Orhan Bursalı, 25 Ekim Perşembe, 2018, Bilim ve Siyaset
Bugüne kadar Cumhurbaşkanı yaptığı tüm ittifakları, vadesi dolunca
silkeledi. İlk başta bazı sosyal demokratlar ve merkez sağdan önemli
siyasilerle kuruluşta birlikte yürüdü.
Fakat ilk onlar kısa sürede düştüler. Parti kurucuları arasında mesela Abdullah
Gül vardı, zamanı gelince çok kesin yollarını ayırdı. 2004’ten beri aralarında
liderlik çekişmesi vardı arka planda. Arınç, Davutoğlu gibi “birlikte yürüdük
bu yollarda” şarkısına kapılanlar da bir bir düştüler. Çeşitli nedenler
sayılabilir ama yeri değil.
Liberallerin bir kısmı içeride. Bir ara Öcalan ve Kürtlerle de
“ittifak” yaptığını söyleyebiliriz, “çözüm süreci”nde ve Kürt oyları aktı
partiye.
En son MHP ile ittifak ikisi için de zorunluydu. İkisinin de
yararlandığı ittifaktı. Düşünün, bu sayede Başkanlık Referandumu ve sonra da
Cumhurbaşkanlığı hediye edildi RTE’ye. Yani hayatının dönüm noktasını bu sayede,
Cumhur İttifakı ile aştı.
MHP ise son seçimde gördü ki, Meclis’e girmek için AKP’ye ihtiyaç
yoktu. Hem bunun gücüyle hem de MHP’nin desteği olmadan AKP’nin Meclis’te yasa
çıkartamayacağının bilinciyle, büyük ortağından “küçük bir şeyler” istedi.
Mesela Af tasarısına destek gibi.
Aralarındaki tartışmalar, görüşmeler sonucu geldikleri nokta,
Cumhurbaşkanı’nın “Birileri çıkarmış
af- laf, 50 bin uyuşturucu mu kader kurbanı, katiller mi kader kurbanı”
şeklindeki, üstelik açıktan açığa çok şiddetli hücumu oldu.
İttifakı bozan AKP
Bu açıdan bakarsak, aslında yerel seçim ittifakını yokuşa süren, bozan
AKP oldu.
Bir müttefik için yenilir yutulur olmayan bu sözlerin MHP ile ipleri
kopartacağı açıktı. AKP boşa koydu doluya koydu ve en azından erken seçimlerde
ittifakı kopartma kararı aldı. Burada, yerel seçimlerde MHP’nin İstanbul’da
aday göstermeme kararına karşılık AKP’den başka kentlerde istediği destekler,
parti örgütünü çok rahatsız etmesi de rol oynadı: MHP bizim sırtımızdan büyüme stratejisi uyguluyor!
Salı toplantısında itildiği noktada Bahçeli bekleneni yaptı ve ittifakı
kopardı, üstelik İstanbul’da da aday göstereceğini açıklayarak.
MHP, AKP’nin “ben hep alırım ve minik şeyler veririm” siyasetiyle
tanışmış oldu. Günaydın! Şimdi şöyle düşünüyorlar: Yahu Başkanlık verdik size, ne nankörlük bu!
Cumhurbaşkanı itinayla Cumhur ittifakına bir zarar gelmemesi
gerektiğini vurgulamaktan geri kalmadı. Çünkü, bu ittifaka şiddetle ihtiyacı
var. Hem Meclis’te hem sonrası için.
MHP’liler soracak
Fakat, Cumhur ittifakı bıçağın sırtına bindirildi. Bu açık ve seçik.
MHP neden Meclis’te AKP’nin yasalarına destek versin ki? Bu önemli bir
soru.. Yerel seçimde MHP ile ittifakı çöpe atan bir parti, Cumhur ittifakını
sürdürebilmek için çok önemli şeyler yapması gerek MHP için.
Yoksa MHP tam bir yedek lastik yerine konacak ve durmadan AKP ve
RTE’nin egemenliğine hizmet için var olan bir parti görünümünü pekiştirecek.
Şüphesiz ki bundan öncelikle İYİ Parti’nin yararlanacağı açık.
Cumhur İttifakı nedir ve ne olacak sorusunun içeriği şimdilik boşaldı.
Yeniden doldurulması gerekir. Cumhur İttifakı AKP için mesela bundan sonrası
için MHP’yi koltuk değneği olarak kullanması mıdır?
MHP’liler bunu soracaklar.
Yerel seçimler renklendi canlandı
Şimdilik görünen Meclis’in renkleneceğidir.
AKP’nin yasa tasarılarına destek için, “Cumhur İtitfakı niçin var”ın
içine doldurması gerekir, ki burada epey zorluk çekecek. MHP’nin dışında başka
kapıları çalması söz konusu olabilir.
Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı kartını elinde tutuyor. Epey pahalandı bu kart!
AKP İyi Parti’nin kapısını çalar mı, MHP’ye inat? Olabilir. Devlet gücü
elinde!
İyi Parti için yerel seçimlerde
CHP ile ittifaka bir alternatif olarak MHP’yi görür mü? Parti içinde
bazı eğilimler var! CHP ile ittifak eğilimi sanki daha ağır basıyor görünse
de..
Siyaset canlanacak. İstanbul, İzmir ve Ankara belediye başkanlıkları,
ve diğer büyük şehirlerde yeni durumlar söz konusu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder