Orhan Bursalı, 28 Ekim Pazar, 2018, Bilim ve Siyaset
Cumhuriyet’te Hazal Ocak’ın
haberi bu iktidarın İstanbul’da ürettiği büyük rant fotoğrafıdır. Rant mı desek
yoksa tarihin en büyük soygunu mu?!
İktidar, İstanbul’un taşı toprağının altın olduğunun bilinciyle kenti
yönetiyor. 1994’de kenti devralan iktidar, pratiğiyle gördü ki, İstanbul’un
taşı toprağı altın ne demek, dünyanın en büyük en muhteşem elmas ve
pırlantalarına sahip bir kent!
Ufacık bir izin, minicik bir plan değişikliği, inşaatların yasaları ve
planları aşma ve taşmalarına göz yumma, hele hele merkezi iktidarın kentin en
değerli yerlerini olağanüstü koşullarla peşkeş çekme kararları, İstanbul’un her
karış toprağını milyarlar basan bir banknot matbaasına dönüştürdü.
Kaç 76 daha var?!
Burada mesele, ah- vah gökdelen oldu ortalık gibi ağlaşmanın ötesinde, inşaatların
yasal izinleri aşan yapılaşmaya gitmeleridir. Öyle böyle değil, 240 milyarlık bir yasadışı yapılaşma!
Sadece, incelenen 76 projenin yarattığı tutar bu!
Neden durup dururken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bakanlıklar bu
“fazladan” inşaat izinlerini versin ki? Herhalde, “farketmediler”, “gözden
kaçırdılar”, veya şirketler “denetlemeye gidenlerin eline üçyüz beşyüz lira
sıkıştırıp” fazla inşaatları “alıp kaçtılar” gibi saftorik bahaneler ileri
sürmek kimsenin aklına gelmez!
240 milyar liralık fazla inşaatın, daha doğrusu belediye ve
bakanlıklarca bir tür “ürettikleri arsa” sayılabilecek yapı fazlalıklarını
durup dururken şirketlere “bağışladıklarını” düşünen kimse olabilir mi?
Burada, iktidarın da çok sevdiği bir politika olan “kazan-kazan” planının devreye girdiğini
görüyoruz.
“Bak kardeşim, senin yasal iznin şu kadar metrekare inşaat, bunu
yüzde şu kadar arttırdığın zaman, şu kadar mal-mülk-servet sahibi oluyorsun. Buradan
bize düşen pay şu kadar, kırışacağız.”
Nasıl paylaşıldı
240 milyarın lirayı hakkaniyetle ve doğru bir şekilde nasıl
bölüşüldüğünü anlamak için işin içinde olanlar kulağıma
fısıldasın, fazladan göz yumulan inşaatın değeri ortalama yüzde kaça kaç
paylaşılmaktadır? Yanlış yapmayalım!?
Yarıya yarıya abartılı diyelim, içinde inşaat maliyeti olabilir, o
halde yüzde 25 kabul etsek 60 milyar TL eder.. Eskiden yatırımlardan izin
vericilere geri dönen para en az yüzde 10 olarak nitelendirilirdi. Böyle olsa
bile 24 milyar liradan bahsediyoruz!
Bu paralar nerelere gitti, kimlere paylaştırıldı, hepsi örgüte mi gitti,
yolda kayıp olan miktar ne olabilir? Tabii bunlar bizim bileceğimiz işler
değil.
Sadece şunu anlamak isterim, Allah’tan nasıl ve hangi yorumlara göre
“onay aldılar”.. Yükselen yandaş sınıfın yaşamına baktığımızda, yukarıdan
“yürüyün ya kullarım” talimatı mı gelmiş?!
24 milyar lira en alt limit.
Ayrıca sadece 76 örnek proje incelenmiş.. Bunun üzerine bir-iki 76
proje daha koyun.
Tüm bunları biz ödedik
Yani, bu konutları satan alanlar.. İstanbul halkı..
Kazan - kazan senin sırtından yürütüldü ey millet! Rüşvet payını da sen
ödedin, şirketlerin büyük kazançlarını da.
Çünkü maliyet arttı, arsa metrekareleri, 1 iken 3 oldu, 5 oldu.
Dünyanın en pahalı arsa fiyatlarına tırmandı İstanbul sokakları.
Bu dosya, her şey için yeter de artar bile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder