Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşu
ile ilgili herşeyin adım adım, yılbeyıl, aybeay, günbegün; yasa ile, emir ile,
yasak ile, şiddet ile, hukuksuzluk ile, utanmazlık ve arlanmazlık ile, ama
inatla silinip yokedilmeye çalışıldığını her söyleyişimizde hadi canım sende dendi..
Günlük
yaşayanlar için yarın yoktur, öbür gün hiç yoktur.. Dün de yoktur önceki gün
de.. En çok da bir kısım sayın gazeteci/yazar, günlük yaşar, gazetesinin ömrü
kadar kısa.. Oysa gazeteci günün olaylarını, yakın geçmişte yaşanan benzer olay
ve olgularla birleştirererek anlamlandırmazsa, gazetecilik yapamaz.
19 Mayıs’a bu iktidarın alerjisi nedir? Tabii
bunu bilen sevgili okuruma sormuyorum... 29 Ekim’e olan alerjisi neyse..
Atatürk’e olan, Atatürk zamanına olan alerjisi.. Türkiye Cumhuriyeti’ne olan,
ulusal devlete olan alerjilerle bütünleştirdiğiniz zaman, büyük fotoğrafı elde edersiniz...
Hala
anlamayanlar varsa: AKP’nin silahşörleri, kalemşörleri, yazıyor söylüyor: Türkiye Cumhuriyeti yanlıştır. Yaşanmaması
gereken bir parantezdir. Biz Osmanlının devamı Yeni Osmanlı’yız. TC dönemini
tarihten kesip çıkartıyoruz, bugünü Osmanlı’nın son dönemine yapıştırıyoruz..
İslamı birleştirici kabul ediyoruz, milliyet yok çok uluslu kültürler var...
Emine
Erdoğan, Başbakanın eşinin, 10 Mayıs 2013’te
İş ve Meslek Sahibi Kadınlar
Türkiye Federasyonu toplantısındaki konuşmasını anımsatayım. Orada kendisine "Liderlik Ödülü" verilen
Bayan Erdoğan diyor ki: Medine, Bağdat, Mekke, Kudüs gibi yerlerden, yani “köklerinden koparak özünden
uzaklaşarak, kendine yabancılaşarak bir değişim gerçekleştirmek, tahribatla eş
anlamlıdır… Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafya, son 100 yıl içinde bunu
denedi ve başarısız oldu.. Biz, değişmek zorundayız ve değişeceğiz. Ancak..
başkalarına benzeyerek değil, kendimiz olarak ve kendimize benzeyerek yapmak
zorundayız".
Bayan Erdoğan’a “teorisyen” diyecek halimiz yok.
Eşinin, Davutoğlu’nun ve AKP silahşörlerinin geçmişe siyasi ve ideolojik
bakışını ve geleceği nasıl kuracaklarını naklediyor.
***
“100 Yıllık Başarısızlık” ile Cumhuriyet dönemini kastediyorlar. Hayır,
ne kadar işi şeşyer yapıldı diye sayıp dökecek değilim. Başarısızlığın ölçüdü
nedir onlara göre ona bakalım:
a) Kendileri gibi köktendinci inanışları olan ve İslamı herşeyde esas alan
bir kadronun, AKP’nin iktidara gelmesidir. Laiklerin, laik devletin, laik
düşüncenin, yönetimden iktidardan tasfiyesidir… 100 yılın tersine çevrilmesidir,
Osmanlının bile bir kenarda bıraktığı bir coğrafyaya, İslamı topraklara geri
dönüştür.. Yani: “Eğer biz bunu
yapıyorsak, TC sona ermiş demektir”.
b) TC Ulusal
devletinin ortadan kaldırılması, 100 yıllık Cumhuriyet döneminin tasfiyesidir.
Bunu “İslami birliğe dayanan” Türk-Kürt federasyonunu, TC’nin yerine geçirerek
kanıtlıyoruz, diyorlar!
c) Buna inanan çok insan var.
Mesela Şükrü Hanioğlu isimli tarihçi
ve islami solculuğa yakın aşıkdaşları.. “Türk-Kürt
bölünmüyor birleşiyor” başlıklı yazısında (Sabah, 5 Mayıs), TC’nin “ulusal devlet” projesi bir sanal
gerçeklikti.. bu “sanal Birlik”in sonuna gelindi, diyor ve türklük mürklük
sorunu öne sürenleri de birliği baltalamakla suçluyor..
Hanioğlu, bu “sanal birlik” yazısını mesela 20 yıl, 30
yıl önce yazmamıştı.. Ne zaman yazıyor bunu? İktidar “barışı süreci”
başlattıktan sonra. İktidarın ideolojisine destek olarak şimdi kalkıp “tarihçi gerekçeler” ileri sürmek, vakayi
adiyedendir, sıradanlaşmaktır. Hanioğlu’nun zaten Cumhuriyet’e, ulusal devlete
ve kuruluşuna uzak durduğu bilinir, bu nedenle, yazısı yadırgatıcı değildir..
***
Bir nokta daha: Ulus Yıkıcılığı Zamanları kitabımda
vurguladığım gibi, bugün yaşadıklarımız, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin tepeden
tırnağa tartışma konusu yapılması ve büyük
tarihi başarısızlık denilerek yıkılmasına alkış tutulması, 60 yıllık Sağcı- İslami- Türkçü, mandacı
iktidarların başarısızlığıdır. Yoksa, köktendincilerin iktidara gelmesi,
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu’nun ve dayandığı ilkelerin başarısız
olmasından dolayı değildir.
İslami türkçü sağcılar,
şeriatçılar dinciler, AKP dahil, 60 yıldır ulusal devleti ve ülkemizi yiye yiye
bitirerak, batırarak, satıp savurarak bugünkü noktaya getirdiler ve şimdi de TC Başarız Olmuştur, diye zil takıp
oynayarak, tarihin en büyük soytarılığını sergiliyorlar.
19 Mayısı ve bütün varoluşumuzu, yani 100 yılı
tarihten kesip atıyorlar…
100 Yıllık Hesaplaşma’nın sonunu ilan ediyorlar..
Sadece derim ki, aç
tavuk kendini darı ambarında sanır.. Osmanlı’nın neden ve nasıl çöktüğünü
anlayabilecek kıymık kadar düşüncesi olmayanlar, yarını kuracaklar öyle mi?
Sadece batarlar, tıpkı Osmanlılar gibi…
Bugünü, 19 Mayısı kutlayalım. Yaşasın 19 Mayıs, Yaşasın Atatürk ve devrimleri, yaşasın yarının laik
demokratik sosyal hukuk devleti ve özgürlükler!
--
(*) www.cnnturk.com/2013/turkiye/05/10/emine.erdogandan.suriye.aciklamasi/707442.0/
NOT: Artıbirtv’de bugün
saat 12’de Haluk Şahin’in konuğu
oldum. Çok temel konuları tartıştık.. İzleyin derim. Tekrarı Salı 23.30.
-- 19 Mayıs 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder