Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

24 Ekim 2011 Pazartesi

Pardon Irak Çinde mi? Bir U Dönüşü Öyküsü


“Kürt uzmanı” bazı gazeteci-yazarlar, PKK saldırısının “arkasında” İran ve Suriye olduğunu ilan etti! Bunu da Başbakan Erdoğan’a dayandırıyorlar; Başbakan ilk açıklamasında “bazı ülkelerin maşası” sözünü etmişti. Bizim Kürt uzmanları bu sözlerle, Suriye ve İran’ı işaret ettiğini söylüyor!
Bir Amerikancının, ABD’nin yeni hedefleri İran ve Suriye’ye gündemine alması uygundur. Peki, Başbakan da İran ve Suriye’yi kastetmiş olamaz mı? Olabilir! Çünkü, Türkiye kendi “sıfır sorun” ve “dostluk ve işbirliği” politikasını ABD’ye ezdirdi ve ABD’nin Orta Doğu politikasını izlemeye başladı.
PKK saldırısının ardında, Suriye ve İran’ın olup olmadığı hiç önemli değil. AKP iktidara geleli, 950’den fazla asker ve subay şehit edildi... Geçen yıl bu zamanlar, aramızdaki ilişkiler güllük gülistanlık iken de, PKK Orduya saldırıyordu. Kimse kalkıp da PKK’nın arkasında Suriye ve İran var demiyordu!
Nedeni, başlarına “Amerikan taşı” düşmesidir! Zaten TRT, İran’ı hemen gündeme getirdi, Tahran Karayılan’ı yakalamış da serbest bırakmış.. Tahran, bunun yalan olduğunu açıkladı.. TRT şimdi, kimlerin ketenperesine geldiğini soruşturmalı!
TRT, hangi karanlık güçler bu haberi yayınlamamızı istiyor, Türkiye kamuoyuna İran’ı düşman olarak hedef gösteriyor, diye sormalıydı.. İşte o zaman iyi bir gazetecilik yapmış olurdu! Anlaşılan TRT, önümüzdeki sıcak günlerde epey önemli görevler üstlenecek!
***
Ankara’nın “sıfır sorun”dan keskin bir U dönüşü yapması yakın zamanda oldu! Henüz Libya bombalanmaya başlamamıştı!
Libya’ya NATO müdahalesini duyduğunda, Erdoğan’ın yaptığı açıklamayı yeniden okudum. Altına imzayı siz atmazsanız ben atarım! Anadolu Ajansı, tarih 28 Şubat 2011, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ınNATO’nun Libya’da ne işi var? dediğini duyuruyor:
NATO Libya'ya müdahale etmeli mi? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO, mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez’ dedi. 'Türkiye, son derece ilkeli, tutarlı ve cesur şekilde, demokrasi ve insan haklarından yana tavır alırken, üzülerek ifade etmeliyim ki, Avrupa'dan bu noktada güçlü ve tek ses duyulmadı.. Libya'daki olaylar karşısında müdahale ya da yaptırımların gündeme alınmasını Libya halkı adına, Libya'daki yabancılar adına kaygı verici buluyoruz. Yönetimlerin yanlışlarının faturası, halklara ödetilmemeli.
“Libya halkının cezalandırılması anlamına gelecek her türlü yaptırım ve müdahale büyük ve kabul edilemez sıkıntılara sebep olabilir… Şunu bilmeliyiz; biz Tunus'u Tunus halkının görüyoruz. Mısır Mısırlılarındır, Bahreyn Bahreynlilerindir, Yemen Yemenlilerindir, Libya Libyalılarındır, Fas Faslılarındır.. Kendi mukadderatlarını o ülkelerin halkları belirlemelidir. Kimse değil. Kimse kalkıp da o ülkelerdeki petrol kuyularının hesabını yapmasın.. Biz meselelere çıkar odaklı bakamayız. Bizim bakış açımız insan odaklı, adalet, hak, hukuk odaklı olmalı…”
***
Kısa sürede, bu doğru görüşler çöpe atıldı ve Türkiye Pentagon’un savaş rayına girdi. Baktılar ki, Libya bombalanacak, Kaddafi gidecek, “reel- çıkar pholitikası”na döndüler! Amerikalı dostları kulaklarına fısıldadı:
Hey ne yapıyorsunuz! ABD ve Batı desteklerini çekerlerse zor durumda kalırsınız.. Zaten içeride yargıyı gütme sorunlarınız var; muhaliflerinizi, Ordu’yu sahte belgelerle yargılıyorsunuz, adalet yok... Basın özgürlüğünü çiğniyorsunuz.. Orta Doğu’da bizim ana politikalarımızı zayıflatacak bir politika izleyemezsiniz..”
Amerikalılar şüphesiz bunu hissetttirdi. İktidar yukarıdaki mesajı rahatça alabilecek yüksek zekâya sahiptir..
Libya’dan U dönüşü, Suriye’den U dönüşü izledi! Çünkü ABD, Suriye’nin de tarumar edilmesinde kararlıydı.. Ankara hemen pozisyonunu aldı! İran’la tam U dönüşü henüz gerçekleşmedi! Ona zaman var, hele şu Suriye’nin işi bitirilsin!
Pardon, PKK’nın yerleştiği yer, ABD denetimindeki Irak değil de, Çin-maçin de miydi? Yoksa Irak aslında bir İran ve Suriye’midir? Fırdöndülükten insanın aklı karışıyor!
--
24 Ekim 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder