Eğitimi
hayatımızda “Nobel bilimi depremi”
Biz bilime damardan devam edelim. Çünkü
geleceğimiz buradadır. Bu nedenle de yeniden büyük bir yükü omuzlayarak
buradaki 30 yıllık Cumhuriyet geleneğini bu kez Herkese Bilim Teknoloji haftalık dergisinde bağımsız olarak
sürdürüyoruz..
20 günlük bir eğitim depremi konumuz.
Aziz
Sancar
eğitimi hayatımızda, üniversitelerde ve ilköğretimde tam istediğim hareketi yarattı. Türkiye’ye
gelmeden önce kendisine gelen isteklerden iyi bir karma yapmış arkadaşlarıyla
ve hemen her gün bir eğitim kurumunda gençlerle ilişkiye geçerek rol modeli görevini yerine getiriyor.
Bugün de İstanbul Üniversitesi’ne Nobel
madalyalarından sonuncusunu ve üçüncüsünü sergilenmesi için hediye ediyor.
Tabii ki konuşacak: Tıp Fakültesi mezuniyet töreninde!
Ayrıca, “Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Açılış
Töreni”ne katılacak. Enstitüde yürütülen çalışmaları öğrenecek.
Dünkü gazetelere baktım, Bilfen Koleji’nde gençlerimizle
DNA maketi üzerinde çalışıyordu.
5 TL
üzerinde yanlış DNA
Ayrıca, habercinin sorusun üzerine de, 5
liralıklar üzerindeki DNA sarmalının döngüsünün yanlış olduğunu belirtiyordu.
Beş yıl önce Aziz bunu hem Merkez Bankası’na
düzeltilmesi için bildirmişti, üstelik ben de o zamanki CBT’de Gündem köşemde
yazmış ve çağrıda bulunmuştum. Acaba Merkez Bankacılar ne düşünmüştü, merak
ediyorum! “Bırak gitsin kim farkedecek ki!” mi demişlerdi!
Bu öykü, Aziz
Sancar ve Nobel’in Öyküsü kitabımda var..
Bir bilim insanı, örneğin çalışmalarında DNA
sarmalını böyle sunsa, tefe koyulur ve itibarsızlaştırılırdı.. Böyle bir ters
DNA ile bir şey yapamazsını bilimde! Bilim “tam korrekt” olmalı. Bunun Türkçesi
ne? İngilizce ve Almanca nüanslarıyla en az 5 açıklama, anlamlandırma vardır.
Mesela yüzde yüz.. şaşmaz doğrulukta..
Bilimde zayıflığımız bilim dilimizin gelişmesini
de engelliyor. Ama meraklı bilim insanlarımızın bilim dili çalışmalarında belki
de vardır öneriler.
“Gizli bir
ünlümüz” 20 yıldır vardı
1997 yılında, o zamanki, büyük ses getiren bilim
enlikleri düzenlediğimiz Deneme Bilim Merkezi’ndeki görevim
sırasında da, DNA üzerine iki video kaset göndermişti! O tarihte, bugün Nobel
Ödülü verilen bilimsel araştırmalarını tamamlamış, dünya çapında bir “gizli
ünlü bilimcimiz” vardı ve bizimle birlikteydi, aramızda dolaşıyordu ve bilim
fakiri ülkemiz tabii ki farkında değildi.
Bugün gezdiği yerlerde büyük bir merak var
Sancar’a.
Tam istediğim buydu.
Bir hareket yaratılsın, dip bir hareket..
Kitabımın Sunum’unda şöyle yazıyorum:
“İyi bir
araç”
“Aziz Sancar çok popüler
bir isim. Ondan çok büyük istekler var. Henüz farkında olmayabilir kendisi,
ülkemiz için güçlü bir “iyi yönde
yönlendirici” olabilir. Etki gücü fazla. Özellikle çocukların gençlerin
eğitiminde, büyük bir farkındalık yaratabilir ve ülkemize önemli yetenekler
kazandırabilir. Üniversitelerin yönetimlerini de iyi ve kaliteli bilim ve
eğitim yönünde etkileyebilir, bir rüzgar estirebilir.
Tamam, laboratuvarında önemli işler bekliyor, bundan büyük zevk alıyor.
Ama Türkiye’nin de kaliteli bilim ve eğitim açısından etkilenmesi gerekiyor.
Aziz Sancar’a bu açıdan “iyi bir araç”
gözüyle bakabilirim! Çünkü ben yurtseverim, Aziz Sancar’dan olabildiğince yarar
çıkarmak, bu yurtseverlik gereği niye olmasın? İşte bu kitabın bir amacı da bu!”
Ay sonuna
kadar devam
Sancar’ın programı ay sonuna kadar sürecek.
Açıkçası hepsini bilmiyorum. Sormadım da. Duyuru ve davetlerden izliyorum.
Mesela 24’nde var, Sancar ve Kız öğrenciler STEM
programının son ayağı İstanbul’da tamamlanacak ve uluslararası bir konferans
düzenlenecek.
Koç Üniversitesi’nde de konuşacak.
Bir de birlikte, “Aziz Sancar ve Nobel’in Öyküsü” kitabının tanıtım ve imzası olacak. İnşallah bu yoğunlukta bir
zaman aralığı yaratacaklar..
Ben, sonbaharda yeni bir program ile daha
gelmesini bekliyorum. Daha sonra yeniden!
Türkiye’de eğitim ve bilimi harekete geçirmek
öyle bir kez “sarsma” ile olacak şey
değil.
-- 23 Mayıs 2016 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder