16
Ekim 2018 Salı / Bilim ve Siyaset, Orhan
Bursalı
İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu çok sert eleştiri yaptı hem
televizyonda hem de Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarıyla toplantısında.
Biliyorsunuz adaylığını koymayacak. Burada CHP’nin ana politikalarına ilişkin
söylediklerini irdeleyeceğim: CHP iktidara gelince nasıl yönetileceğine ilişkin
ana politikaları, programı yok...
Şüphesiz CHP
liderinin yaptığı gibi, seçim programımızı okusun, veya okumadı şeklindeki
yanıtı yeterli bulabilirsiniz.
Şüphesiz CHP’nin
seçim bildirgesinde pek çok şey var; fakat Kocaoğlu bunun ötesinde bir şeyler
diyor.
Cesur politika eksikliği
CHP’nin, iktidarın
politikalarını aşan büyük, ses getirici, cesur politikaları yok.
CHP’de bu anlamda
“karşı kutup” oluşturma özelliği eksik veya yok. Şüphesiz, adalet, özgürlük,
insan hakları, barış gibi, AKP iktidarının temel eksik veya yanlışlarına karşı,
doğru anlayışların adresi.. Bu konuda bir tartışma yok.. CHP bunları savunacak,
iktidarı eleştirecek. Bunlarla bir yere kadar. Karşı politikanın doruk noktası Adalet Yürüyüşü idi. Bu şüphesiz
toparlayıcı, haksızlığı teşhir edici oldu, ama seçimi kazandıran bir etki
yapmadığı da açık seçik.
Fakat bunun dışında
bir muhalefeti iktidardan ayırt edici başka bir politika olmadı ve görülmedi.
Mesela Suriye, Orta Doğu konusu..
İktidar burada
büyük başarısızlığını, her adımda başarı gibi göstermek için gelinden geleni
yapıyor ve bana başarıyor da.
Bu amaçla TSK’nın
müdahalesini kullanıyor.
Ama Ortadoğu bir
can pazarı ve emperyalistlerin ateş alanında. Suriye parçalanmış durumda.
İktidarın baştan
yanlış politikası, ABD’yi Suriye içinde bir devletçik yaratma noktasına
getirdi. Rusya Dış İşleri Bakanı Lavrov
bunu en açık dile getiren adam.
Mesele sadece bu
değil. Ortadoğu’yu barış alanı olarak düşünen ve öneren politika büyük
politikadır.
Bu köşede bir kaç
ay önce önermiştim: CHP bir büyük barış planı ile Ortadoğu’daki ülke
liderlerini ziyaret etmeli ve uzun vadeli bir politikanın birleştirici
temellerini atmalı. Ürdün, Lübnan, Irak, Suriye, İran...
Ütopyan yoksa, sende yoksun
Ana plan:
1) Tüm emperyalist müdahalelerden
arınmış bir bölge.
2) Devletlerin
arasında büyük bir ekonomik, kültürel, bilimsel işbirliği programı.
3) Ortadoğu’yu
hızla kalkındıracak ve çağdaşlaştıracak ne varsa hepsini kullanan ve öneren bir
büyük işbirliği.
İktidarın Ortadoğu
politikasına karşılık CHP’nin ciddi ve büyük bir alternatif politikası sıfır.
O zaman ülkeyi
seçeneksiz bırakıyorsunuz demektir.
Neden yok? Belki
iktidardın karşı saldırılarından çekince, karşı koyamama endişesi veya böyle
bir politikanın uygulanabileceğine inançsızlık.
Bir ütopyanız
olmazsa, kendiniz de olamazsınız.
Avrupa Politikası
Avrupa kendi içinde
artık savaşların olmadığı bir kıta yaratmak için AB’yi yarattı. Bir laboratuvar
çalışması var, başarılı olur mu olmaz mı bilmiyoruz ama bir ütopyanın ötesinde
bir gerçeklik deneniyor.
Yine Başkanlık
seçimlerinden önce burada yazdık ki: İktidar, RTE, AB ile çatışmacı politikayı
seçimin ana eksenine oturttu, amaç milliyetçi duyguları kabartarak oy almak.
Buna karşılık CHP liderliği AB’ye çıksın, bazı liderlerle konuşsun, CHP
iktidarında mesela terörle mücadele yasasında hukuku çiğneyen gerekli
değişiklerin yapılacağı, vizenin kaldırılacağı ortak açıklamasının yapılması
için çalışsın.
Bu büyük ve kontra
politikadır.
“Ötedeki merkez” olmalısınız
Bunu
başaramazsınız, ülkeyi seçeneksiz bırakırsınız. Sendika meselesinde de, halkın
örgütlenmesinde de, daha bir sürü iç politikada “karşı merkez”i inşa
etmelisiniz; edemezseniz iktidar alternatifi olamazsınız. Dahası, iktidarın yer
yer politikalarını desteklemek zorunda kalırsınız.
Politikalarınızla
toplumda tartışma yaratamazsanız, millet iktidarın yanında kalır.
O zaman yandaşlar
da dışarıdan “seçenek değilsiniz” der.
Kocaoğlu da sanki
onlardan biri gibi gözükür.
Bir de CHP’nin
elini kolunu bağlayan “AKP seçmeninden oy almak” anlayışı var ki... Bunu da
yazmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder