Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

11 Ağustos 2023 Cuma

Epey tatilden sonra: Antibiyotiklerin etkisi yazılmalı

 obursali@cumhuriyet.com.tr

13 Temmuz 2023 Perşembe


Merhaba yeniden... Önce bir haftalık tatil, arkasından Bulut Tümer Bursalı’nın Danimarka Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nden yüksek lisansla mezuniyet törenine gidiş... Döndükten bir hafta sonra da tüm solunum yollarının bakteri ve/veya virüslerle istilası...

İşte uzun süren bu oldu. Sözde tatile çıktım! Zavallı bronşlar/akciğerler, istilacıları dışarı atmak ve normal solunum görevlerini yapabilmek için çırpınıp durdular. Ben de birkaç gün şiddetli öksürükle onlara yardımcı olmaya çalıştım tabii, onlar mı ana eziyeti çektiler yoksa ben mi, sorusuna tabii ki akciğerler, sinüsler, tüm solunum yolları derim. Dert onlarındı!

Doktorum Prof. Dr. Sabriye Demirci’nin kontrolünde, adamızdaki birkaç yıl önce yenilenmiş hastanesinde gece nöbetindeki doktorların ihtimamına ve görevlerini çok iyi yapmalarına tanıklık ettim. Gece röntgen bile çekildi, kan değerlerine bakıldı, kandaki oksijen değerlerine geri dönüş sağlandı, iki farklı antibiyotikle hadi bakalım eve dediler. Nöbetçi eczaneden ilaçları hemen aldık tabii. Ada böyle bir yer, her şey bir arada!

Nerede o eski tek antibiyotikli zamanlar!

Kötü kullanımı, sık ve gereksiz kullanımı nedeniyle, hastalık yapan ajanlar; antibiyotikleri hızla tanıyor ve etkilerinden kaçmanın yollarını, onları etkisizleştirmeyi ve etkisini düşürmeyi öğreniyorlar. Yani direnç kazanıyorlar antibiyotiklere karşı.

Bu nedenle çeşitli antibiyotik bileşimleri, benim vakamda olduğu gibi uygulanıyor. Öyle olmazsa böyle, böyle olmazsa şöyle...

Neyse hastanedeki doktorların deneyim kazanmaları ile sonuç veren bir kombinasyonla ayaktayım.

Virüs müydü bakteri mi?

Virüs müydü, bakteri mi esas etken, bilmiyoruz. Böyle şeyler test edilmiyor.

Solunum yollarını istila eden virüslerde, antibiyotiğin bir etkisi yok. Virüsün yaşam döngüsü içinde yok olması gerekir. Bunun için, solunum yollarından atılmasını kolaylaştırıcı antibiyotik olmayan ilaçlar veriliyor. Eğer antibiyotik almasaydım ne olurdu bilmiyorum? Doktorlar virüs olsa bile yan etkilerinden endişe duyarak antibiyotiği veriyorlar. Belki bu sayede 10 gün içinde ayağa kalktım.(1)

Bu öyküyü neden yazdım?

Hastalığından bize ne diyebilirsiniz, haklısınız da ama bu yazıyı antibiyotiklerin etkisi konusunda prospektüslerindeki eksikliği dile getirmek için yazıyorum.

Prospektüslerde her şey var, okusanız ilaçları atasınız gelir hatta!

Fakat etkisi konusunda bilgi sıfır.

Bazı antibiyotikler belki de nüfusun yüzde 20’sini ancak etkileyebilir duruma geldi. Bu durumda boşuna reçete ediliyor, para ödeniyor. İnsanlara da yazık! Sonuçta zararları da var.

Etkisinin araştırılması gerekli...

Ve bunlar da prospektüse yazılmalı veya etkisini yitirmişler reçete edilmemeli.

Antibiyotiklerin direnç kazanması dünyanın sorunu. Türkiye’nin giderek daha büyük sorunu oluyor.

Pazar günü yazılara devam...

(1) Bu ilaçların keşfi, insanların uzun yaşamasını sağladı. Antibiyotikler Alexander Fleming’in 1928’de penisilini keşfiyle başladı. Tıbbın en büyüklerinin belki de başında geliyor çünkü büyük toplumsal sonuçları oldu. Keşfe rağmen ilaç haline getirilmesi ve üretilmesi için 10-12 yıl daha beklenecekti. Bu son aşamada katkısı olanları da burada büyük bir saygı ile analım. Bu konuda Osman Bahadır arkadaşımın yazısında ayrıntıları okuyabilirsiniz. (https://sarkac.org/2019/06/penisilinin-kesfi/)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder