydi.. II.Selim ile birlikte çöküşün başladığı kanısındaydı..”
4 ana bölümden
oluşan kitapta Osmanlılar üzerine çok ilginç konular var. “Osman fethettiği
toprakları yakınlarına dağıtır”, “Orhan’ın Divanı’nda resmi dil Türkçe”,
“Murat, Hristiyanlara Papa’dan daha iyi davranır”, “Osmanlı, Rumeliyi gerçek
yurdu sayar, Edirne Başkent olur”, “Feodalizm karşıtı sosyal eşitlikçi
Bedrettin ayaklanması”, “Fatih, Foransalı Zengin’in Galata’daki evinde yer içer
eğlenir..”, “Ulema: Kahvehane meyhaneden fena”..
Daha bir sürü
ilginç başlık ve öyküler.. Avcıoğlu, Marksist bir analiz peşindedir,
Osmanlı’nın düzenini ortaya çıkartmak amacındadır.. Avcıoğlu’nun müthiş bir
literatür taradığını görüyoruz...
Sandıktan çıkan
sürpriz ve değerli bir kitap.. Doğan’ın eline beynine sağlık..
“Direnen Diriliş”
Bir Gezi
Direnişi kitabı daha önümüzde, ama ilginç bir çok yazarlı analiz kitabı.
Cumhuriyet yazarı kardeşim Işık Kansu,
“o halk hareketi biri yeniden uyanışı
diriiş ve silkehişi imgeliyor toplumsal belleğimizde” saptamasını yaparak
10 yazarın Gezi Direnişi üzerine analizlerini bir araya getirdi ve bir tartışma
platformu yarattı: “10 Ayrı Kalemden Gezi Eylemlerinin Çözümlenmesi”.
Kimler yazmış bakalım: Ali Rıza Aydın (Direnme Hakkı ve Haziran Direnişi), , Prof. Asker Kartarı (Kültürel farklılıkar,
yeni iletişim olanakları ve Gezi); Prof. Bahar
Gökler (Gezi Parkı eylemleri ve gençlik: Bireysel ve toplumsal kimlik); Doğan Akın (Gezi Parkı süreci ve
medyanın üç boyutlu hikayesi); Ergin
Yıldızoğlu (Demokrattan otokrata, oyuncudan seyirciye); Muzaffer İlhan Erdost (Gezi Şiddet ve
Terör); Özge Mumcu (Gezi’deki orantısız mizah); Özgür Mumcu (Gezi ve Komplo haberler); Prof. Sencer Ayata (Buyurganlığa ve yasakçılığa karşı isyan); Dr. Serdar Şahinkaya (Gezi direnişinin
ekonomi politiği üzerine bağzı paragraflar) ve Necati Savaş’ın fotoğraflarla Ankara’daki haziran direnişi de
kitaba albüm olarak konmuş..
Uğur Mumcu
Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (Um:Ag) tarafından bir ay önce yayınlanan kitap,
tartışmayı bekliyor ve büyük direnişin külliyatına girmeyi hakkediyor..
Bu arada Işık
Kansu’nun, iki önemli kitabını daha anımsatayım: Karabasan, Kısa
dönem öyküleri, Bilgi Yayınevi ve yine um:ag’dan çıkan Rabıta’nın Zabıtası: AKP
Kadrolarının Özgeçmişi.. İsim isim, bir belgesel kitap... Eline sağlık
diyeyim Işık’a..
-- 15 Analık 2013, Pazar / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder