obursali@cumhuriyet.com.tr
Şengör tartışmada... Lokantalar neden dolu -2
Celal Şengör dünkü yazım üzerine “Ya Orhan arabalara ne diyeceksin, yollar tıklım tıklım ve hepsinde tek kişi..” Bunu diyen, hiçbir geçim sıkıntısı olmayan Celal. Ama arabalar hep böyle, depo 1000 TL’ye doluyor... Yahu Celal, dedim, bu yeni bir şey değil, arabaların önemli bir oranı şirkete ait, benzin parası masraf yazılıyor veya şirket ödüyor... Arabalarını bu pahalılıkta gerekli olmadıkça çıkarmayanlar var... İstanbul yüzlerce kilometre seyahat edilen bir kent. Bir uçtan bir uca... Mal dağıtımından tut iş takibine kadar.
Ama biz “Lokantalar neden dolu”da kalalım. Söylenecek daha pek çok şey var. Ayrıca samimi okur yankıları da.
Şehircilik Bakanı ekonomik kriz muhalefetin uydurması deyince, yahu doğru mu diye bir bakındım etrafa.. Biz acaba distopik bir rüya mı kurduk iktidara karşı olanlar olarak!?
Yeni sansür yasası yürürlüğe girince, Bakan Bey, milleti yanlış bilgilendirmekten ve gerçeğe aykırı şeyler söylemekten üç yıl, kamu görevlisi olarak milleti yanlış yönlendirmekten bir o kadar daha ceza alabilir. Artık savcının elini tutan olmaz. Bu yasa bize çıktığı için, şüphesiz “sansür” kendilerine değmez, her türlü atıp tutmanın seçim sürecinde ucu bucağı görünmeyecek..
ORTA SINIF İÇİN GELİR 50 BİN
Önce konut kira gelirleri için bir düzeltme yapayım. Diyelim bir veya iki konut kira gelirin var, 5-8 bin TL. Bir veya iki de emeklilik parası.. 20 -25 bin TL gelir.. Dört kişilik ailenin yoksulluk sınırını Türk-İş 19 bin TL olarak hesapladı. Bu tip bir ailenin zengin lokantaları doldurduğunu düşünmeyin!
10-20 bin kiralar yeni konutlar için, ama büyük çoğunluğun kira geliri 3-5 bin TL arası. Beyaz yakalı emekli, 3-5 konut sahibi, eve giren diyelim 30-50 bin TL ve yurtdışında öğrenci okutuyor. Zenginlik içinde görüntü ama istediği gibi lokantaya gidemiyor. Yani böyle kesimleri, ucuz TL de yerde süründürüyor.
Tabii, burada evine bir veya iki asgari ücret giren, kira da vermediğini varsayalım, büyük kesimleri tartışmıyorum. Onlar ve daha düşük gelir sahipleri orta sınıfın yanına bile yaklaşamazlar. Tarif etmek gerekirse, asgarinin üstü!
Bugünün orta sınıfı için: Ortalama gelirinin üç aşağı beş yukarı 50 bin TL olması gerekir. Kira da vermeyecek. Çocuk da okutuyor olmayacak. Ailelerin belini büken devlet okullarının rezilliğidir. Hızla kalitesi artmalı ve en yüksek bir eğitim programı ile öğrenciler hayata hazırlanmalı. Öğretmenlerde en az tezli yüksek lisans ve doktora aranmalı...
BİR ZENGİNLİK VAR TABİİ Kİ...
Bir zenginlik var tabii dedim.. Saray ve adamları bu zenginliğin içinde yüzüyorlar. Çevreleri de!
Orta halli sabit gelirlilerden üst kesimlere büyük bir servet transferi gerçekleştiriliyor hâlâ.
Dövize endeksli mevduat en son büyük servet aktarımına çanak tuttu.
Lokantaları dolduran bir zengin kesim de, büyük mevduat sahipleri ve onlara aktarılan ekstra milyarlarca liralar. Lokantaları belki de her gün dolduranlar arasında sayın.
Ekonomik krizin yükünün toplumda eşit dağıtılmadığı apaçık. Beş yıl önceki normal bir orta sınıf darmadağın yapıldı.
Türkiye’de büyük bir kayıt dışı ekonomi, merdiven altı ekonomi var.
Bu ekonomiden nasiplenenler vergisiz, ağır emek sömürüsünden elde ettikleri bedava paraları nerelerde harcıyorlar. Uluslararası Şeffaflık Derneği bu konuda yeni bir rapor yayımladı.
Hizmet sektöründe zerre gelir vergisi ödemeyen var. Devlete, belediyeye hortumu takmış yolsuz utanmazlar var.
Kriz ekonomisinden yararlanan, gelen zamları doğrudan tüketiciye yansıtan sektörleri - kesimleri de sayalım. Böyle bir kriz aşırı zenginleri ve dolu lokantaları da yaratır.
Bu konu bir kaç yazı daha kaldırır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder