Hiç
kabul edemiyorum.. Neyi demeyin, bu iktidar döneminde hiç bir şeyi! Biliyorum,
bazıları ince ve alaylı sesle, ama
yapılan hiç iyi bir şey mi yok.. Mesela... veyaset mesayet yollar mollar
ekonomi mekonomi.. Hepsine: Hadi oradan!
Bu
iktidarın tek yaptığı, hukuksuzluğu, ahlaksızlığı, üç kağıtçılığı, üç kuruşluk
namussuz insan tipi yaratmayı, para vererek tv ve gazetelerde besleme insanlar
türetmeyi.. ülkeye yerleştirmek oldu. Sandıktan çıkınca kendisine itiraz eden,
gösteri yapan, yürüyen herkesi öldürme hakkını elde ettiğine inanan bir iktidar
tipi..
Bütün
bunların toplumda yarattığı tahribatı düşünün...
İktidar,
siyasal islam hançeriyle de ülkeyi
ikiye üçe böldü.. Bakın, bunun acısını çok çekeceğiz, çok yaşayacağız toplum
olarak.. Bir kısım Talibanlar gelişiyor ve ürüyor. İktidar’da zaten Mursicilik
ve Mısır darbeciliği oturuyor... Türkiye’ye eski rayına değil, ama geleceğin
demokrasi, özgürlük, bağımsızlık, ulusal yararını gözeten rayına oturtacak
büyük bir restorasyon mümkün olabilir mi? Başka hiç bir şey Türkiye’yi, kendi
içinde bölünüp birbirinin gözünü oyanların sıradan İslami ülkesi olmaktan
kurtaramaz...
***
Ahlaksızlığa
bakın: Akşam Gazetesi ve grubun
diğer iki televizyonu, dengeli yayın yapan medya organlarıydı.. Birden yüzleri,
içerikleri değişti.. İktidarcı, Erdoğancı, yandaş oldular.. Ne oldu? Erdoğan’ın
adamları bu yayınları satın mı aldılar? Daha önce Sabah Grubu için yaptıkları
gibi? Hayır!
Orada,
ellerindeki TMSF’yi kullandılar. Çukurova’nın borcu var diye, hepsine önce el
koydular. Ne zaman? Seçim sürecine girince.. Akıllarınca ortasınıfı etkileyecekler.. Sonra başlarına adamlarını
oturttular. Yayın politikasını değiştirdiler.. En son Gezi’yi bahane ederek Ali Ekber Ertürk’ü işten attılar..
Oraları
senin malın mı? Yooo... Sadece alacakların var, tahsil edeceksin.. İçeriğine
karışma hakkın olabilir mi? Kendi mülkün gibi istediğini yapabilir misin? Hayır
yapamazsın, ahlak böyle der.. Ama
yaptığın bütün kötülüklerin bir parçası olarak, aslında mülkiyet hırsızlığı da yapıyorsun
bir anlamda.
Tabii
en önemli noktayı kaçırmayalım: Medyayı
güdersem bütün halkı, en azından seçmenin çoğunluğunu da gütmüş olurum.. Oyu
sandıktan çıkardığım sürece, bana karşı herşey gayri meşrudur, herkesi ezer
geçerim... Türkiye’nin ilk uzun zamanlı Siyasal İslami İdeolojik
İktidarının geldiği nokta budur! Boşuna siyasal islamdan demokrasi asla çıkmaz
demiyorlar.. Zaten, “ne demokrasisi” görüşünde değiller mi?
Gayri
meşruluğun sandıkla ilgisi yok, iktidarda
yaptıklarınla ilgisi var.. Medyayı her tüm aracı kullanarak devşirmen? Ve
kamu oyunu tek yanlı şartlama politikaların vb? Gayri meşruluk, böyle başlar..
Sonra, seçilmiş ama zamanını doldurmuş bir iktidar olarak hala orada oturuyor gibi
olursun.
Sonra
itiraz edenleri öldürmeye başlarsın.. En son Mustafa Atakan’ın kanı kimin üzerinde?
Vatan
ve Milliyet? Vatan’ın manşetine
baktım, tam olmuş... Maşallah! O güzelim muhalif insan Mustafa Mutlu’yu kapı önüne koydular.. Tabi daha önce Can Ataklı da gönderilmişti ve Çiğdem Toker.. Ruhat Mengi orada mı? Ve daha tanınmamışlar?.. Başbakanım için gerekirse Milliyet’i kapatırım diyen patronlar.. Can Dündar kapı dışarı.. Tabii yayın
yönetmeni ve yakın zamana kadar iktidara hayran ayran budalaları..
***
Hükümetle
tutucağı işlere, bunca yıllık medyasını peşkeş çekmek, nasıl bir etik anlayış?
Tabii bunun daha önceleri var, anlı şanlı televizyon patronları yolu açtı.. O bulvardan yürüyen yürüyene.. Bütün
bunlar iktidarın gayri meşruluğu hanesine büyük kayıtlarla düştü..
Ülkeyi
topyekün bir RTE ülkesine dönüştürme içindeler.. Bütün mallar şirketler benimdir.. Şimdi sizin üzerinizde gibi
görünüyorsa da, bu geçici bir mal sahipliğidir.. bana biad ettin ettin..
Bu
durumdayız, tek yaptığı bu iktidarın, yüzmilyarca doları borçlanmak, insanlara
bol harcama fırsatı sunmak.. Şaşkın seçmen hala bunun sarhoşluğu içinde.. Oysa
saadet zinciri çoktan koptu ve tüketimi geri ödeme zamanı başladı.. AKP ekonomi
bundan ibarettir..
İktidar,
herkesin gördüğü ve duyduğu, kendisini
orada tutan bütün fil ayaklarının birer birer yıkıldığını ve yıkılmakta
olduğunun ayırdında değil..
İpi
çekildi...
--- 12 Eylül 2013 Perşembe / Bilim ve Siyaset- Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder