CBT Gündem, Sayı 1438, 10 Ekim 2014
Prof. Dr.
Mehmet Doğan, ricamı kırmadı, Mustafa Soylak ile birlikte yine yüklü bir işin
altına girdi. En son 6-8 yıl öncesinde bıraktığımız yerden, bilim
insanlarımızın başarılarının hesabını kitabını yaptı. Çok teşekkür. İçeride ve
dışarda, toplam 164 bilimcimizin başarım fotoğrafını orta sayfamızda
göreceksiniz.
Sonuçlardan
sevinmeli miyiz?
Bir bakıma evet:
Bilimde başarı kriterlerinden biri olan h-sayısında, bilim insanlarını “çok
başarılı” sayan h-40 sayısına ulaşan yurtiçi bilim insanlarımız arasında tek
insanımız yokken, bugün 17 bilim insanımız bu barajı aşmış durumda.
Doğan diyor ki:
2007 yılındaki
310 kişilik listemizde, sadece toplam 41
bilim insanımızın h-sayısı 20’nin üzerindeydi (20 sayısı, başarılı sayılıyor).
Şimdi
yayınladığımız yurtiçi 154 kişiyi kapsayan listede ise 138 bilim insanımız h-20 sayısını aşmış durumda..
h-sayısı 40’ı
aşan 17 bilim insanımız,
h-sayısı 30-40
arası olan 51 bilim insanımız..
h-sayısı 25-29
arası olan 44 bilim inanımız,
h-sayısı 20-24
arası olan 43 bilim insanımız var..
Yurtdışında
çalışan Türk kökenli bilim insanlarımızdan sevgili Aziz Sancar dostumuz, h-97 sayısı ile yıldız gibi parlıyor (yakında
önemli bir başarısını daha yazacağız).. h-80 sayısını aşan bilim insanları
dünyada Nobel ödülü alabilecek insanlar arasınad giriyor.. Ama bu sınıra
dayanmış, Hadis Morkoç, Niyazi Serdar Sarıçiftçi ve yine
dostumuz Gökhan Hotamışligil var.
Hotamışlıgil,
Ülker ile 24 milyon dolarlık bir bağış anlaşmasını yapmayı da başarmış ve
Yale’deki laboratuvarına 10 yıllığına Sabri Ülker Center adını vermişti.
Hotamışlıgil, halk sağlığı, beslenme, obezlik ve bunların moleküler düzeydeki
etkileri, metabolik hastalıklara yol açan nedenler ve obezliğin enflamatuar
yönü üzerine, büyük çoğunluğu Science gibi en önemli dergilerde yayınlanmış
araştırmalara imza atmıştı.
Hadis Morkoç
Virginia’da Commonwealth Üniversitesi’nde elektrik ve bilgisayar bölümünde
çalışıyor.
Niyazi Serdar
Sarıçiftçi, organik güneş hücreleri konusunda araştırmalarıyla ünlü ve Johannes
Kepler Üniversitesinde fiziko kimyada kürsüsü başkanı ve Linz organik güneş pilleri enstitüsü kurucusu.
***
Yurtiçinde 40
ve üzeri h-sayısına ulaşan bilimcilerimizden biri, bu araştırmamızın ortak
yazarlarından Mustafa Soylak.
Analitik kimya ve h-63 sayısına ulaşmış. Zaten h-40 ın üzerine ulaşmış 17
kişilik bilim insanlarımız listesinde 9’u kimyacı! %50’nin üzeri!
İki kadın
bilimcimiz de çok başarılı statüsünde: Seza
Özen ve Zümriye Aksu.
Bilkent’te Ekmel Özbay, Hasan Yazıcı, Adil Denizli,
Münci Kalayoğlu, Salim Çıracı, Yusuf Yağcı, M. Tüzen, Mehmet Yakup Arıca, İ
Çakmak, Özer Bekaroğlu, Seza Özen, Oktay Sinanoğlu, Bekir Çetinkaya, Zümriye
Aksu, Engin Umut Akkaya ve Ahmet Sarı, h-40 ve üzeri başarıma ulaşmış yurtiçi
bilimcilerimiz... 40’ın hemen altında h-39 sayısında ise Celal Şengör ve Burak
Erman bulunuyor.. Tabii h-38’de
yukarıya çıkacak olan 5 bilimcimiz sırada..
Burada sadece
h-sayısı üzerinde durduk. Listede bilimsel yayın sayılarını toplam atıf ve kenidne
atıflarız arındırdıktan sonraki atıf sayılarını da bulacaksınız, ki h-sayısında
yükseklikler, aynı zamanda bu ölçütlerde de paralel yükseklikleri beraberinde
getiriyor, genellikle.
***
Bunlar iyi hoş
da, olumsuz yönleri de var işin.. Bilimsal araştırma yapan akademisyenlerin
toplam içindeki oranlarının çok çok azlığı...
Ve burada
gündeme gelmeyen, Türkiye kökenli bilimsel araştırmalarda sahtekarlıkların,
yani intihallerin de giderek artıyor olması..
Tabii
soracaksınız, bütün bu bilimsel araştırmaların ne kadarının Türkiye’ye bilimsel
ve ekonomik katkı olarak geri döndüğü..
Şüphesiz,
araştırmacı bilim insanlarımızı pek de ilgilendiren bir konu olmayabilir, bu
sorumuz ve yanıtı.
Bu konu, daha
çok siyasetin meselesi.. Siyasetin, ülkenin ihtiyacı olan sanayi vb de yoğun
ortak araştırma alanları açarak, araştırmacıları davet etmesi.. Gerçi
bakıyorum, TÜBİTAK genel anlamda bir şeyler yapmaya çalışıyor... Ama açtığı
araştırma konularının çıktılarının ne olduğu konusunda kimsenin bir bilgisi,
toplam değerlendirmesi vb var mı? Doğrusu ben arada sırada merak edip
TÜBİTAK’ın sitesine giriyorum, arıyorum, tarıyorum.. büyük bir gizlilik var
adeta!
Gelecek Cuma
yeniden birlikte olmak dileğiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder