İki haftadır yerimiz
elverdiğince 2011 yılının önemli bilim olaylarından seçmeler sunuyoruz
size. Tabii burada yol
göstericiler, dünyanın önde gelen bilim dergileri. Bunları karınca kararınca
sizlere ileteceğiz. Nature ve Science dergilerinin derledikleri özel seçkiler
de var. Bu iki dergiyi, 2011 son sayılarından yaptıklarıı seçmeler ve özel
yazılar açısından bir şekilde incelemenizi öneririz. Bir bakış genişliği
veriyor. Nature dergisi ek bir dosya sunuyor, dergide yayımlanmış yazılardan
bir Doğu Tıbbı! Bence buna da bakmakta yarar var!
Bu dergilerde hem
editörlerin seçimleri bulunuyor hem de yayınladıkları haberlerden okurların en
çok okudukları, tıkladıkları..
Science dergisinin
10 önemli bilim olayı olarak seçtikleri şunlar:
1)
Japonların Haya Usa uzay gemisi, dünyamıza kadar
uzanan Asteroid tozlarının Asteroid kuşağından geldiğini ve renklerinin güneş
rüzgarları tarafından değiştirildiğini saptadı..
2)
100 bin yıl önce Afrika’dan gelen Homo sapienlerin
arkaik DNA’ları incelendiğinde, bugüne kadar diğer türlerle eşleşmedikleri
anlaşıldı.
3)
Milyonlarca yıllık evrime karşı foto sistem (PS II)
denilen gerekli proteinin aynı katalitik çekirdeği paylaştığı ortaya çıktı. Bu
olmasaydı, sadece denizaltındaki hidro termal bacaların yanında hayat olacaktı.
4)
Bu sene astronomlar yıldız oluşumunu ve genç evrenin
ortaya çıkışıyla ilgili iki önemli buluş yaptı. İlki, hidrojen bulutları
saptandı bu bulutlar Büyük Patlama’dan sonraki bir kaç yüz milyon yıl önceki
primordial gazla benzeaşiyor. İkinci buluş: Samanyolu galaksisinde bulunan
küçük bir yıldız.İçinde, güneşin onbinde birine yakın metal yoğunluğu bulundu.
Bu, evrenin ilk yıldızlarına benziyor.
5)
Mikroplar biziz! İçimizde taşıdığımız mikrobiyal
topluluklar üç bölüme ayrılıyor. Bütün bunlara göre her insanın barsağında
farklı gurupta mikrop var. Bunlar yenilen yiyeceklerle ilişkili..
6)
RTS aşısı, sıtmaya karşı özellikle çocuklarda
bağışıklığı güçlendirerek en etkili savunma sağlıyor.
7)
Bugüne kadar Güneş sisteminin dışında 700 kadar
gezegen bulundu. Bunların kendi güneşleri çevresinde dönüp dönmedikleri
bilinmiyor.
8)
Ismarlama sanayi molekülleri! 1756’da keşfedilen
zeolitler, aliminyum silikat ve oksijen atomlarından oluşmuş 250 yıl boyunca 40
doğal zeolit keşfedildi ve bunlara bakarak 150 tane de sentetik versiyonu
üretildi. Daha çok çamaşır deterjanlarında kullanılıyor, şimdi de
katalizörlerde kullanılacak.
9)
Bedenimizdeki eski hücreleri çıkartarak ve bunların
en iyilerini seçip vererek gençleşme olasılığı üzerinde çalışılıyor.
10)
AİDS’in sonunun başlangıcı. HPTN052 adı altında
yapılan deneyden en etkili ve inanılmaz olumlu sonuçlar alındı. Yayılmasını
engelliyor.
Science dergisinin aylara göre yaptığı bilim
olayları seçiminde Ağustos ayının en önemli olayı olarak Türkiye’de TÜBA’nın hükümet tarafından ele geçirilmesini gösterdi
ve üyelerin pek çoğunun istifa ederek yeni bir akademi kurma girişiminde
bulunduklarını belirtti..
***
Nature’ın seçtikleri:
Dergi 10 kişi ve önemlerini duyurdu.
John Rogers: Elektronik cihazları
giyilebilir aksesuarlar olarak ayarladı. Dario
Autiero: Ekibiyle birlikte nötrinoların ışıktan daha hızlı yol aldıklarını
ileri sürdü. Mike Lamont: Büyük
Hadron Çarpıştırıcısının etrafındaki parçacıkları izleyen mühendis.. Essam Sharaf: Mısır’da hükümeti
dönemsel olarak etkisi altına aldı. Psikolog Diederick Stapel: Bilimde kötü bir isim bıraktı. Öyle bir sistemle
bilim hırsızlığı yaptı ki yıllarca hırsızlığını kimse saptayamadı. Lisa Jackson: Kanıt tabanlı çevre
düzenlemesini yaşama geçirdi. Tatsuhiko
Kodama: Fukuşima nükleer kazasında hükümetin radyoaktief serpintiyi
hesaplama biçimini reddetti. Bu hesaplamanın halka zarar verdiğini gösterdi. Rosie Redfield: Arsenik tabanlı yaşamı
birebir kopyaladı. Sara Seagel:
Güneş sistemi dışındaki gezegenlerin keşfiyle isim yaptı. Dünyaya benzer
gezegenler buldu. Danica May Camacho:
Dünya nüfusunun 7 milyarıncı bebeği olarak isim yaptı.
***
Tümevarım- Tümdengelim tartışması
Bu konuda geçen hafta Sevgili Celal dostumun yazısına yanıt
verecektim ki, Bozkurt Güvenç
hocanın nazik yazısıyla yetinelim şimdilik dedik. Güvenç’in yazısına da
okurumuzdan eleştiri/ katkı geldi, Bozkurt Hoca hemen yanıtını verdi.. Bunları
tartışma sayfamızda okuyacaksınız. Gördüğünüz gibi hepimiz çok hızlı hareket
ediyoruz!!
Osman Bahadır’ın yazısı da, konuya, benim
de benimsediğim yönüyle katkıda bulunuyor. Bilimin tümevarım mı tümdengelim mi
diye bir meselesinin olduğunu savlamak yanlıştır, en azından bilimin bugün
ulaştığı düzey olarak. Bu ikisinin biribiri olmadan varolamayacağı açıktır.
Konuya, felsefi dedikodusundan çok, pratikte olan biten açısından bakmalı.
Celal, arazi gözlemlerine ve bu gözlemlerden elde ettiği onlarca veriye
dayanmadan, bir varsayım-teori ortaya süremez. Şüphesiz ki, kuramlar ileri
sürülebilir, bunları tek tek çeşitli açılardan test ederek doğrulukları veya
yanlışlıkları gösterilir.. Ancak
bu kuramlar da bilimcilerin – düşünürlerin başına gökten düşmüyor. Yine konunun
yansımalarını (veri, gözlem, çeşitli araştırmalar vb...) üstün bir seziyle
birleştirilmesiyle ortaya sürülüyor..
Celal Şengör, eminim
ki yazısında konuya bilim felsefi açısından bir yaklaşımda bulunmayı denedi..
Ancak bir köşe yazısında konuyu bütün yönleriyle incelemek zordur. Yanlış
anlamalara yol açabilir.. “Ancak tümevarım yoluyla, bütün parçaları bir araya
ggetirilmesiyle bir kuram inşa edilebilir, bir parça eksik kalırsa, kuram ileri
sürülemez..” biçiminde en azından bugün için bir yaklaşım olduğunu hiç
sanmıyorum.. Böyle düşünenler varsa, hiç bir zaman bir varsayım ileri
süremezler. Sadece bilim veya felsefenin aptalları olarak yaya kalırlar..
Sadece başkalarının, bulguları sentezleyerek büyük fikre varmalarına yol
açarlar...
Celal Şengör,
konuyla ilgili Bozkurt Hoca’nın önerisini dikkate alan yeni bir yazı gönderdi..
Ama doğrusu bu yazıya henüz bakmadık, gelecek hafta okuyacaksınız..
Yeniden mutlu bir
yıl diliyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder