Bu haftaki
gündemde size bilgi aktarmak amacıyla “TÜBA’dan
ne haber?” diye sordum, dergi salı günleri baskıya gittiği için bu arada
hükümetle yapılacak görüşmeden bir haber çıkarsa gazetede okursunuz diyeceğim.
AmaBilim Akademisi Derneği’nden haberim var. Şimdi iki akademimiz olduğu için
haber ağımız genişledi! Birinden yoksa diğerinden var!
Bilim
Akademisi’nin kuruluş çalışmaları tamamlanmış. 22 Ocak’ta ilk genel kurulu
yapacaklar ve seçilmiş bir yönetim kuruluna kavuşacaklar. Bu sayfada daha önce
verdiğim Akademi’nin kurucular listesine adı yanlışlıkla girmemiş olan Ali Alpar diyor ki:
“Nihayet bir
banka hesabımız var. Bilim Akademisi Derneği: Yapı Kredi Bankası Koç
Üniversitesi şubesi, Şube kodu: 938, Hesap No. 89295740 ; IBAN: TR02 0006 7010
0000 0089 2957 40. Bağışlar toptan veya aylık ödemeler şeklinde yapılabilir. Lütfen
ödemelerinizle ilgili olarak sayman@bilimakademisi.org
adresine bilgi aktarınız. Bağış makbuzunuz vereceğiniz posta adresine
gönderilecektir. Ve düzenli güncellenen bir web sitemiz de var: http://bilimakademisi.org.”
Bu genç
Akademi’nin mali desteğe ihtiyacı olması doğal. Şüphesiz ilk kurucu ve üyelerin,
öncelikle hali vakti daha iyi olanların başlangıçta katkılarını büyük
tuttuklarını düşünmek isteriz, bu iş öncelikle “özsermayeye” dayanmak zorunda!
Akademi’nin hemen çevresindeki ilk ve ikinci halkaları da bu “özsermaye”ye
katalım. Okurlara “pamuk eller cebe” diyorum. Karınca kararınca.. Akademi’yi
destekleyin. Özgür bilim ve özgür bilim insanı için!
Üyelerine
baktım. Hepsi değerli insanlar. Celal Şengör de üyeler arasına katılmış.
Şengör’e bir kaç kat üyelik aidatı koysunlar, derim. Tüzüklerini inceledim.
Asli Üye’den başka bir de Onursal Üye öngörmüşler. Alpar’a, bu asli üye adayı
mı demek diye sordum. Çünkü hepsi TÜBA asosye üyeleri. Yanıt:
“Onursal
üye = asosye üye değil, daha geniş, Derneğe maddi- manevi katkıları olanlar
diye tanımlanıyor tüzüğümüzde. Sadece Konjonktürel olarak kuruluş aşamasında
TÜBA’daki asosye üyeler onursal kategorisi içinde. En kısa zamanda onları
değerlendirip asli üye yapacağız. Ondan sonra da onursal üye genel
anlamda derneğe maddi- manevi katkıları olanlar şeklinde uygulanacak.”
Derneğe
önemli katkılar sağlayacak gerçek ve tüzel kişiler de Onursal Üye olabilecek.
Ama oy hakları olmayacak. Web sayfalarını inceleyiniz.
***
Doğan Kuban’ın
Göçer Toplum ve Türkler üzerine özgün
yazısına, geçen hafta hakkettiği vurgulamayı yapamadım. Bildiğim ve anladığım
kadar, Kuban, bilinen bazı özellikleri bir bütünde birleştiriyor ve sadece
Osmanlı’nın çağdaş gelişmeyi es geçmesine değil, Türkiye’nin yaratıcılık
eksikliğini anlamaya ve bugünkü durumuna, yeni bir teorik çerçeve çizerek yardımcı
oluyor. Bakın, hâlâ, sanata, şiire, resme terörist faaliyet olarak bakan bir
içişleri bakanımız var. Sanata tüküren bir belediye başkanı, insanlık anıtı
yıktıran bir başbakan... İstanbul AKM’yi çürümeye terkeden bir iktidar ve daha
neler..
Bu
olayın sanat yönü! Ne demişti Kuban? “Biz
sanatı İranlılardan ve Bizanslılardan aldık.. Edebiyatı da İranlılardan ve
Araplardan!.. Bu yerleşik düzeni sürdürme Anadolu Türk kültürünün temel
özelliği oldu.”
“Uygarlık
yerleşik kültürlerde ürüyor.” Göçer toplumların, kültür- uygarlık üretecek
zamanları da olmaz. Ancak, göçerliklerine yarayacak, hizmet edecek faydalı
işler geliştirebilirler! Yeri yurdu toprağı olmayan, her an “kalk gidelim” biçiminde yaşayan bir
topluluk, neyi niye üretsin ki!
Kuban’ın
ileri sürdüğü tezin özü, kendinizden temel şeyleri üretmeyip başkalarından
aldıysanız, sizde eklektik duruyor. “Kopya kültürü, toplumu bütünüyle terbiye
etmedi, köylü kaldı..” Kuban, şüphesiz ki bizim dururumuza bir açıklık
getiriyor. Türkler kadar göçer başka millet var mı bilmiyorum. Macarlar da
Asya’dan gelmedi mi? Bakıyorum, Macarlar da bizim iktidar gibi benzer bir
“ileri demokrasi”ye geçme çabasında!
Kuban’ın
tezlerini tartışalım, diyorum.. Gelecek
Cuma yeniden buluşmak dileğiyle..
--Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, Sayı 1295, 13 Ocak 2012
http://kalemtez.blogcu.com/tez-den-ne-haber/23095588
YanıtlaSil