Tarafsız Bölge’de
“Hrant’ı anma töreninde ana slogana
Soykırım yazılması yanlıştır, büyük çoğunluğu dışlar bu yazı, Hrand olsa yazar
mıydı.. (yazmazdı, anlamında)” sormuştum. Hrant’ın Dostları’ndan, gazete
yazarımız “evet yazardı, Hrant 1915
olayları soykırımdır, derdi” yanıtını vermişti. Aradım taradım Hrand’ın
çeşitli gazetelerdeki Türkçe yazılarında Soykırım
söylemine rastlamadım. Kenarda köşede bir adet kalmış olabilir belki.
Reuters haber
ajansına verdiği bir demeç var: "Evet 1915’te olan bir soykırımdı çünkü dört bin yıldır bu
topraklarda yaşayan bir halk ve onun uygarlığı artık yok" dediğini biliyoruz.
Ermeni diyasporasından ayrı olarak ydiyor ki, “yaşanan durumun esas sorumlusu Avrupa ülkeleridir”..
Wikipedia’da Hrand Dink maddesinde şöyle yazıyor: “Dink Ermeni Diasporası'na
1915 olayları için soykırım
kelimesini içermeyen daha yumuşak muhalefet yürütmeleri çağrısında bulundu..”
Hrant’ın düşüncesi
ve politikası açık. Amacı Türk-Ermeni (Türkiye-Ermenistan) arasındaki acıyı
daha derinleştirip tırmandırmak değil, tersine yumuşatarak çözümüne yardımcı
olmak. Ermenilere yazdığı ve bizim embesil- ırkçı kafaların bir dürlü
anlamadığı, “damarlarınızdaki zehirli
Türk kanını akıtınız”, cümlesi ile de, Ermenileri Türk düşmanlığından vazgeçirmeye
ve diyaloğa davet ediyordu..
Hatta şöyle bir
demeci var: “Hrant Dink, ilginç bir ifade kullandı ve
'Ben soykırım derken bunu Türklerin yaptığını söylemedim. Asıl Kürtler
çok sayıda Ermeni öldürdü”.. dedi. Burada, Tehcir sırasında yapılan
katliamlardaki rolleri sorguluyor.
Dink bu
toprakların insanı… “Dostları”, ama Hrant’ı anlamamış.. Veya onu çok iyi
anladılar da, kendi beyinlerindeki “soykırım” saplantısını, ancak Hrant’tan
sonra bayraklarına yazdılar.. Acaba Hrant’ın ruhunun üzerlerinde dolaştığını da
mı hissetmiyorlar.
“Ergenekoncular yaptı”
Yine aynı programda dedim ki, “yıllarca bu anlı şanlı dostları, Hrant’ı Ergenekoncular öldürdü, davayı
Ergenekon davasına bağlamaya çalıştılar hep diyerek, cinayetin çözülmesini
ertelediler.” Yine aynı arkadaş,
“yoo Ergekenon davasında
yargılananlardan bazılarının Hrant cinayetiyle ilgileri olduğu iddia edildi…”
dedi.
Dostlarından ve avuktalarından Fethiye Çetin, neredeyse bütün
demeçlerinde, söyleşilerinde ve yazdığı kitapta, azmettiricilerin Ergenekon
davasında yargılandığına ilişkin, kanıtı kunutu olmayan, bir-iki yalan ifadeye
dayalı iddialarla esti durdu.. Zaten Ergenekon, Balyoz ve Odatv gibi,
sahtekarlıklarla örülmüş, yalancı katiller satın alınmış gizli tanıklarla
doldurulmuş bir dava. Cemaatçi yapının “büyük başarısı”ndan medet umdular..
Şimdi yüzlerce alıntıdan bir kaçı:
F. Çetin: “Asıl
örgüt Ergenekon’u da aşan daha derin bir yapı. Bunu anlatmaya çalışıyorum.
Başından itibaren oraya götüren birtakım
kokular alıyorum. Gerek Ergeneken’da gerek Hrant Dink cinayeti dosyasında
üstü kapatılanlar, anında buharlaştırılanlar..”
Yine
Cemaat uydurması “Kafes Eylem Planı”nda güya azınlıklar hedeflenmiş. F.
Çetin, bu senaryoya balıklama atlıyor: Planlarında “..Ermeniler
ve gayrı Müslimleri öldüreceklermiş, vahip ve ürkütücü, somut bir bağlantı
çıkarsa Dink cinayeti davasının Ergenekon Davası'yla birleştirilmesinin dahi
gündeme gelebilir..”(2009)
Aynı
avukat 2010’da “Kozmik ya da başka bir
odada, suikaste ilişkin bilgi ve belgelerin TSK içindeki bir odada” diyor!
Yine cinayetin
avukatlarından “Ayşenur Demirkale, davadaki Ergenekon bağlantısının soruşturmaya
dönüştürülmesi gerektiğini açıkladı..” (Aralık 2011)
“Hrant Dink’in 5’inci ölüm
yıldönümünde konuşan Agos yazarı Karin Karakaşlı da ‘Bu davayı bir türlü Ergenekon’a
bağlayamadılar’ demişti. Aynı gün bazı gruplar “Hrant'ın katili Ergenekon
çetesi” sloganları atarken…”
Evet, şimdi, suikast zincirinde kasıtlı bilgi
saklama iddiaları, sorumlularıyla birlikte yargıya taşındı. Umarım rayında gider
cinayet soruşturması.. Bu dava çözülürse, bu özel yıl için çok iyi bir hediye
olur..
Hepsi
kötülüğün inşacılarından
Burada “Hrant’ın Dostları’nın Ergenekon,
Balyoz Odatv saplantılarından söz ediyorum. Cemaat senaryosu haksız hukuksuz
yargılamalarına olan saplantılı inançlarından. Onlardan bir yazar daha
geçenlerde, zerresini anlamadığı bir hukuk ve adalet davasında hala “kimse
bana Ergenekon davası suçsuzların davasıdır dedirtemez” diyecek kadar
imanlı. Evet, Cemaatçiler de aynı inançta hala!
“Dostları”nın neredeyse tümünün yetmez ama evetçi, Silivri davalarının
yılmaz savunucuları, düne kadar AKP/ cemaat ittifakının ve AKP’nin de
takipçileriydi..
Yani bugün yaşadığımız tüm kötülükler, ne
varsa, kuruluşuna taş, tuğla, harç taşıyıcılardan.. Kolon diken, tuğla ören..
Onların hiç biri “yanlış yapmamıştır, sapan biri varsa davadan Erdoğan’dır”.
Tabii, baksanıza Cemaat bile kapı gibi davasının arkasında duruyor.
Zekeriya Öz’e çok inandığını belirten
F. Çetin, Cemaat-İktidar çatlamasından sonra, bilgileri saklayan ve yanlış
yönlendirmeler yaptığı sorgulanan Cemaat yapısından yüksek istihbarat müdürleri
ortaya çıktıktan sonra, bu kez Başbakanı “Ergenekoncuların müttefiki” olmakla
ve onları salıvermekle suçluyor. O davaların içeriğini sorgulama ihtiyacı
koskoca sıfır.
***
Yoo hayır, Dink cinayetinde devlet içinde aşırı-ırkçı milliyetçi
yapılanmaların rolünün olması, bunların hepsinin ortaya çıkartılması başka,
“Dink cinayetini Ergenekon yapmıştır, dava ile birleştirilsin” yolunda gitmek,
olur olmaz insanları suçlamak, Ergenekon sirkini sevip kucaklamak başka… Devlet
içinde cinayetin izinden yürü git kardeşim, ucu kime gelirse gelsin, Ergenekon
davasında kimse çıkarsa onu da çek getir..
Şimdi temel soru: “Hrant’ın Dostları”
kimlerin katakullisine geldi..Yoksa kendi kendilerinin mi? Aralarından birileri
Başbakanlık danışmanlığına kadar yükseldi de, Cemaatine ve “dostlarına” ihanet
ederek..
--26 Ocak 2015 Pazartesi / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder