3 Kasım Pazar 2019 / Bilim ve Siyaset –
Orhan Bursalı
2017
ve 2018’lerde çok sayıda yazımda şu görüşü dile getirdim:
Türkiye Orta Doğu bölgesini
savaşlardan ve büyük devletlerin müdahalelerinden arındırmak için büyük bir
işbirliği ve barış projesini hayat geçirmelidir; İran, Suriye, Lübnan, Ürdün
ile bir büyük işbirliği, bilim- teknoloji temelinde büyük barış programını
başlatmalıdır. Orta Doğu ülkeleri arasında savaş, çekişme, egemenlik kurmaya
kalkışmak gibi, büyük devletlere bölücük fırsatı yaratan poltikaları
unutumalıyız…
Dahası bir Orta Doğu ortak pazarı
bile kurulabilmelidir. Böyle bir büyük proje bizi ve herkesi esenliğe çıkartır.
Emperyalistlere fırsat vermez ve bölgeden kovulmalarını sağlar…
Dahası, CHP’ye de iktidara
alternatif olarak bu politik önderlik yapmasını önermiştim.
Yeni bir Orta Doğu sayfası gerekir
ülkeye...
Jeffrey D. Sachs’ı
dinlerken
Derken,
önceki gün TÜSİAD tarafından düzenlenen “Sözlerden Eyleme: Sürdürülebilir Kalkınma Nasıl İvme Kazanır” toplantısının
baş konuşmacısı, Sürdürülebilir kalkınma alanındaki araştırmalarıyla dünya
çapında tanınan ekonomist Prof. Dr.
Jeffrey D. Sachs’ı dinlerken, baktım Türkiye ve Orta Doğu için benzer
önerilerde bulunuyor!
Trump’a,
bilimi, ve işbirliğini reddettiği, iklim değişikliğini dikkate almadığı için yoğun
eleştiriler yönelten Sachs, dünyayı işbirliğinin kurtarabileceğini, bilime göre
hareket etmemiz gerektiğini, ABD’nun bunu başarma şansının az olduğunu söylerken,
Türkiye’nin ise önemli ve büyük bir
şansı bulunduğunu belirtti!
Savaş yoksulluk getirir
Özetle
görüşleri şöyle:
Refah
için bölgesel işbirliği şart.
Komşularla
birlikte çalışacaksınız.
Türkiye
inanılmaz bir zengin coğrafyada bulunuyor. Akdeniz’in parçasısınız..
Dünyanın
bilim ve teknolojide ve ticarette büyüyen gücü Çin ile Avrupa arasında bir
köprüsünüz..
Ama
yanıbaşınızda Orta Doğu’yu ABD - Batılılar savaşa alanına dönüştürdüler..
Savaşların,
iç savaşların olduğu yerde refah olmaz. Bir gelecek inşa edilemez. Ülkeler ve
halklar zenginleşmez.
Amerikalı
muhafazakarlar, Irak’ı yıkmakla bölgede felaket başladı..
Arkasından
Kaddafi’yi yıktılar ve öldürdüler,
Ve
sonra sıra Suriye’ye geldi.
Böylece
Orta Doğu tamamen dış güçlerin şu veya bu şekilde savaşa karıştığı bir
cehenneme dönüştü.
Bölge
ülkeleri yoksullaştı, düşmanlıklar büyüdü.
Büyük düşünce ve liderlik
Jeffrey
Sachs devam ediyor:
Türkiye’nin
sürdürülebilir bir ülke, ekonomi ve refah için istikrarlı bir bölgeye ihtiyacı
var. Ve bölge ülkeyeriyle yoğun bir işbirliğine..
Neden
Türkiye bölge ülkeleriyle bir barış inşa etmiyor, savaşı durdurmuyor.
Türkiye
bunu yapsa, bölgeyi bir işbirliğine dönüştürse, Türkiye’yi kimse tutamaz.
ABD
İran’a ambargo uygulayarak, bu ülkeyi aç bırakarak, yeni düşmanlıklar
geliştiriyor.
Oysa
Türkiye’nin İran’la, komşularıyla tam bir işbirliğine gitmesi durumunda
zenginleşir ve bölge savaştan arınır.
Savaşın
Türkiye’ye maliyeti büyük. Kendi başınıza hiç bir şey yapamazsınız.
Bölge
ülkeleriyle barış ve işbirliği politikası izlemelisiniz.
Büyük
politikalar gerekir bunun için, büyük politikalar da büyük düşünce ve büyük
liderlik ister..
Sachs’ın
küresel politik önerilerine sonra geleceğim..
***
Türkiye’de
bölgeyi “kurtaracak” ve tüm ülkelere işbirliği ve zenginliğin yolunu açacak,
yeni bir Ortadoğu dünyası inşa edebilecek bir lider bir hükümet var mı?
Yoksa
Suriye’nin parçalanmışlığından siyasi çıkar ve fayda peşinde koşan, bölgede
parçalanmışlığı sürdürmekte kararlı bir iktidar mı var?!
Peki
böyle bir politikaya cesurca, korkmadan öncülük edecek bir muhalefetimiz var
mı?
Büyük olaylar ve düşünceler büyük
liderlikler ister…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder