Evet hiç bir
ard niyet taşımadan söylüyorum: HDP seçimlere yerel ve bölgesel adaylarla
değil, parti olarak Türkiye çapında katılma kararı aldığı için bravo. Bu cesur
bir karar.. Yıllardır adaylarla seçimlere katılan ve Meclis’te en son 35
milletvekiliyle temsil edilen Kürt siyasal hareketinin, adaylarla katılımdan
aldığı oy oranı yüzde 65 civarındaydı. Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde yüzde 9,76’yı yakalaması, seçimlere parti olarak katılma kararında
belirleyici oldu gibi gözüküyor.
Yüzde 9,76’da
şüphesiz yüzde 4’e yakın oy artışında, Türkiye çapında dağınık Kürt (ve
sosyalist) oyların ortak havuzda bir araya gelmesinin rolü vardır. Ama, AKP’den
bir kısım Kürt oylarının ve CHP’den de oy kaymasının etkili olduğu biliniyor.
Havuz, kârlı bir iş yarattı! Demirtaş yükseklerden uçuyor, barajı aşamama gibi
bir sorunumuz yok diyor. Barajı aşarlarsa 55 milletvekili garanti. Bu, HDP’nin
Meclis’te ciddi bir güç olması demektir.
Ama tartışılan
temel soru şu: Acaba HDP, yüzde 10’u
aşabilir mi? Bunun için temel şart, bu oy akışının sürmesidir. Özellikle
büyük kentlerden.. CHP’li seçmen, Cumhurbaşkanlığı özel koşullarındaki
davranışını genelleştirip hatta daha da çoğalarak HDP’ye oy verir mi?
Yoksa
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yaşanan, 50’yi aşkın insanın öldürüldüğü,
okulların-işyerlerinin yağma edildiği 6-8 Ekim 2014 kalkışmasına bakıp, arka
plandaki PKK terörünü ve kentleri
dağıtırız tehditlerini görüp, “yuva”ya çekilir, mi?
***
Peki barajı
aşabilir mi HDP? Bu olasılık var. En son MetroPOLL araştırma şirketinin yaptığı
seçim anketine göre, seçmenlerin eğilimi 4 parti arasında yüzde olarak şöyle
(parantez içindeki oran, kararsız oyların dağıtımı sonucu elde edilen oran):
AKP 36,7 (44,9)
CHP 22,0 (26,9
MHP 11,9 (14,6)
HDP 7,6 (9,3)
Kararsız: 9,8
Protesto oy: 5
Herşey güllük
gülistanlık gider, şans güler, oyları artmayı sürdürür ve yüzde 1-2 daha oy
kazanabilirse, HDP Meclis’te gibi.. Tabii yukarıdaki eğerlerin, aynı zamanda birer engel olduğunu, oyları aşağı da
çekebilecek bir niteliğe dönüşebileceğini unutmayalım. Bu taktirde, HDP yüzde
8’in altında kalır. Dahası, yüzde 7 civarında!
Bir de
MetroPOLL’un anketini doğrulayacak yeni verileri beklememiz gerek. Henüz erken.
4 ay içinde yaşayacaklarımızın oy dağılımını hızla etkileyebileceğini de
unutmayalım. Koşullar ve durum, aslında HDP’nin baraj altına takılmasını “meşru
görür” gibi..
Kapışma
HDP-AKP arasında
Burada en önemli kapışma
HDP-CHP arasında değil, HDP-AKP arasında olacak. Çünkü Kürt seçmen, dönemin,
sert karakteristik ve AKP iktidarda olması ve iktidar-mali araçlarını iyi
kullanması gibi özelliklerinden dolayı, AKP-HDP arasında bölünmüştür. CHP “Kürtlere özerklik vereceğim” dese bile,
buradan zırnık fazla oy alamaz. CHP iktidarda olsaydı bu süreçte Kürt oylarına
ortak olurdu.
Barajı aşmada
bütün mesele, HDP’nin AKP’ye giden Kürt oylarından, bugüne kadarkinden daha
büyük bir parça kopartıp kopartamayacağına bağlı gözüküyor... Bunu yapabilirse,
AKP ile bölüştüğü oyları en azından eşitlerse şansı yükselir. AKP’li Kürt
seçmen HDP’ye kayar mı? Bir de yükselen Hizbullah ve HÜDA-PAR etkisi de HDP
aleyhine çalışıyor.
***
Sanki,
kaybedecek neyimiz var, diyorlar. Meclis’te olsak da olmasak bizim için
farketmez gibi bir eğilim içindeler.
HDP bir Türkiye
Partisi değil, henüz bir Kürt partisi görünümündedir, PKK ve İmralı ile ortak
yönetim algısı seçmen üzerinde çok güçlüdür. Odaklandıkları konu Kürt
meselesidir. Kürt meselesi=Türkiye’nin
demokratikleşmesi eşitliğini bence yanlış olarak kurdular ve stratejilerini
de buna dayandırıyorlar.
AKP
300’ün altına inebilir, ama
Barajı aşarsa,
AKP’nin milletvekili sayısı 300’ün altına kesin inecektir.
Ama kaybettiği
taktirde, AKP’nin Meclis’te Recep Tayyip
Erdoğan Anayasası’nı kabul ettirmenin koşulu olan 367 milletvekili sayısını
yakalayamaz, ama RTE-Anayasasını Referandum’a götürmek için şart olan 330
milletvekilini bulabilir.
İşte burada,
HDP için öne sürülen “komplo” teorisi devreye giriyor.
Herşey
ağırlıklı olarak HDP’nin barajı aşamayacağını gösteriyorsa, o zaman neden
seçimlere parti olarak giriyor ve AKP’ye RTE Anayasası için umut veriyor?
Yoksa İmralı
ile RTE arasında bir anlaşma mı var?
Yarın bu konu
var burada..
Tabii, HDP’nin
son anda fikir değiştirip parti olarak seçime girmeme olasılığı da hala var..
--- 1 Şubat 2015 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder